Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rödövans Sözleşmeleri ve Ruhsat Sahibinin Sorumluluğunun İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Yönünden Değerlendirilmesi

Considerations on Royalty Contract and Licence Holder’s Responsability in Respect of Labour and Social Security Law

Sultan KÖYSÜREN GENÇ

Yer altındaki madenlerin araştırılması, çıkarılması ve işletilmesi ile ilgili tekniklerin ve yöntemlerin bütününe madencilik; bu işlemlerin yürütülmesinde çalışan işçilere de maden işçisi denilmektedir. Maden kaynakları yönünden oldukça zengin olan ülkemizde 1990’lı yıllardan beri madencilik faaliyetlerinde rödövans sistemi uygulanmaktadır. Bu sisteme dayalı olarak, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını devir alan gerçek veya tüzel kişiler, maden sahasında işçi çalıştırarak arama ve işletme faaliyetleri yürütmektedir.

Maden işçiliğinin dünyanın en tehlikeli işlerinden sayılması ve risk faktörünün yüksek olması ile uygulamada karşılaşılan sorunlar göz önüne alındığında, özünde hâsılat kirasının bir türü olan rödövans sözleşmelerine dayanılarak işletilen maden ocaklarında istihdam edilen işçilerin, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku uyarınca güvence altına alınan haklarına dayanan uyuşmazlıklarda sorumluluğun tespiti önem taşımakta olup, bu hususun belirlenmesinde rödövans sözleşmesinin hükümleri ile tarafları arasındaki ilişkiler ve sahadaki uygulamalar dikkate alınmalıdır.

Madencilik, Sözleşme, Rödövans, Ruhsat Sahibi, Rödövansçı, İşçi, Hak ve Alacaklar, Sorumluluk.

While the whole of techniques and methods related to prospecting, mine hoisting and mining of mines underground is called mining, the workers in charge of conduction of such operations are called miner. The royalty system is applicable in mining activities since the year 1990’s in our country that is considerably rich in respect of mine resources. Based on this system, a natural or legal person taking the delivery of prospecting and operating right of mines that are the property of state conduct such prospecting and operating activities by employing workers in the mine site.

Given the troubles being faced in application due to the fact that the mine workmanship is among the most dangerous jobs all over the world and as the risk factor in this working sector is too high; the fixation of responsibility becomes more than an issue, in relation to disputes being based on a worker’s rights taken under security by virtue of the Labour and Social Security Law, who is employed in a mine being operated on the basis of the royalty contract that is essentially a kind of usufructuary lease and, the provisions of the royalty contract and relations between the parties and also the application in the mining site should be taken into account in with regards to determine this matter.

Mining, Contract, Royalty, License Holder, Royalty Holder, Worker, Rights and Debt Receivables, Responsibility.

I. GİRİŞ

Madencilik faaliyetlerine özgü düzenlenen rödövans sözleşmelerinin konusunu mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını “ruhsat” adı verilen idari izin ile devir alan hak sahibi gerçek veya tüzel kişilerin, bu arama ve işletme hakkını üçüncü kişilere devretmesi oluşturmaktadır. Sözleşmenin sonucunda rödövansçı, sözleşmeden aldığı yetkiye dayanarak maden sahasında ocak, kuyu ve galeriler açabilecek, sondaj yaparak maden varlığını tespit edebilecek ve bulduğu madeni çıkararak mülkiyetine sahip olabilecek, ruhsat sahibi de sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde, rödövansçıdan sözleşme bedelini veya madenden çıkarılan cevher üzerindeki pay hakkını talep edebilecektir. Öğretide ve uygulamada genel kabul edilen görüş, rödövans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklarda Türk Borçlar Kanununun hâsılat kirasına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı yönündedir. Ancak rödövansıçının maden sahasında çalıştırdığı işçilerinin İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan haklarına ve alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda sorumluluk açısından farklı görüşler ve uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada yol gösterici olması açısından rödövans sözleşmesi sonucu maden sahasında çalışan rödövansçının işçilerinin hukuk düzenince güvence altına alınan haklarından ve alacaklarından sorumluluk konusu ulusal ve uluslararası hükümler ile Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir.

II. MADENCİLİK FAALİYETLERİNE İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER İLE RÖDÖVANS SÖZLEŞMELERİ

Anayasa'nın 168’inci maddesinde; “Tabiî servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebilir. Hangi tabiî servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzel kişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.” hükmü düzenlenmiştir.

5177 sayılı Kanunla değişik 3213 sayılı Maden Kanununun 4’üncü maddesinde, “Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.”; aynı Yasanın 5’inci maddesinde ise, “Madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat (takaddüm), arama ruhsatnamesi, buluculuk ve işletme ruhsatı haklarının hiç birisi hisselere bölünemez. Her biri bir bütün halinde muameleye tabi tutulur. Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı, devredilebilir. Durum maden siciline şerh edilir. Devir muamelesi maden siciline şerh edilmesi ile tamam olur. Devir ve intikal işlemlerinin ne şekilde yapılacağı yönetmelikte belirtilir. Madenler üzerindeki hakların devir ve intikali bu Kanun ve yönetmelikte gösterilen hükümlerin tatbikini geciktirmez.” düzenlemelerine yer verilmiştir.