Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Kanunu’nda Hakaret Suçu ve Bu Suçun Karşılaştırmalı Hukukta Gelişen Hakaretin Suç Olmaktan Çıkartılması Eğilimi Yönünden Değerlendirilmesi

CRIME OF INSIULT IN TURKISH CRIMNAL CODE AND AN EVALUATION FROM THE PERSPECTIVE OF DECRIMINALIZATIOM TENDENCY IN COMPARATIVE LAW

Hasan SINAR

Özet: Kişinin şeref ve haysiyetine yönelen ihlalleri önlemeyi amaçlayan Hakaret suçu, TCK md. 125-131’de “Şerefe Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Kişilerin şeref, onur ve saygınlıklarını rencide edici söz ve davranışlar, kişiye somut bir fiil veya olgunun isnat edilmesi şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, yalnızca sövmek şeklindeki soyut veya genel bir mahiyette de ortaya çıkabilirler. Kanun koyucu hakaret suçunun işlenmesi açısından suçun huzurda işlenmesi ve gıyapta işlenmesi şeklinde ikili bir ayırıma giderek, her iki olasılığı farklı esaslara bağlamıştır. Manevi unsur yönünden ise, hakaret suçu kasten işlenebilen bir suç olarak düzenlenmiştir. Hakaret suçu ifade özgürlüğüyle ve adil yargılanma hakkıyla yakından ilişkili bir suç tipidir. Bu nedenle, kanun koyucu hakaret suçunda haber verme ve eleştiri hakkı, iddia ve savunma dokunulmazlığı ile isnadın ispatı gibi çeşitli hukuka uygunluk sebeplerini ayrı maddeler halinde özel olarak düzenleme yoluna gitmiştir. Bunun yanı sıra hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi ile karşılıklı olarak işlenmesi halleri, cezayı azaltan veya kaldıran şahsi nedenlerdir.Hakaret fiiline ilişkin olarak karşılaştırmalı hukukta -özellikle basın yoluyla hakaret suçunun ifade özgürlüğüne ilişkin getirdiği sınırlamalar nedeniyle- bir suç olmaktan çıkartma eğiliminin giderek güçlendiği görülmektedir. Bu kapsamda özellikle Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin çabaları ile, birçok ülkede hakaretin ceza kanunlarından kaldırılması suretiyle suç olmaktan çıkartılması veya suçun yaptırımında bir değişikliğe gidilerek hakaret fiilleri için hapis cezasının kaldırılması esası benimsenmektedir. Türk hukukunda da, hakaret fiilleri için hapis cezası yaptırımının kaldırılmasının tartışıldığı bir dönemde, bu çalışma ile karşılaştırmalı hukuktaki hakaret fiillerini suç olmaktan çıkartma eğilimine ilişkin gelişmelerin irdelenmesi ve bu gelişmeler dikkate alınarak Türk hukukuna ilişkin somut önerilerin ortaya konulması hedeflenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Hakaret, Türk Ceza Kanunu, Suç Olmaktan Çıkartma, Karşılaştırmalı Hukuk, İfade Özgürlüğü.

Abstract: Defamation as a criminal offence is designed in Article 125-131 of Turkish penal Code which aims to protect the individual honour and dignity against violations. These violations that usually occur by attribution of concrete acts and words, may also arise from abstract and general attributions. The legislator made a basic distinction and set different rules for the defamation offences that are committed in the presence and in the absence of the victim. The mental element (mens rea) of the defamation is designed as general intention. The offence of defamation is closely related with the freedom of expresson and the right to a fair trial. Therefore, the legislator set several spesific excuses for this offences, such as the right to inform and criticise, immunity of claim and defence, the prof of the accusation. Moreover, the punishment shall be diminished or removed in the following cases: defamation as a reaction to a tort or to an intentional injury, mutual defamation and provacation.In comparative law, there is a strong decriminalisation tendency in particularly against the application of criminal defamation rules to the mass media means, which clearly constitutes a restriction of freedom of expression. In this context, the distinguished efforts of Organisation for Security and Co-operation in Europe (OSCE) and European Council Parliamentary Assembly (ECPA) have resulted a full decriminalisation by the removal of the offence of defamation from penal codes in several member states. These efforts have also influenced a second group of member states which have made amendments in their national penal codes and removed the imprisonment punishment from the offence of defamation. Since it is now an era which a debate on the removal of imprisonment from the offence of defamation in Turkish law is going on, this paper aims to observe the recent improvements on the decriminalisation of defamation in comparative law and in the light of this obsevation it also intends to address some concrete suggestions regarding to this debate in Turkish law.

Keywords: Defamation, Turkish Penal Code, Decriminalisation, Comparative Law, The Freedom of Expression.

I. GİRİŞ

Hukuk düzeni, toplumsal yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli olan bireysel ve toplumsal değerleri himaye etmek durumundadır. Bu açıdan toplumsal yaşamın temel öznesini oluşturan birey de, maddi ve manevi varlığıyla bir bütündür ve hukuk düzeni, bireyin maddi varlığını koruduğu gibi, manevî varlığını da koruma altına almak zorundadır. Bireyin manevi varlığı, onun "şeref ve haysiyeti"dir. Hukuk düzeni, bireyin şeref ve haysiyetine yönelen saldırıların önlenmesi için özel hukuk tedbirlerine başvurmayı yeterli görmemiş ve bu ihlallere karşı bir ceza yaptırımı da uygulanması yolunu seçmiştir1. Bugün bu tercihe yönelik olarak giderek artan itirazlar ileri sürülmek ile birlikte; tarihsel süreçte izlenen suç politikasının bir gereği olarak, bireyin şeref ve haysiyetini hedef alan saldırılar, ceza hukuku düzeni tarafından yasaklanmakta ve bu eylemler "hakaret" suçunun konusunu oluşturmaktadır2.

Hakaret suçu, yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Eski TCK'da hakaret (md. 480) ve sövme (md. 482) fiilleri ayrı ayrı düzenlenmiş iken; 5237 sayılı TCK'da, hakaret ve sövme suçu ayırımı kaldırılmış ve her iki suç "hakaret" başlığı altında aynı suçun seçimlik hareketi olarak düzenlenmiştir3.

Hakaret suçu, 5237 sayılı TCK'nın ikinci kitabının kişilere karşı suçları düzenleyen ikinci kısmında "Şerefe Karşı Suçlar" başlığını düzenleyen sekizinci bölümünde yer almaktadır. Bu bölümde, kişinin şeref ve haysiyetine saldırı niteliğindeki aşağılama ve küçük düşürme fiillerini ceza yaptırımı altına alan "hakaret" ve "kişinin hatırasına hakaret" şeklinde iki ayrı suç tipine yer verilmiş olup, bu suçlar "genel tahkir suçları" olarak nitelenir. Ceza kanununda ayrıca, "özel tahkir suçları" olarak nitelenebilecek bazı özel hakaret suçlarına da yer verilmiş olup, sözgelimi "Cumhurbaşkanına hakaret" (md. 299), "Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (md.300), "Türk milletini ve anayasal kurumları aşağılama" (md.301) ve "Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret" (md. 341), bu kapsamda yer alır4.