Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanına Karşı Öngörülen Yaptırımlara Genel Bir Bakış

Hasan Dursun

Kasıtla işlenen her türlü suç faaliyetinden elde edilen para, mal veya getiri olarak tanımlayabileceğimiz kara para ve kara paranın mali sisteme sokulması olarak adlandırabileceğimiz kara para aklama, Türkiye’nin mali, ekonomik ve sosyal sisteminde derin yaralar açacak kadar büyük boyutludur. Bazıları, Türkiye’de aklanan yıllık kara para miktarını 50 milyar $, bazıları ise 100 Milyar $ olarak tahmin etmektedir. Kanımca, aklanan kara para miktarını tam olarak belirleyebilmek olanaklı değildir. Çünkü kara para aklama suçu da diğer ekonomik suçlar gibi doğası gereği gizlidir ve miktarını tam olarak belirleyebilmek olanaklı değildir. Ancak, Türkiye’nin 1994, 2000 ve 2001 yılında girdiği derin ekonomik ve mali krizlerin temel nedenlerinden birisinin, Türkiye’ye sokulan veya Türkiye’de aklanan büyük boyutlu kara paraların sonucu olduğu açıktır.

Çünkü, söz konusu kara paraların finansal sisteme girmesi; parasal verilerde sapmaya yol açmakta ve kestirilemeyecek tarzda ani hareketlerle ülkeye girmesi veya yurt dışına çıkması, zaten saptanması zor olan toplam parasal talebi daha da belirsiz hale getirmekte ve bunun sonucunda ise faiz ve döviz kurunda keskin iniş ve çıkışlara yol açmaktadır. Faiz ve döviz kurunda görülen keskin iniş ve çıkışların kaçınılmaz olarak ekonomik ve mali krize yol açacağı kuşkusuzdur (Karş. Quirk, ss, 7-9).

Türkiye, son yıllarda, özellikle Orta Doğu, Kafkaslar, Merkezi Asya ve Doğu Avrupa Bölgeleri bakımından önemli bir bölgesel finans sektörü konumuna gelmiştir. Türkiye’nin, bölgesel finans sektörü konumu sonucu Türkiye’de aklanan veya aklanarak Türkiye’ye getirilen kara paraların boyutunda her yıl artış olduğu düşünülmektedir. Diğer yandan, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve uyuşturucudan elde edilen kazançların hareketi bakımından, Türkiye’nin, Avrupa ile Asya arasında geçiş köprüsü konumunda bulunmasından yararlanan Türk organize suç grupları, Avrupa’ya yapılan uyuşturucu kaçakçılığı açısından önemli bir yer edinmişlerdir. Bir başka deyişle, Türk organize suç grupları, Avrupa’ya yapılan eroin kaçakçılığının önemli bir kısmını kontrol etmektedir. Eroinden elde edilen kazançlar söz konusu gruplar tarafından Türkiye’ye çeşitli yöntemlerle sokulmaktadır. Organize suç grupları; eroinden elde ettikleri paraları, Türkiye’ye sokarken araba içerisinde nakit taşıma veya alternatif havale yöntemlerini kullanmaktadır. Bunun yanında, bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeden faydalanmak isteyen organize suç grupları; uyuşturucu kaçakçılığından elde ettikleri paraları önce Avrupa Bankalarına yatırmakta, daha sonra elektronik işlemlerle uluslararası hesaplara göndermekte, uluslararası hesaplara gönderilen paralar sonul aşamada Türkiye’ye sokularak ekonomi içerisinde değerlendirilmektedir. Türk organize suç grupları, elde ettikleri kirli paraları, Türkiye ekonomisine sokarken bazen paravan şirket veya bu amaçla kurdukları sahte organizasyonları kullanmakta, bazen ise doğrudan doğruya ulaşım araçlarına, lüks araba ve villalara, turistik tesislere, devlet bono ve tahvillerine yatırım yapmaktadır (Karş. Adamoli ve diğerleri, s. 73).