Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Akademik Bakış: Kusur İlkesi Işığında Objektif 
cezalandırılabilme Şartı İçeren Suçlar

Hans KUDLICH

Yaşayan ceza hukukunun nabzını tutmak amacıyla yürütülen “Akademik Bakış” projesinin bu sayıdaki konusu “Kusur Prensibi Işığında Objektif Cezalandırılabilme Şartı İçeren Suçlar” olarak belirlenmiştir. Bilindiği üzere objektif cezalandırılabilme şartları, suçun tüm unsurlarıyla gerçekleşmiş olmasına rağmen, failin cezalandırılması için kanunun ayrıca aradığı ve gerçekleşmedikçe faile karşı yaptırımın uygulanamadığı objektif koşullardır. Dolayısıyla bu koşullar eylem ile doğrudan ilişkili olmakla birlikte, hukuka aykırılık ve kusurluluğa dahil değildirler. O halde fiil tipe uygun hukuka aykırı ve kusurlu olsa dahi bu koşul gerçekleşmedikçe cezalandırılmaz. Objektif cezalandırılabilme şartlarının belirgin özelliği şartın varlığını kabul için kusurun aranmamasıdır. Zaten bu şartlara objektif denmesinin sebebi de budur. Yani kusurun bu koşulu kapsaması gerekmez.

Alman ceza hukukunda da objektif cezalandırılabilme şartı içeren suçlara ve bu konudaki tartışmalara rastlamak mümkündür. Kanun koyucu inisiyatifinin normatif yansıması olarak sınırlı bir alanda tercih edilen objektif cezalandırılabilme şartı içeren suçlarla ilgili güncel tartışmaların kusur ilkesi ekseninde şekillendiği görülmektedir. Ülkemizde suç teorisine ilişkin tartışmalarda henüz yeteri kadar üzerinde durulmayan objektif cezalandırılabilme şartları – kusur ilkesi ilişkisini ele almak üzere; Dresten Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Detlev STERNBERG-LIEBEN, Ruhr Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gereon WOLTERS ve Bayreuth Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Christian JÄGER’in CHD tarafından yöneltilen sorular eşliğinde değerlendirmelerine başvurulmuştur. Yapılan açıklamaların daha iyi anlaşılabilmesi ve takip kolaylığı sağlamak için, açıklamalarda geçen Alman Ceza Kanunu’nun (Al. CK) ilgili hükümlerinin tercümelerine dipnotlarda yer verilmiştir1.

CHD: Objektif cezalandırılabilme şartı kurumuna ilişkin olarak, bu kurumun kusur prensibini ihlal ettiği noktasında bir takım eleştirilere rastlanmaktadır. Bu şartları içeren suçların daha çok sırf hareket suçları veya soyut tehlike suçları olarak düzenlenmesi gerçeği karşısında, önleyici ceza hukuku çağında bu eleştirinin geride bırakıldığı söylenemez mi? Acaba objektif cezalandırılabilirlik şartları, olması gereken hukuk bakımından daha sık bir şekilde göz önünde bulundurulması gereken sınırlandırıcı fonksiyonu yansıtıyor olabilir mi?