Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Krimonoloji Tarihinde Klasik ve Pozitivist Okullar

Ertuğrul Uzun

GİRİŞ

Suç, gündelik dilde çokça kullandığımız, ancak tanımlamak gerektiğinde duraksadığımız bir kavram. En genel şekliyle ele alınacak olursa, yasaklayıcı bir kurala –ki bu kural töre yahut ahlâk kuralı olabileceği gibi1 meşru otoriteler tarafından kendisine yaptırım eklenmiş ve kamusal gücün müdahalesini gerektiren bir kural da olabilir2- uygun davranılmaması durumunda suç işlenmiş olur.

Hukukçu, suç kavramına, ceza hukuku açısından bakar. Bu durumda, “cezaî nitelikteki hukuk düzeninin bir kuralının ihlâli” kastedilir3. Çok tabii olarak, hukuk uygulayıcısı, suç kavramının merkezine hukuk kuralını alır. Hukuk anlayışının yüzyıllar boyunca süren gelişimi sonucunda ortaya çıkan pek çok ilke de, böyle bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır.

Bununla birlikte, insan doğasının ve eylemlerinin karmaşık yapısı, toplumsal hayatı düzenleyen bir kurum olarak hukukun suçları yaratma ve kaldırma özelliği, devletin hukukun uygulayıcısı olarak cezalandırma yetkisi ve gücü, suç ve suçla ilgili kavramların daha geniş bir şekilde incelenmesini gerektirir. Böyle bir araştırma, devletin cezalandırma hak ve yetkisinden, insanın irade özgürlüğüne ve cezaların usulüne kadar pek çok tartışmayı kapsar. Bu konularda yapılacak tartışmaların sonuçları, ceza anlayışında özellikle son yüz elli yılda görülen gelişmelerin de ispatladığı gibi, hukuk uygulayıcısının elindeki malzemenin biçimine büyük ölçüde etki edecektir.