Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Akademik Bakış: Ceza Muhakemesinde
 Kovuşturma Mecburiyeti ve Maslahata Uygunluk 
ilkeleri Arasındaki Denge

Hans KUDLICH

Bir suçun işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal soruşturma başlatılmasını (CMK m.160/1); soruşturma sonucunda failin ve fiilin belli olması, yeterli suç şüphesinin bulunması ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, savcı tarafından kamu davasının açılmasını (CMK’daki haliyle iddianamenin düzenlenmesini) (CMK m.170/1); açılan kamu davasının, muhakeme sonuçlanıncaya kadar savcılıkça yürütülmesini ifade eden ilkeye kovuşturma mecburiyeti ilkesi denir.

Görüldüğü üzere kovuşturma mecburiyeti ilkesi; araştırma mecburiyeti ilkesi (CMK m.160, 161, 164), kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi (CMK m.170) ve kamu davasını yürütme mecburiyeti ilkesi (CMK m.188) olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. Bu yönüyle sadece soruşturma evresini değil, kovuşturma evresini de ilgilendirir.

Cezalandırma ve cezanın yerine getirilmesi yetkisi, devlete ait olduğuna göre (dava açma tekeli), devlet her şüpheliye onun kim ve konumunun ne olduğu göz önünde bulundurulmaksızın eşit şekilde davranmalıdır. Bu aynı zamanda eşitlik ilkesinin de bir gereğidir. İşte kovuşturma mecburiyeti ilkesinin esası budur.