Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Hukukunda Meşru Savunma

Fahri Gökçen Taner

Ceza hukukunun en eski kurumlarından biri olan meşru savunma, tarihin her döneminde ortaya çıkardığı olumlu ve olumsuz sonuçlarla ceza hukuku alanında güncelliğini koruyan ve tartışılan bir konu olmuştur. 5237 sayılı TCK’nın meşru savunma kurumunu yeniden ele alması, önemli bir gelişme olmakla birlikte, kurumun uygulama alanının genişletilmesinin uygulamada ciddi sorunlara yol açabileceği de öngörülebilmektedir.

Bu çalışmada salt teorik değer taşıyan tek kısım kuruma verilen ad ile ilgili tartışmadır. Bunun dışındaki başlıklar, konunun teorik kısmının uygulamaya ışık tutması umuduyla kaleme alınmış ve düşünsel alanda varılan sonuçların uygulamaya ne şekilde yansıyabileceği somut olarak ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda kurumun hukuki niteliği ve şartları, sınırın aşılması ve hata hallerinde meşru savunmanın ne şekilde uygulanacağı, ilgili kurumlarla meşru savunmanın ilişkisi ve Cumhuriyet savcısının meşru savunmanın varlığı halinde dava açıp açamayacağı konuları incelenirken, bir yandan da uygulamada çıkması muhtemel sorunlar üzerinde akıl yürütmek, çalışmanın asıl amacıdır.

I. KURUMUN ADLANDIRILMASINDAKİ FARKLILIKLAR

Meşru savunma kurumuna öğretide çok çeşitli isimler verildiği görülmektedir. Kurumun özü incelenmeden önce, nasıl adlandırılması gerektiği konusunda bazı tespitler yapmayı gerekli görmekteyiz: