Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tutuklama

Arresting

Hüsnü ALDEMİR

Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç delillerin ele geçirilmesi, şüphelinin veya sanığın yargılama sürecinde hazır bulunmasının sağlanması veya verilen kararların daha etkin bir şekilde yerine getirilmesinin temin edilmesi amacıyla başvurulan ve ceza usul hukukunda koruma tedbiri olarak kabul edilen “tutuklama” tedbirinin uygulama şartları 5271 sayılı CMK’nın 100’üncü ilâ 108’inci maddelerinde hükme bağlanmıştır.

Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, “tutuklama” tedbirine başvurulabilmesinin sıkı şekil şartlarına bağlandığı anlaşılmaktadır. Kanunda hükme bağlanan tutuklama tedbirinin maddi ve şekil şartları gerçekleşmeden hiç kimse özgürlüğünden mahrum edilemez. Tutuklama tedbirine gelişigüzel ve “ masuniyet karinesine” aykırı şekilde başvurulması halinde ilgili şüphelinin veya sanığın Devlet aleyhine tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Makalede, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile doğrudan ilgili olan “tutuklama tedbirinin” uygulama şartları, 6352, 6459 ve 6526 sayılı kanunlarla yapılan değişiklikler de gözetilmek suretiyle inceleme konusu yapılmıştır.

Tutuklama, Tutuklama Nedenleri, Tutuklama Mercii, Tutuklama Yasağı, Tutuklama Kararı, Tutuklama Kararına İtiraz, Tutukluluğun İncelenmesi, Tutuklama Süresi, Tutukluluk Süresi, Tutuklunun Salıverilmesi, Tutukluluğun Hükümsüz Hale Gelmesi, Tutuklulukta Orantılılık.

Application conditions of “Arresting” measure which is accepted as a protection measure in criminal procedure law and applied to reveal the material fact, to obtain the criminal evidences, to ensure the presence of the suspect or the accused in trial process or to fulfill the enforcement of the court decisions ruled in between 100th and 108th articles of Criminal Procedure Code no.5271.

When those mentioned provisions are assessed together, it is understood that applying to “Arresting” measure is attached to tight form requirement. Nobody can be deprived of his freedom without the fulfillment of material and form requirement of arresting measure ruled in law. The suspect or the accused has right to sue the government for indemnification in case of being applied to arresting measure against the “presumption of innocence” and in a haphazardly manner.In this article, the application conditions of “arresting measure” which is directly related to individual freedom and security is studied by taking into consideration the amendments made by acts no. 6352, 6459 and 6526.

Arresting, Reasons of Arresting, Arresting Authority, Arresting Prohibition, Arresting Decision, Objection to Arresting Decision, Examination of Detention, Arresting Duration, Detention Duration, Release of Detainee, Detention Becoming Void, Proportionality in Detention.

I. GENEL AÇIKLAMA

Soruşturma veya kovuşturma evresinde başvurulan ve hâkim kararını gerektiren tutuklama tedbirinin anayasal dayanağı, Anayasa’nın 19’uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki hükümdür. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ise; suç işlediğinden makul bir kuşku duyulması üzerine veya bir suç işlemesini veya suç işlendikten sonra kaçmasını önlemek için tutulmasını gerektiren makul nedenler bulunduğu kanısıyla kanunen yetkili makamlar önüne çıkarmak amacıyla kişinin hukuka uygun olarak gözaltına alınması veya tutuklanması haricinde hiç kimsenin özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağını hükme bağlamıştır.

Belirtilen yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; tutuklamanın koruma tedbirlerinden olduğu, geçici bir süreyi kapsadığı, Kanunda belirtilen haller dışında ve hâkim kararı olmaksızın hiç kimsenin tutuklanamayacağı, suçluluktan değil; zorunluluktan başvurulan bir tedbir olduğu sonucuna varılır.

Tutuklama geçici bir tedbir olup; tutuklama kararının infazına başlanıp salıverilmeye ya da verilen cezanın infazına başlanmasına kadar geçen süreyi kapsar. Ancak tutukluluk süresi, Kanunda hükme bağlanan (m.102) süreleri geçemez. Ayrıca tutuklama ceza olmayıp, delillerin koruma altına alınmasına yönelik bir tedbirdir. Bu nedenle tutuklama, ceza olmayıp; ceza yargılamasının gayesine hizmet eden bir araçtır. Başka bir ifadeyle, şüphelinin veya sanığın bulunmasını, delillerin elde edilip muhafaza altına alınmasını veya ileride verilebilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın yerine getirilebilmesini sağlayan bir araçtır. Bu özelliğiyle, ıslah amacı taşıyan hapis cezasından ayrılır. Özgürlüğü kısıtlamaları ve hâkim tarafından verilmeleri nedeniyle de benzerlik göstermektedirler.