Ssk’nın İşverene Rücu Hakkında Son Durum

Mikdad Lamih Çelik

506 sayılı Yasanın 26. maddesi ilk fıkrasında geçen "...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere..." bölümünün Anayasa mahkemesince iptal edilmesinin SSK’nın işverene rücu hakkına olan etkisi Yargıtay kararı esas alınarak ele alınmıştır. Anayasa mahkemesinin iptal kararından önceki durumla ilgili Yargıtay kararları ile iptal sonrası verilen Yargıtay kararları ayrı başlıklar halinde verilerek konuda meydana gelen değişikliklerle son durum ortaya konulmaya çalışılmaktadır.

Rücu hakkı, usuli müktesep hak, rücu hakkının niteliği, Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı, halefiyet, faiz başlangıcı, rücu hakkında zamanaşımı

İş kazası veya meslek hastalığı na maruz kalan sigortalıya ya da hak sahibi kimselerine, 506 sayılı Yasanın 12. ve müteakip maddeleri uyarınca, iş kazası ve meslek hastalığı kolundan, Sosyal Sigortalar Kurumunca yardımlar yapılmakta ve gelir bağlanmaktadır. Kurum sigortalıya ya da hak sahiplerine yaptığı masraflar ve bağladığı gelirler ile bu gelirlerde meydana gelen artışları 506 sayılı Yasanın 26/I. maddesi çerçevesinde, zararlandırıcı sigorta olayına sebep olan işverenden rücu’an istemektedir.¹

SSK’nın işverene karşı açacağı rücu davası nda işverenden neleri talep edebileceği 506 sayılı Yasanın 26/I maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, “Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22’nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı...” işverenden geri alınır. Bu maddeye göre SSK, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sigortalı ve hak sahibi kimselerine bağlanan geliri de ilerde yasa veya kararnamelerle ortaya çıkan artışları da zamanaşımı süresi boyunca işverenden isteyebilmektedir. SSK, 26. maddeye dayanarak aynı iş kazası nedeniyle işverene tekrar tekrar rücu davası açmakta böylece işveren aynı iş kazası nedeniyle sürekli dava tehdidi altında bulunmaktadır.

506 sayılı Yasanın 26. maddesinin ilk fıkrasında geçen “... ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarı ile, gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22. maddede sözü geçen tarifeye göre hesap edilecek sermaye değerleri toplamı işverenden alınır...” hükmünün Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan itirazları daha önceleri Anayasaya aykırı bulmayarak iptal taleplerini red eden Anayasa Mahkemesi², önüne gelen yeni bir itirazda 23. 11. 2006 günlü ve E: 2003/10. K: 2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki "...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar vermiştir. Bu Karar 21. 03. 2007 günlü ve 26649 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır.³