Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukukta Değişim, Süreklilik Ve
 Yoruma Yüklenen Fonksiyon

Change in Law, Persistence and the Function Attributed to the Comment

Cengiz OTACI

Değişim ve süreklilik, tabiatın gözlemi ile başlayan, daha sonra sosyal olaylara ve hukuka taşınan önemli bir kavram çiftidir. Değişimle birlikte sürekliliğin muhafaza edilmesi, hukuki anlamda sosyal yaşamın hızını, temel ilkelerinden ödün vermeden takip ederek uyuşmazlıkların güncellenmiş kavramlar yardımı ile çözüme kavuşturulmasıdır. Hukukun, hiçbir zaman değişmeyen temel ilkeleri olduğu gibi; dönemden döneme değişen kısmi değişmez ilkeleri de vardır. Değişim, değişmeyen ya da kısmen değişen ilkeler eşliğinde gerçekleşir. İçtihat olarak adlandırılan yorum, normu sosyal hayatın değişimine uyarlayarak onu sürekli günceller, canlı tutar. Normu, değişmeyen parametreler eşliğinde değişime açarak zamana karşı korur. İnsan hakları, günümüz hukuk ve siyaset anlayışının en değişmez temel ilkesi haline gelmiştir. İnsan haklarına uygun olmayan normun ve yorumun hiçbir hukuki değeri yoktur.

Değişim, Süreklilik, içtihat, Yorum, İçtihat Hukuku.

Change and persistence are two significant concepts that started with the observation of the nature and then were transferred to social events and law. In law, keeping persistence along with change means finding solutions to conflicts by using restructured concepts, through following the speed of social live without sacrificing fundamental principles. Law has some unchanging fundamental principles and also some partially unchanging principles that can be altered in different periods. Change occurs under these unchanging and partially unchanging principles. Interpretation, which can be named as legal precedent, updates norms and keeps them live by adapting rules to change in social life. Interpretation makes possible change under unchanging parameters and protects norm to negative influence of time. Human rights have been the most important unchanging fundamental principle of today’s law and politics. Norm and interpretation do not have any worth in terms of law unless they are consistent with human rights.

Change, Persistence, Legal Precedent, Interpretation, Case Law.

GİRİŞ

Hukuk, sosyal olayların ve kurumların kuvveden fiile çıkmasından sonraki aşamayı temsil eden kurallar bütünüdür. Toplumda karşılığı olmayan hiçbir davranış ve kurum, hukukun konusu olamaz. Özellikle ceza hukuku, olmuş bitmiş fiillerle ilgilenen, tarihsel malzemeleri kendi ilkeleri ışığında yorumlayan bir hukuk dalıdır.

Değişim ve süreklilik, kadimden beri dinlerin, geleneğin ve modern zamanlarda sosyal bilimlerin sorunudur. Hukuk, halk için var olduğuna göre, sosyal hayatın akışını temsil eden değişimi, istikrarı temsil eden süreklilikle birlikte sağlamalıdır. Sürekliliği sağlayarak değişme, değişimin bir ayağının süreklilikte sabit kalması demektir. Sürekliliğin sosyal hayatla ve kurumlarla uyumlu olabilmesi, her şeyin hızla eskidiği, tüketildiği, kullanılarak bir kenara atıldığı postmodern zamanlarda, bireyin ve halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yönünü değişime çevirmesi ile mümkündür. Değişerek sürekliliği sağlayabilmenin iki önemli temeli vardır; İlki zamana ve döneme göre değişmeyenlerin olması; diğeri ise dönemlere hâkim kabullere, ihtiyaçlara ve düşüncelere göre değişebilen ana parametrelerin bulunmasıdır. Süreklilik, ancak bir ayağını bu değişmeyen/kısmen değişen ana ilkelerde sabit tutarak mümkün olabilir.

Değişim ile sürekliliğin karşılıklı ilişkisi, şüphesiz ki en başta doğru mevzuatla kurulur. Mevzuatın gerçek hayata tekabül ettiği, adil ve eşitliği sağlamaya elverişli olduğu, insan haklarını gözettiği, kişileri ayrımcılığa tabi tutmadığı, birbiri ile uyumlu olduğu ve hukuk sistemi adında bir bütünü teşkil ettiği, hukukun evrensel ve dönemsel değişmezlerine riayet ettiği varsayılır. Ne var ki gerçek böyle değildir. Mevzuatın bahsedilen “varsayılan”larını sağlayacak kurum ise yorumdur. “Mevzuatın anlamı” şeklinde basitleştireceğimiz yorum, “varsayılan”; ancak olmayan eksiklikleri gidermenin yegâne aracıdır. Yorum, mevzuatın gri/karanlık alanlarını aydınlatır, normu gerçek hayata yaklaştırır, fonksiyonel hale getirerek hukuk sistemi içinde çatışmayı önler, normu hukuk sistemi içinde anlamlı hale getirir. Normun boşluğunu doldurur, destekler, güçlendirir, uygulama alanını genişletir/daraltır. Norma, yaşanan zamana uygun olarak olması gereken anlamı yükleyerek değişim karşısında yok olmasını, erimesini, yıpranmasını önler. Norm, gerçek anlamını doğru içtihada borçlu olduğundan sürekliliğini, değişimi temsil eden içtihatla sağlar.