Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüketicinin Ayıplı Malı İhbar Külfetinin Bulunmadığına Dair Yeni Bir Karar İncelemesi

Mehmet Akif TUTUMLU

(Yargıtay 3. HD’nin 15.11.2021 Tarih ve E. 2021/3983, K. 2021/11401 Sayılı Kararı)1

I. 28.05.2014 Tarihinden Önce Satılmış Olan Mallardaki Ayıplar Yönünden

Tüketicinin satın aldığı malın ayıplı çıkması hâlinde ayıbı ihbar külfetinin bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle mal satım sözleşmesinin yapıldığı tarihe bakılmalıdır. Zira, ayıplı mal davasında, sözleşmenin yapıldığı tarihte hangi kanun hükümleri yürürlükte ise o hükümlerin uygulanması gerekir (6502/TKHK Geçici m. 1/f. 2).2

Bu bağlamda ayıplı mal satışı, 28.05.2014 tarihinde önce yapılmış ise, o tarihte yürürlükte bulunun 4077 sayılı TKHK hükümleri somut olaya (davaya) uygulanmak gerekecektir.

4077 Sayılı TKHK m. 4/2 hükmüne göre: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür.

Şu hâlde, açık Kanun hükmü uyarınca, 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde içinde ayıplı malı satıcıya bildirmeyen alıcı (tüketici) ayıplı mal hükümlerinden yararlanamaz.3

II. 28.05.2014 Tarihinden Sonra (6502 Sayılı TKHK döneminde) Satılmış Olan Mallardaki Ayıplar Yönünden

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) İspat Yükü başlığını taşıyan 10’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümleri şöyledir: