Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Hukuku Perspektifinden Kripto Varlıklara İlişkin Bir Değerlendirme

An Evaluation on Cryptocurrencies from the Perspective of Criminal Law

Gizem DURSUN ÖZDEMİR

Kripto varlıklar 2008 yılında sessizce hayatımıza girmiş ve sonraki yıllarda etkisini katlayarak herkesin ilgisini çekebilmeyi başarmıştır. Kripto varlıkların statüsü, başta blokzincir olmak üzere kullandıkları teknolojiler, çeşitleri araştırılmış ve üzerine fazlaca düşünülmüştür. İlk kripto varlık olan Bitcoin’in piyasaya çıkışından bugüne devletler, ulusal ve uluslararası örgütler bu değerler hakkında yasal düzenleme yapma çalışmaları içerisinde olmuş, çeşitli yasal metinler oluşturulmuş, özellikle bu değerlerin riskli görülen tarafları hakkında kamuoyu bilgilendirilmeye çalışılmıştır. Bu risklerin başında ise kripto varlıkların bir suç aracı olarak kullanılması ya da bu değerlerle işlem yapılması esnasında diğer yatırımcıların zarar görmesi ve suça konu edilmesi ifade edilmiştir. Ülkemiz bakımından da kripto varlıklar hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamış ve niteliklerinin tespit edilmemiş olması sorun teşkil etmektedir. Zira bu değerler aracılığıyla işlenen suçlar bakımından ancak TCK m. 2’de düzenlenen kanunilik ilkesinin izin verdiği ölçüde mevcut suç tipleri uygulanabilecektir. Bu kapsamda çalışmamızda; öncelikle kripto varlıklara ilişkin genel açıklamalarda bulunulacak, daha sonra uluslararası, bölgesel ve ulusal düzeyde nitelendirme çalışmaları değerlendirilecek ve son olarak da mevcut yasal düzenlemelerimiz çerçevesinde oluşması muhtemel suç tipleri özelinde değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Kripto Varlık, Sanal Para, Dijital Para Bitcoin, TCK, Malvarlığına Karşı Suçlar, Suç Gelirlerinin Aklanması Suçu, Piyasa Dolandırıcılığı Suçu, Hırsızlık Suçu.

Cryptocurrencies entered our lives quietly in 2008 and in the following years, they managed to attract everyone’s attention by multiplying their influence. The status of cryptocurrencies, the technologies they use, especially the blockchain, have been researched and given much thought. Since the first cryptocurrency, Bitcoin, has been on the market, states, national and international organizations have been in the process of making legal regulations about cryptocurrencies, various legal texts have been created, and the public has been tried to be informed about the risks of these values. At the top of these risks, it was stated that the use of cryptocurrencies as a crime tool or the harm of other investors during the transaction with these values. It is a problem for our country that no regulation has been made about cryptocurrencies and their qualifications have not been determined. Because in terms of crimes committed through these values, only existing crime types will be applicable to the extent permitted by the principle of legality regulated in TCK art. 2. In this context, in our study; First of all, general explanations about cryptocurrencies will be made, then international, regional and national characterization studies will be evaluated, and finally, evaluations will be made on the types of crimes that are likely to occur within the framework of our current legal regulations.

Cryptocurrency, Virtual Money, Digital Money, Bitcoin, TCK, Crimes Against Property, Money Laundering, Market Manipulation Crime.

GİRİŞ

Kripto varlıkların anlaşılabilmesi için öncelikle “para” konusu üzerinde durmak, bu değerlerin bir para birimi mi yoksa başka bir değer mi olduğu konusunda karar vermek gerekmektedir. Zira bu tespit yapılmadan yapılacak her açıklama, eksik ve temelden yoksun olacaktır.

Para, insanlığın geçmişten günümüze en önemli icatlarından biri olmuştur. Ticari ve ekonomik yaşamın vazgeçilmezi olan para, çok çeşitli biçimlere bürünmüş fakat her zaman aynı özellikleri haiz olmuş ve işlemleri yerine getirmiştir.1 TDK tarafından yapılan tanımda para, “Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit” şeklinde ifade edilmektedir.2 Kavramsal bir değerlendirme yapıldığında ise mal ve hizmetler bakımından değişim aracı olarak işlev gören bir eşya, değer standardı, değer saklama aracı olarak kabul edilmektedir.3 Öğretide ise en yoğun görüş birliği, paranın bir mübadele aracı olduğu noktasında sağlanmaktadır. İnsanlığın tarih boyunca neyi para olarak nitelendirdiğinden ve kullandığından bağımsız olarak para, her zaman mübadele aracı olarak kullanmıştır. Bir başka deyişle para, mal ya da hizmet karşılığı kullanılan bir mübadele aracı olarak kabul edilebilir.4

Türk Hukuku bakımından paranın hukuki niteliğinin tespit edilmesi de önem arz etmektedir.5 Anayasa m. 87’ye göre para basılması konusunda karar verme yetkisi TBMM’nindir. Yine 1211. sy. TCMB Kanunu m. 1’de de banknot ihracı imtiyazını TCMB’nin münhasıran haiz olduğu düzenlenmiştir. 5083 sy. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde de “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi Yeni Türk Lirası” olduğu ifade edilmiştir. Tüm bu düzenlemeler hukukumuzda paranın niteliğinin tespiti bakımından devlet teorisinin benimsendiğini ortaya koyar niteliktedir.

Açıkladığımız hususlar çoğunlukla fiziki parayı ifade eden “itiyadi para”ya ilişkindir. Ancak günün gelişen şartları ve ekonominin geldiği nokta itibariyle “kaydi para” kavramı üzerinde de durulması gereklidir. Banka hesaplarında bulunan ve fiziki varlığı olmayan parayı ifade etmekte olan kaydi para, nakit dışı ödeme araçlarındandır.6 Bu anlamda, fiziki bir varlığı olmasa da banka hesapları arasında transfer edilebilmekte ve ödeme gücünü temsil etmektedir.7

Sonuç olarak; bir değerin para olarak nitelendirilebilmesi için haiz olması gereken özellikler, taşınabilir olma, bölünebilir olma, sınırlı sayıda olma ve genel kabul görmedir. Yaklaşık 3000 yıldır insanlığın kullanımında olan paralar, bu süreçte şekilsel bazı değişikliklere uğrayarak günümüzde kabul edilen halini almış ise de değer birimi ve mübadele aracı olma özelliği baki kalmıştır.8

Bu açıklamalar ışığında kripto varlıkların “para” olarak nitelendirilmesi mümkün müdür? Bu sorunun yanıtını verebilmek için öncelikle kripto varlıklar ve bu kapsamda blockzincir teknolojisi üzerinde duracak ve sonrasında konuya ilişkin değerlendirmelerimizi yapacağız.

I. KRİPTO VARLIK NEDİR?

2008 ekonomik krizi yaşandığında, ekonomik düzen içerisinde hareket eden kişiler küresel ekonominin geldiği durum nedeniyle güvensiz hissederken, bu duruma ek olarak yatırım bankaları nezdindeki menkul kıymetlerde de beklenmedik bir düşüş yaşanmış, bunun üzerine yine ekonomik başkaca alanlarda da beklenmedik çöküşler meydana gelmiştir. Bu durum devletleri ekonomik sistemi kurtarmak için harekete geçmeye yöneltmişse de, sistem içerisinde yer alan diğer kimseler devlet kontrolündeki bir ekonomik düzen içerisinde kalmaktan korkmuş ve buna bir alternatif arayışına geçmişlerdir.9

Bu arayış döneminde kripto varlıkları gündeme getiren ve arayış sürecinde aktif rol alan kişilerden birinin Satoshi Nakamoto olduğu kabul edilmektedir.10 Devlet ve diğer otoritelerden bağımsız bir değer üretme amacı ile harekete geçen Nakamoto, 31 Ekim 2008 tarihinde Bitcoin sistemine ilişkin yazdığı makalesini yayınlayarak, Bitcoin sistemini kamuoyunun dikkatine sunmuş, 3 Ocak 2009 tarihinde ise sistem tüm kullanıcılara açık hale getirilmiştir.11 Ek olarak, Nakamoto ilk Bitcoin madenciliğini gerçekleştirerek, daha sonra madencilere ödül olarak verilecek ilk Bitcoinlerin de sahibi olmuştur.12

Kripto varlık kavramı üzerinde genel kabul görmüş bir tanım hala ortaya koyulamamış ise de; herhangi bir üçüncü taraf hizmetine gerek olmaksızın taraflar arasında para/değer transferini sağlayan ve blockchain (blokzincir) alt yapısını kullanan bir elektronik değer sistemi olduğunun ifade edilmesi mümkündür.13 Oxford’un yaptığı tanıma göre; kripto para birimi, merkez bankalarından bağımsız, para ihracı ve tedavülünü sağlayan ve bu kapsamda kriptolama tekniklerini kullanan bir dijital para birimidir.14 Ülkemiz bakımından önem taşıyan bir tanımlama ise SPK tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre; kripto para birimi, “kriptografik/şifreli olarak güvenli işlem yapmaya ve ek sanal para arzına olanak sağlayan dijital değer”dir.15

