Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

CMK’nın Genel Değerlendirmesi

Feridun Yenisey

Değerli arkadaşlar,

Bugün bana Ceza Muhakemesi Kanununun genel bir değerlendirmesinin yapılması görevi verildi. Bu vesileyle sizlere ceza muhakemesinin işleyişi ve bugünkü yeni ceza muhakemesi sistemi içersinde ortaya çıkan yenilikleri benim eksik gördüğüm, tamamlanmasına ihtiyaç duyulduğunu hissettiğim noktalarla birlikte açıklamak istiyorum. Bu açıklamamı yaparken iki tane temel prensipten bahsetmek istiyorum; birinci temel prensip eşik teorisi adını verdiğim teoridir. Eşik teorisi, kolluğun suç öncesi görevleriyle suç sonrası görevlerini açıklamakta kullanılan bir kavramdır. İkinci bir kavram (bir şema) ise basamak teorisi, adını verdiğim ve şüphenin kuvvet derecelerine göre devletin yetkilerinin nasıl arttığını gösteren bir bakış açısıdır. Bu iki şemayı sizlere tahtada çizerek verdikten sonra ceza muhakemesinin yürüyüşünü kısaca anlatmak istiyorum ve arkasından da en önemli gördüğüm birkaç noktayı vurgulayarak konuşmama son vereceğim. Şimdi ilk başta sizlere eşik teorisini şematize ederek anlatacağım.

Bir suç olgusu devletin altın yetkilerini başlatır. Suç öncesinde devletin önleme yetkileri gündeme gelecektir. Suç öncesi yetkiler ve suç sonrası yetkileri devletin adli ve önleme yetkileri olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Suç işlendikten sonra devletin soruşturma ve daha sonra da kovuşturma yetkileri başlayacaktır. Fakat soruşturma ve kovuşturmaya geçmeden evvel bir suçun işlenmiş ve gerçekten de bir suçun iz ve emareleriyle ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Suç öncesi görevler, önleme görevleri olarak anılır ve önleme görevleri çerçevesinde kolluğun uzak tehlikeyi önleme görevi vardır. Uzak tehlike, giderek yakın tehlikeye dönüştüğünde ve bir suç veya tehlike ortaya çıktığında kolluğun bastırma görevi ortaya çıkar. İşte esas kolluğun sahip olduğu alan bu alandır. Suç sonrası adli görevler ise yeni ceza muhakemesinin kabul ettiği sistem içerisinde sadece savcı emriyle yapılabilen bir görev manzumesi haline gelmiştir. Bu nedenle kolluğun bundan sonra kendisini suç öncesi önleme, suç sırası bastırma görevlerine yoğunlaştırması gerekmektedir ve bu konuda o kadar çok yetki vardır ki tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla ve bugün kolluk bu yetkilerinin farkında değildir, henüz kullanmıyorlar bu yetkilerinin çoğunu. Bu nedenle de “yetkisiz, yetkimiz elimizden alındı” gibi bir takım söylemler var. Buna ben katılmıyorum. Kolluk çok yetkilidir fakat sahip olduğu bu yetkileri mutlaka tam olarak ve sınırları içersinde kullanmasını bilmesi gerekir.