İflasın Ertelenmesinde Leasing (Finansal Kiralama) Kiracısı Şirketlerin Karşılaştıkları Haksız ve Hukuksuz Bir Durum

An Unfair and Unlawful Situation That Lease-Holding Companies in Financial Leasing Have Faced in Bankruptcy Adjournment

Murat ŞİMŞEK

Bu çalışmada finansal kiralama yapan şirketlerin (kiracı-vaat alacaklısı) karşılaştıkları bir haksızlık ve hukuksuzluk açıklanmış ve şirketlerin sürekliliğinin sağlanması, alacak haklarının zayi olmaması ve dolayısıyla piyasaların sağlıklı işlemesi adına yasalarla düzenlenmiş olan iflas erteleme kurumu içinde finansal kiralama hususları incelenmiştir.

Leasing, Finansal Kiralama, İflasın Ertelenmesi, Satış Vaat Alacaklısı.

In this study, unfairness and unlawfulness that the lease-holding companies (holder in position of promise creditor) have faced is explained and financial leasing topics in bankruptcy adjournment institution which is arranged to enabling the continuity of companies, not to lose the debt claims and healthy functioning of the markets is dealt.

Leasing, Financial Leasing, Bankruptcy Adjournment, Creditor of Sale Promise.

GİRİŞ

Küreselleşmenin neticesinde ülkeler arası piyasalar artık birbirine daha duyarlı hale gelmiştir. Amerika'da veya Avrupa'da çıkan bir ekonomik krizin etkisi Asya’daki ülkeler için bile yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Küresel veya bölgesel Ekonomik kriz ortamlarında da şirketlerin iflasına neden olabilecek finansal darboğaza girmesine sebep olabiliyor.

Finansal kriz nedeniyle iflas şartları oluşan bir firma iki şekilde işlem görür. İlki, Daha çok büyük şirketlerde firma hisseleri el değiştirir. Genellikle kritik pozisyonlara yeni yöneticiler atanır. Güçlü ve profesyonel yöneticiler tarafından yeniden yapılandırılarak şirketin devamlılığı sağlanır. Bu, iktisaden ülkenin, şirketin ve piyasaların kayba uğramasının önüne geçer. İkincisi ise; daha çok orta ve küçük şirketlerde ki ekonomik kriz nedeniyle iktisadi durumu kötüleşen işletmelerin blok halinde satışının mümkün olmadığı ya da kriz dolayısıyla yeni yatırım risklerini göze alabilecek işletmelerin olmaması sebebiyle devredilemeyen veya zamanında finansal kaynak bulamayan işletmelerin kanunlardaki ilgili hükümler uyarınca iflas etmesidir. İflas eden şirketler, iflas masası marifetiyle kanunlarla düzenlenerek alacaklıların tasarrufuna geçmesidir. Bu durumda şirketin varlıklarının zayi olması veya piyasa değerinin altında satılma ihtimalinin yüksek olması sebebiyle, hem alacaklılar hem de milli ekonomi zarar görür. Bu olumsuzluğun izalesi meyanında alacaklıların ve milli ekonominin kaybını azaltma amacıyla iflas erteleme kurumu ihdas edilmiştir.

Ülkemizde ki işletmelerin sermaye yapılarına bakıldığında ağırlıklı olarak kısa vadeli yabancı kaynaklardan oluştuğu görülür.. Kısa vadeli yabancı kaynak kullanımı işletmenin yatırım konusundaki kredi ihtiyacını kısa süreli çözüm getirmiştir. Ancak yatırımın üretime dönüşme süresinin uzun olması; bu şekilde alınan kredilerin şirkete faydadan çok zarar verdiği süreç içerisinde görülmüştür. Fakat büyüyen ve teknolojik açıdan gelişen piyasalarda işletmeler yeni yeni kredilere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu kredilerin geri ödeme şartlarının şirketlerin yatırım programlarına uygun olması gerekir. Ülkemizde orta ve küçük ölçekli işletmelerin uzun vadeli yatırım projeleri için bankalarda uzun vadeli finansman (kredi) kullanması ekonomik riskler sebebiyle çok zor olabilmektedir.