İlk kripto varlık olması dolayısıyla sistem içerisinde en çok bilinen kripto varlık Bitcoin ise de, tüm kripto varlıkların “Bitcoin” olarak nitelendirilmesi ya da diğer kripto varlık birimlerinin Bitcoin’in bir alt ürünü gibi ifade edilmesi yerinde değildir.16 Kaldı ki, bu husus çalışmamızın ilerleyen başlıklarında detaylandırılacağı gibi, konu bakımından oldukça önem arz etmektedir.

Bitcoin, alt yapısından yukarıda da kısaca bahsettiğimiz üzere; Satoshi Nakamato tarafından “Bitcoin: Eşten-Eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi” isimli makale ile ortaya koyulmuştur. Makalede Bitcoin’in çıkış amacı olarak, internet kaynaklı alışveriş işlemlerinde finansal otoritelere bağlı kalınıyor olmasının önüne geçilebilmesi ve kullanıcıların kendilerini daha güvende hissettikleri, bağımsız bir ortamda işlemlerini gerçekleştirebilmelerine imkân sağlanabilmesi olduğu belirtilmiştir.17 Bunun için kriptografiye dayalı bir sistem kuran Nakamato, kullanıcıların işlemlerini aracısız olarak gerçekleştirebileceklerini ifade etmiş ve kurulan sistem 31 Ekim 2008 tarihinde kriptografik bir mail listesine gönderilen iletiyle tanıtılmıştır.18

Bu noktada kısaca Bitcoin’in çalışma mekanizmasına değinmek gerektiği kanaatindeyiz. Bitcoin ağına katılım sağlanması amacıyla kullanıcıların bir kimlik oluşturması ve en az bir bağlantı noktasının yeni katılımcıyı onaylaması gerekmektedir. Yeni kullanıcı onayının verilmesi ile kullanıcı, ağda sunulan cüzdan hizmetine, madencilik faaliyetlerine ve veri tabanlarına ulaşabilmektedir.19

Bitcoin, madencilik (mining) faaliyeti adı verilen faaliyetler neticesinde piyasaya arz edilmektedir. Madencilik faaliyeti olarak nitelendirilen eylem esasında, Bitcoin blokzincir ağına yeni blokların eklenmesi şeklinde basit bir biçimde ifade edilebilir. Madencilik faaliyetlerinin teşvik edilebilmesi ve sürdürülebilir kılınması adına madenciler (miner) Bitcoin ile ödüllendirilmektedir.20 Ödül miktarı oluşturulan bloklarla orantılı olarak zaman içerisinde düşmektedir.21 Toplam 21 milyon Bitcoin’in piyasaya arz edilebileceği dikkate alındığında 2140 yılına kadar madencilik faaliyetlerinin devam edeceği öngörülmektedir.22 Dolaşımda olan Bitcoin sayısı 18,941,162’dir. Bu rakam teorik olarak toplam Bitcoin arzının %90’ını oluşturmaktadır. Bu da geriye kalan 2,058838 Bitcoin’in 120 yıl içerisinde madenciliğe tabi tutulacağı anlamına gelmektedir.23

Madencilik faaliyetleri, güçlü işlemcilere sahip bilgisayarları olan ve sisteme dahil olmak isteyen kişiler eliyle gerçekleştirilmektedir. Her ne kadar Bitcoin ilk çıktığı dönemlerde herhangi bir bilgisayara sahip kişiler tarafından rahatlıkla madencilik faaliyetleri yapılabiliyorduysa da iş ispatı bakımından zorluk seviyesinin ilk dönemlere kıyasla oldukça artmış olması nedeniyle artık çok daha güçlü işlemcilere sahip bilgisayarlar aracılığıyla bu işlemler gerçekleştirilebilmektedir.24

Her ne kadar Bitcoin’in çeşitli eksiklikleri olduğu ve gerçek bir para biriminin haiz olması gereken özellikleri haiz olmadığı ileri sürülmekteyse de açıklayacağımız diğer özellikler Bitcoin’i ve onun yanında altcoinleri25 dönemimizin parlayan/tartışılan yıldızı haline getirmiştir. Bu özellikleri şu şekilde ifade etmek mümkündür: