Sigortacılık Kanununa Göre Sigortacılıkta Tahkim

Zekeriya Yılmaz

3.6.2007 tarihi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun getirdiği en önemli yeniliklerden biri, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulmasıdır. Sigorta ihtilâflarının çözümünde “tahkim” usulünün benimsenmesi, Ülkemiz açısından gerçekten önemli ve radikal adımlardan biri olmuştur. Komisyona gidilebilmesi için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgelemiş olması gerekir. Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde yazılı olarak cevap vermemesi de Komisyona başvuru için yeterlidir. Mahkemeye veya Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz.

Sigortacılık Kanunu, Tahkim, Ombudsman, Sigorta Tahkim Komisyonu, Sigorta Hakemleri, Tahkim Süresi, Hakem Ücreti, Hakem Kararı, Kesinlik Sınırı, Hakem Kararlarının Temyizi

I. Genel Olarak Sigortada İhtilâfların Çözüm Yolları

Dünyada sigortacılık alanında önemli gelişmeler olmuş, ancak Ülkemizde 14 Haziran 2007 tarihine kadar yürürlükte kalmış olan 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu ve 25/6/1927 tarihli ve 1160 sayılı Mükerrer Sigorta Hakkında Kanun hükümleriyle, bu gelişmelere ve özellikle sigorta ihtilâflarının çözüm yolları konusunda dünyada benimsenip uygulanan sistemlere ayak uydurmak mümkün olmamıştır.

Nihayet, Ülkemizde sigortacılık alanında önemli ve çok geç kalmış bir adım atılmış ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 14 Haziran 2007 tarihli ve 26552 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunun “Yürürlük” başlıklı 46. maddesine göre, 12. maddesinin tarife serbestisine ilişkin birinci fıkrası hükmü ile 17. maddesinin dördüncü fıkrasının garanti fonu varlıkları üzerine bloke konulabilmesi ve ipotek tesis ettirilebilmesine ilişkin hükmünün, yayımı tarihinden üç ay sonra; diğer hükümlerinin ise yayımı tarihinde, yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.

Sigorta ettiren -sigortalı ile sigortacı lar arasında sigorta primi nin ödenmesi ile başlayan, riziko nun meydana gelmesi ve bu husustaki ihbardan itibaren alınması gereken önlemler, ibrazı gerekli belgeler, hasarın tespiti-karşılığının belirlenmesi, ödenmesi veya rizikonun teminat kapsamında olup olmaması, sahte hasarlar, ekspertiz raporu gibi sigorta sözleşmesinin uygulanmasından ve verilen hizmetlerden dolayı bir çok ihtilaf doğmaktadır.