Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Evi Terk Eden Çocuğu Yanında Tutma Suçu

Ali Karagülmez

I. GENEL OLARAK

6.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 10. maddesiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesine, “Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalanlır.” şeklindeki (3) numaralı fıkra eklenmiştir.

22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK’nın) 339. maddesinin dördüncü fıkrasındaki "Çocuk, ana ve babanın rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmakzın onlardan alınamaz." hükmüyle, yaşı ne olursa olsun, çocuğa ana ve babasının bilgisi veya rızası dışında evi terk etmeme hususunda bir yükümlülük öngörülmüştür. Diğer taraftan çocuğun evi terk etmesinin ana ve babada büyük bir tedirginlik oluşturduğu yadsınamaz bir gerçektir. 5237 sayılı TCK’nın 234. maddesine eklenen (3) numaralı fıkrayla, ana ve babasının bilgisi ve rızası dışında evi terk eden çocuğu yanında bulunduran kişiye çocuğun ana ve babasını veya yetkili makamları durumdan haberdar etmek yönünde bir yükümlülük yüklenmek suretiyle, 4721 sayılı TMK’nın 339. maddesinin dördüncü fıkrası yaptırıma bağlanmaktadır1.

5237 sayılı TCK’nın “Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması” başlıklı 234. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, sınırlı olarak sayılan (velâyet yetkisi elinden alınmış olan ana veya baba ya da üçüncü derece dahil kan hısımı) faillerin, belli yaştaki (onaltı yaşını bitirmemiş) bir çocuğu; veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.