Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karşılaştırmalı Hukukta ve Uygulamada Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması

Lifting the Veil of Incorporation in Comparative Law and in Practice

Hayri BOZGEYİK

Uygulamada tüzel kişilik, münhasıran alacaklılar zararına kullanılan bir araca dönüşebilmektedir. Günümüzde neredeyse bütün hukuk sistemleri ve mahkemeler, bu suiistimale karşı çaba sarf etmektedir. Bu nedenle, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması, teorik bir tartışmadan ziyade, sınırlı sorumluluk ilkesinin cari olduğu bütün yapıları ilgilendiren gerçek bir problem alanıdır. Bu problemin yeni Türk Ticaret Kanunu döneminde daha belirgin hale geleceğini öngörmekteyiz. Zira bu dönemde, sermaye şirketleri tek kişi tarafından kurulabilmekte olup, etkin bir mali denetim sistemi henüz tesis edilememiştir.

Tüzel Kişilik, Perdeyi Kaldırma, Sorumluluk.

In practice, artificial legal personality may be used as a device for the loss of creditors. Today, almost all legal systems and courts striving against this abuse. Therefore, lifting the veil of incorporation, rather than a theoretical discussion is a real problem area for all structures of interest that the current policy of limited liability. We anticipate that this problem will become more apparent in the new Turkish Commercial Code period. Because in this period corporations can be established by one person and an effective financial control system has not been established yet.

Legal Entity, Lifting The Veil, Responsibility/Liability.

GİRİŞ

Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe sahiptir. Tüzel kişilik teorisine göre, şirket hak ve borçlara doğrudan ehildir. Ortaklar, pay sahipleri ve yöneticiler ise şirketin malvarlığını ve ticari işlemlerini yöneten kişilerdir. Bu kimseler, kural olarak kendi malvarlıklarından ayrı bir malvarlığı üzerinde şirket adına tasarrufta bulunurlar. Şirketin yeni mallar edinmesi gibi, borçlanması da bu kimselerin eylemleri ve işlemleri ile gerçekleşir.

Şirketin malvarlığı, alacaklılar ve kredi kuruluşları için teminat niteliği taşır. Ancak uygulamada şirket alacaklıları, çeşitli sebeplerle, borçlu ve sorumlu, fakat içi boş şirketler ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu hallerin çoğunda, şirket ortaklarının ve yöneticilerinin ise, bir şekilde, kendi adlarına veya farklı şirketler gerisinde ticari varlıklarını devam ettirdikleri görülmektedir. Bu durumda, şirket borçlarından dolayı ortaklara ve yöneticilere ne ölçüde gidilebileceği hususu bir temel problem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sermaye şirketlerinde kural olarak pay sahiplerinin sınırlı sorumluluğu söz konusudur. Bu sınır, pay sahibinin şirkete koymayı taahhüt ettiği sermaye payını ödemiş olmasıdır. Bu hallerde çeşitli kriterlerden hareketle, tüzel kişilik teorisi bir yana bırakılarak, alacaklıları korumak amacıyla, bunun gerisinde bulunan pay sahiplerine, yöneticilere ve diğer kimselere yönelmek mümkün kabul edilmektedir. Bu çalışmada, detaylı tartışmalarına girilmeksizin, tüzel kişilik ve tüzel kişiliğin kaldırılması teorileri Anglo Amerikan hukuk sistemi ile bundan etkilenen diğer sistemlerin yanı sıra, Türk hukukundaki bazı yargı kararları çerçevesinde ele alınacaktır.