Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şiddetin Kıskacında Hekim Hakları ve Vekâlet Sözleşmesinin Farklı Yorumu

Physician’s Rights in Clamps of Violence and a Different Interpretation For Attorney Agreeement

Ahmet Nezih KÖK

Hasta-hekim arasındaki ilişki, Türkiye’de hukukça korunan bir ilişki olup özel bir düzenleme olmadığından genel kanun hükümlerine göre ele alınmaktadır. Tüm tanı ve tedavi amacı taşıyan tıbbi müdahalelerde Yüce Yargıtay, hasta-hekim ilişkisini “Vekâlet Sözleşmesi” hükümlerine göre yorumlamaktadır. Vekâlet sözleşmesinin hükümleri uygulanacağı hususunda görüş birliği her ne kadar, hem öğretide hem de yargı kararlarında sağlanmış olsa da uygulamalarda, özellikle hekimler lehine olan hükümlerin ısrarla göz önüne alınmadığı kanaati taşıdığımdan bu makalede hekim hasta ilişkisi bağlamında vekâlet sözleşmesine eleştirel bir bakış yapılacaktır.

Vekâlet Sözleşmesi, Özen Yükümlülüğü, Aydınlatılmış Onam, Hastanın Hekimi Aydınlatma Yükümlülüğü, İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi, Sağlıkta Şiddet.

The relationship between the patient and the physician is a relation under legal protection in Turkey and is handled according to general law provisions as there is not any special regulation for this purpose. In all medical interventions having diagnosis and treatment aims, the Esteemed High Court of Appeal has interpreted the patient-physician relationship in accordance with the provision of “Attorney Agreement”. Even though an unanimity has been ensured not only in respect of theory but also in adjudications, putting forward that the provisions of the Attorney Agreement will be applicable, as for practices, a critical point of view will be presented on this article to the Attorney Agreement, as I have a conviction that the provisions that are especially on behalf of physicians are not taken into account intentionally with regards to the applications.

Attorney Agreement, Duty of Care, Informed Consent, The Patient’s Obligation to Enlighten the Physician, Convention on Human Rights and Biomedicine, Violence in Health.

GİRİŞ

21. Yüzyılı yaşayan ülkemiz ve dünyamız, değişik renklerdeki ve değişik boyutlardaki sorunlara ait yumakları çözdüğünü sanırken hiç alışık olunmayan yeni sorunlara ait yumaklar maalesef, kartopu misali büyümektedir. Bozulan dengelerin yerine kurulmaya çalışılan yeni dengeler, yüzyıllardır kabul görmüş davranışları yanlış olarak tanımlamakta, yerine konulan yeni doğrular ise beraberinde yeni açmazlar getirmektedir.

Yazının icadından bu yana geçen yaklaşık 6000 yıllık süreç, özellikle son 200 yılda değişim süreci olarak hızlı gelişmelere sahip olmuştur. Daha da ötesi, İkinci Dünya Savaşını yaşayan dünyamızın 1950 yılından sonra yaşadığı yaklaşık yetmiş beş yıllık süreç ise; hem bilimde ve teknolojide hem de sosyoekonomik - kültürel alanda değişimin ivmesinin baş döndürücü değerlere çıktığı bir süreç olmuştur. Bu sürecin belki de en önemli sonucu, toplumlarda görülen kuşak farkının yüzyıldan on yıllara inmiş olmasıdır.

İnsan hakları konusunda çok iddialı söylemlerin ve hukuki belgelerin varlığıyla, insanların beklentilerinin en üst seviyeye çıkarılmasına rağmen bu beklentilerin siyasi ve ekonomik nedenlerle karşılanamamış olması, dünya nüfusunun bir taraftan her şeye rağmen artarken diğer yandan yaşlanması, kırsaldan şehre göçün önlenememesi, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, dünyanın geniş bir coğrafyasında süren savaşlar ve terör olayları, sosyal medyanın kullanımındaki artan ivme, sorunların artmasında ve çözümsüz hale gelmesinde öncelikle bahsedilmesi gerekli hususlardır.