Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Ekonomi Ceza Hukukuna Giriş Iı

Introduction to German Economic Criminal Law – Part II

Gülsün Ayhan AYGÖRMEZ

Özet: Bu çalışma Alman ekonomi ceza hukukuna bir giriş olarak düşünülen makaleler serisinin ikinci kısmını oluşturmaktadır. Bundan önceki ilk çalışmada, Alman ekonomi ceza hukuku hakkında temel hususları aktarma amaçlı, “ekonomi” ceza hukuku kavramından ne anlaşıldığına, ilgili hukuk alanındaki düzenlemelere ilişkin tarihsel sürece, bu hukuk alanının genel niteliklerine ve alt dalları ile suç türlerine kısaca değinilmiş; çalışmanın ikinci kısmında ise ilgili hukuk alanının özel hükümlerine güveni kötüye kullanma suçu ile giriş yapılmıştır. Bu ikinci makalede de konu yine bu şekilde iki ana bölüme ayrılarak, başlangıçta genel bilgiler, sonrasında özel hükümler merkezli olarak ele alınacaktır.

Anahtar kelimeler: AB Hukuku, Lizbon Anlaşması, AB Hukukuna Uyum, Rekâbet Ceza Hukuku, Anlaşma, İhâleye Fesat Karıştırma

Abstract: This article constitutes the second part of a series planned to introduce the German system of economic criminal law. The previous article covers issues such as the scope of the term “economic criminal law”, related legal regulations and their historical background, general charactersitics of this field and special provisions. Second part of this article includes an introduction to embezzlement. This article aims to discuss the subject in two parts just like the former article. In this context the article contains general information and explanations on special provisions.

Keywords: EU Law, Treaty of Lisbon , Harmonization with EU Law, Competition Law Crimes, Deal, Rigging in Competitive Bidding Process

I. AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKU

Avrupa Birliği hukuku kavramına ilişkin açıklamalara başlamadan önce, Avrupa Birliği’nden (AB) ne anlaşıldığına kısaca bir bakmak gerekir. Avrupa Birliği bilindiği üzere, Avrupa Topluluğu’nun devamıdır (Avrupa Birliği Sözleşmesi m. 1 II 3 – b.s. ABS-, Vertrag über die Europäischen Union – EUV).2 Birlik, kendine ait hukukî kişiliği olan, uluslarüstü bir organizasyon olup, özgürlük, güvenlik ve hukuka ilişkin bir alan yaratmaktadır (ABS m. 3 II).3 Bu alan içerisinde AB, özel hukuk, ceza hukuku alanı ile, kolluğu ilgilendiren alanlarda birlikte çalışma ve hukukî bir işbirliği boyutu geliştirmiştir (Avrupa Birliği Çalışma Şekli Sözleşmesi m. 67 I, 81, 82 dev., 87 dev. –b.s. ABÇŞS–, Vertrag über die Arbeitsweise der Europäischen Union – AEUV).4

“Avrupa Birliği hukuku (Das EU-Recht)”, öncelikle “Kuruluş Sözleşmeleri (Gründungsverträge)”5 denilen sözleşmeler yoluyla düzenlenmiştir, ki bu sebepledir ki buna “ilk hukuk (Primärrecht)” denir.6 Bu ilk hukukta ne ceza hukuku normları ne de AB organlarınca cezaî bir yaptırım uygulanabileceği yer alıyordu.7 İçerisinde daha çok rekâbet sınırlamaları, piyasa ve Avrupa Merkez Bankası ile alâkalı kabahatler bulunuyor, bir yandan da ulusal ceza normlarına ilişkin özel düzenlemelere dikkat çekiliyordu.8 Avrupa Topluluğu Kuruluş Sözleşmesi (b.s. ATKS - Vertrag zur Gründung der Europäischen Gemeinschaft –EGV, şimdi AEUV yani ABÇŞS olarak anılmaktadır) madde 81 ve devamı, buna ilişkin hükümlere iyi bir örnektir.9 2002 yılında Sözleşme’nin 97. maddesi gereği süresi dolan, kömür ve çelik üzerine 1951 tarihinde imzalanıp, 1952’de yürürlüğe giren Montan Sözleşmesi (Kömür ve Çeliğe İlişkin Avrupa Topluluğu - Europäische Gemeinschaft für Kohle und Stahl – AGKS),10 kabahatten dolayı cezalandırmaya izin veriyordu.11

Bu süreci Avrupa Tek Senedi (die Einheitliche Europäische Akte – EEA) izlemiştir. 28.02.1986 tarihli bu Senet’le Topluluğun kuruluş sözleşmeleri Avrupa Topululuğu’ndan, Avrupa Birliği’ne dönüşüme ve 1992’ye kadar ortak pazarın kurulmasına hizmet edecek değişiklikler içeriyordu.12 Bunun ardından 07.02.1992 tarihli Maastricht Anlaşması (Vertrag über die Europäische Union - Maastrichter Vertrag) ile de Topluluk sözleşmelerinde kapsamlı değişikliklere gidildi.13 Maastricht Anlaşması’nın çekirdeğini, sıkı işbirliğiyle oluşturulmuş iktisadî bir politikayla, ekonomik birlik ve para birliğinin kurulması ile ortak bir paraya geçilmesi oluşturuyordu.14 Bunun sonrasında 01.05.1999’da yürürlüğe giren, Amsterdam Anlaşması (Amsterdamer Vertrag) ile ilk defa hukuka, güvenliğe ve özgürlüğe ilişkin bir alan yaratma amacı güvence altına alınıyordu. Bu amacın gerçekleştirilebilmesine, ceza tâkip makamlarının güçlü bir şekilde birlikte çalışmalarının yanında, üye devletlerin cezaî hükümlerinin birbirine yakınlaşması (m. 29) da dahildi.15 Bu süreçte bir de 01.02.2003’te yürürlüğe giren Nice Anlaşması’nın (Vertrag von Nizza) adını anmakla yetinmek gerekir. Son olarak ayrıntılarına aşağıda değinilecek olan 01.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Lizbon Sözleşmesi (Vertrag von Lissabon) ile en nihâyetinde AB’nin, kendi finansal menfaatlerini koruma amaçlı, kendisine ait ceza hukuku koyabilme ve ceza hukuku takîbatı yetkisi de getirildi.16 Bu husus aşağıda biraz daha genişletilecektir.