Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşyeri Hekimliği Açısından, Mobbing Faaliyetlerine Yönelik Öneriler

Kızılca YÜRÜR

Günümüzün çalışma yaşamında, çalışanın iş gücünü satmak amacıyla girdiği iş ilişkileri, hiyerarşik bir iskelet etrafında yapılandırılmış kurum ortamında, karmaşık güç ağlarının içine dal budak salar. Öyle ki, her çalışan, ilk ve hatta en önemli adımının, kurum içi resmi ve gayri resmi güç konstelasyonunun şifresini çözmek olduğunu bilir. Öte yandan, içinde yaşadığımız ekonomik sistemde temel biçimi sarsılmaz olan bu rekabete dayalı yapı, aktörlerin durmaksızın birbirinin altındaki zemini oyduğu, güvene dayalı ilişkiler kurmanın sistemin işleyişi gereği neredeyse olanaksız hale geldiği bir üretim çarkının dişlilerine, insanın ve doğanın en zengin kaynaklarını akıtıp, durmaktadır.

İşte bu nedenlerle de, 21. yüzyılın iş dünyasında insanlar arası iletişim dinamikleri, basit bir emek karşılığı ücret ve ortak emek harcayarak üretme faaliyetinin çok ötesine geçmektedir. Artan bilgi birikimi ve uzmanlaşma, üretim ve tüketim alanlarını dünyanın en ücra köşelerine yayan iletişim ve taşımacılık teknolojileri, insanların kendilerinden din, dil, cinsiyet, kültür, yaş açısından çok farklı insanlarla gün be gün yoğun bilgi alış verişine girmesini, beraber iş görmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak, yoğun teknik iletişimi mümkün kılan yöntem ve araçlar, insanların sosyal ve biyolojik farklılıkları daha iyi anlamasını, ön yargıların azalmasını, iktidar ve dayatmadan ziyade, hoşgörü ve dayanışmaya dayalı ilişkilerin kurulmasını sağladı mı? İş yaşamındaki yoğun birliktelik ortamı, çok farklı insanların zorunluluklar yüzünden bir araya gelmişken, birbirini tanımasını ve kıymet vermesini beraberinde getirdi mi? “Mobbing” tanımıyla çeşitli dünya dillerine giren, neredeyse bir salgın gibi yayılan ve belirtildiğine göre, insanları katil olmaya ya da intihar etmeye kadar sürükleyebilen iş yaşamı fenomeni, gerçekten ve sadece, insanların doğal yok etme dürtülerini dizginleyememesine mi bağlıdır? Bu yazıda, mobbing olgusunun içine yerleştiği ekonomik sistemin mantığına uygun bir toplumsal çatışmaya işaret ettiğini, bu ekonomik sistemin beraberinde getirdiği iktidar kurma ve koruma yöntemlerinin bir yansıması olduğunu tartışacağız. Daha sonra, konuyu medikalize etmekten kaçınarak, neden olduğu sağlık sorunları dolayısıyla işyeri hekimliğinin alanına girdiğini savunacak ve bu alanda akla getirdiği tıp ilkelerine kısaca değineceğiz. Tartışmayı, çözüm önerilerine işaret ederek bitirmek istiyoruz.

Dünyanın tüm ülkelerinde, 80’li yıllarda başlayarak ivme kazanan, serbest piyasa aktörlerinin önüne devletin koyduğu sınırlamaları kaldırma eğilimi, kabaca iki pratik sonuçla insanların yaşamını değiştirdi: 1) Merkezi idareye ve merkezi planlamaya bağlı yapılar, özellikle devletin vatandaşına hizmet sunmasını sağlayan çeşitli organları çözülerek, görevleri özel sektörün çalışma alanına bırakıldı. 2) Özel sektör kurumlarının ucuz iş gücü, enerji ve doğal kaynaklara serbestçe ulaşmasının önündeki engelleri giderecek yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Tüm iş alanlarının, üretim maliyetlerinin en düşük olduğu ülke ve bölgelere kayması, devletlerin kamu çıkarına aykırı olsa da, büyük yatırımcıların en fazla faydasına olacak ortamları sağlamak için birbiriyle yarışması; emeğini satarak yaşayan ve sermaye sahibi olmayan insanların, çalışma dünyasında var olabilmek için her şeyi yapmaya hazır oldukları bir güvencesizlik durumunun, sürekli bir ölüm kalım mücadelesinin tek varoluş haline dönüşmesi anlamına geliyordu. Mobbing kavramının da, 1982’de ilk kez ortaya atılması, bu çerçeve içinde, bir rastlantı değildir.