Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kolejyal Yürütme ve Türkiye’de Uygulanabilirlik Sorunu

Collegial Executive and Applicability Issue For Turkey

Abdullah ÖMERCİOĞLU

Bir erk olarak yürütmenin ne şekilde yapılanması gerektiği olgusu her daim tartışma konusu olmuştur. Bu çalışmada, yürütme gücünün bir kurul tarafından paylaşıldığı “kolejyal yürütme” olgusu demokrasi ile ilişkilendirilerek incelenmiştir. Bu çerçevede, dünyada uygulanmış olan örneklerden bir kaçına yer verilmiş ve bu sistemin Ülkemize uygulanabilirliği tartışma konusu yapılmıştır.

Yürütme, Kolejyal, Demokrasi, Kurul.

The fact that how executive as a power should be structured is always a point at issue. In this study, “collegial executive” notion in which the executive power is shared by a board is analyzed with regard to democracy. With this respect some of the practices applied in the world is shared and the applicability of this system to our country is discussed.

Executive, Collegial, Democracy, Board.

I. GİRİŞ

Siyasal sistemin yapısını oluşturan hükümet sistemleri, tarih boyunca, gerek düşünürler gerek toplumlar için hayati bir önem arz etmiştir. Bireylerin toplumlaşması evresine ilişkin açıklamalardan sonra, toplumun devleti oluşturması neticesinde bu devletin nasıl yönetileceği sorunu ortaya çıkmıştır. İlkçağ’dan bu yana öne sürülen fikirler, bilimin bir özelliği olarak yığılarak ve evirilerek gelişmiş, insanoğlu yeryüzünde en uygulanabilir sistemi bulmaya çalışmıştır.

Sosyoekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucu toplumların ihtiyaçları da gelişme göstermiştir. Bu bakımdan yönetilme ihtiyacı ile kurulan ilk toplumlar zamanla egemen gücün boyunduruğu altında ezilmiş; bu durum da ezilen toplumların özgürlüklerini tekrar sağlamak adına mücadeleye girmesini sağlamıştır. Çok sonraları, 1215 yılında, ilk özgürlük fermanı olarak nitelendirilen Magna Carta Libertatum İngiltere’de ilan edilmiştir. Bu fermanın en büyük özelliği, egemen güç olan monarkın yetkilerinin sınırlanabileceği düşüncesinin ilk defa uygulamaya geçirilmiş olmasıdır. Bu gelişme, toplumsal açıdan yeniliklerin doğmasına önayak olmuş ve Rönesans ve ardından Reform hareketleri sonucu bütün toplumları etkileyen 1789 Fransız İhtilalinin temellerini atmıştır.

İnsanoğlu, bu kendini tekrar keşfetme mücadelesi ile siyasal zeminde bireyi ön plana çıkararak bilinen en eski yönetim şekli olan “Demokrasi”yi gün yüzüne çıkarmıştır.1 İşte böyle bir gelişimin meyvesi olarak demokratik yönetimler çeşitlilik kazanarak toplumların ihtiyaçlarına göre uygulama alanı bulmuşlardır.