Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
 İşkence Bakımından Türkiye Kararlarının
değerlendirilmesi

REVIEW OF THE JUDGMENTS OF EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS ON TURKEY IN RESPECT OF TORTURE

Handan YOKUŞ SEVÜK

Özet: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine göre; "Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz". Demokratik toplumun en temel değerlerinden birini muhafaza etmekte olan Sözleşmenin 3. maddesi, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele veya cezayı mutlak ifadelerle yasaklamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi istatistiklerine göre, Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi kapsamında işkence yasağını ihlal eden ülkeler arasında birinci sırada olduğu gibi, işkence iddialarına karşı etkin soruşturma yokluğu bakımından da ilk sıradadır.Bu makalede, öncelikle işkence kavramı incelenmektedir. Daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye hakkında verdiği kararlar doğrultusunda, AİHM’in kabul edilebilirlilik kararları - iç hukuk yollarının tüketilmesi-, iç hukukta işkence iddialarının etkin bir biçimde soruşturulması, işkence ve yaşam hakkı, işkence mağduruna tazminat ödenmesi, işkence yasağında devletin sorumluluğu, işkence iddialarına ilişkin hekim raporlarının önemi ve niteliği konuları ele alınmaktadır. AİHM’in Türk Hukukundaki yasal düzenlemelere ve uygulamalara getirdiği eleştiriler dikkate alınarak, iç hukukumuzdaki hükümler değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İşkence, Tıbbi Rapor, Etkin Soruşturma, Yaşam Hakkı, İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi.

Abstract: In accordance with Article 3 of the Convention for the Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms Convention; “No one shall be subjected to torture or to inhuman or degrading treatment or punishment.”. Article 3 that enshrines one of the fundamental values of democratic society, prohibits in absolute terms torture or inhuman or degrading treatment or punishment. According to European Court of Human Rights’ statistical information, The Republic of Turkey stands in the first rank among the States that violate the prohibition of torture within the meaning of Article 3 of the Convention., just as in the first place in terms of lack of effective investigation. In this article, firstly the concept of torture is analyzed. Then, in accordance with the Court’s judgments on Turkey, the ECHR’s admissibility decisions – the exhaustion of domestic remedies-; the effective official investigation about the allegations of torture in the domestic law, torture and the right to life, the payment of compensation to victims of torture, the State’s responsibility in the prohibition of torture, the importance and quality of the medical reports related to torture are mentioned. Taking into account to the critiques of the ECHR’s about Turkey’s legal arrangements and practices, the provisions in domestic law is reviewed.

Keywords: European Court of Human Rights, Torture, The Medical Report, An Effective Official İnvestigation, Right to Life, The Exhaustion of Domestic Remedies.

I. GENEL OLARAK

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine göre; "Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz”. Demokratik toplumların en temel değerlerinden birini muhafaza etmekte olan 3. madde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin 15/2 maddesi uyarınca hakkında istisnaya izin verilmeyen hükümlerinden biridir. Sözleşmenin 3. maddesi, koşullara ve bu tür bir muameleye maruz kalan kişinin tutumuna bakılmaksızın insanlık dışı ve onur kırıcı muamele veya cezayı mutlak ifadelerle yasaklamaktadır.

Bireylerin korunması için bir araç olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin amaç ve hedefi, bu madde ile güvence altına alınan hakların uygulamada etkin olarak korunması için gerektiği şekilde yorumlanması ve uygulanmasını sağlamaktır. Bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşmede yer alan hakların farazi ve geçersiz değil; uygulanabilir ve etkili olmasını sağlamaya çalışmaktadır1. Bir başka deyişle AİHM, 3. maddenin sağladığı güvenceleri, uygulanabilir ve etkili kılmak amacıyla yorumlamakta ve uygulanmasını denetlemektedir2. Dolayısıyla, Sözleşmenin 3. maddesinin ihlal edildiğine ilişkin davalarda AİHM, iç hukuk bakımından yapılan soruşturmanın, sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılmasını sağlar nitelikte olup olmadığı hususunu incelemektedir. Aksi söz konusu olsaydı, temel önemine rağmen, işkence ve insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve cezaya ilişkin genel kanuni yasak uygulamada etkisiz olur ve bazı durumlarda Devlet görevlilerinin fiili dokunulmazlık yoluyla kontrolü altındaki kişilerin haklarını kötüye kullanmalarını mümkün kılardı3.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin işkence iddialarının soruşturulması gereğinin, 3. madde ile garanti altına alınan hakların sağlanmasının yolu olup olmadığını değerlendirerek verdiği ilk karar, 18 Aralık 1996 tarihinde, Türkiye’ye karşı Aksoy davasında alınan karardır. Bu davada Mahkeme şu görüşe varmıştır: “Polis tarafından gözaltına alındığında sağlıklı olan bir kişinin salıverilme anında yaralı olduğu saptanırsa, yaralanmanın nedeni konusunda inanılır bir açıklama getirme sorumluluğu Devlet'e aittir; böyle bir açıklama gelmediği takdirde, bu vakanın Sözleşmenin 3. maddesi uyarınca incelenmesi gereken bir vaka olduğu açıktır.4. Mahkeme, kararın daha sonraki bölümünde, başvuru sahibinde oluşan yaralanmaların işkenceden kaynaklandığı ve 3. maddenin ihlal edildiği sonucuna varmıştır5.