Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Çerçevesinde, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasında Daha Önceden Kasıtlı Bir Suçtan Mahkûm Olmama Şartına İlişkin Bir Değerlendirme

Consideration on the Condition of Not Being Previously Condemned Due to An Intentional Crime in Deferment of the Announcement of the Verdict Within the Framework of Supreme Court Judgements

Sanığın daha önceden kasıtlı suçtan mahkûmiyetinin bulunmaması şartı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının nesnel şartlarındandır. Bu şart, mahkemece resen dikkate alınacak ve gerçekleşmemesi halinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecektir. Sanığın adli sicil/arşiv kaydında bulunan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin olarak, Adli Sicil Kanununda sicilden ve arşivden silinme için belirtilen sürelerin geçmiş olması halinde, bu mahkûmiyetler artık hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyecektir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Adli Sicil Kaydı, Arşiv Kaydı, Nesnel Şart, Öznel Şart, Tekerrür.

The clause that the convicted has not been previously condemned due to an intentional crime is one of objective conditions necessary to adjourn a provision disclosure. This clause will be taken into account by the court, on its own motion and not a judgement of adjournment will be imposed for provision disclosure about the convicted if such a clause has not come into true. In relation to the condemnation provisions registered on the judicial records/achieves of the convicted; such a condemnation won’t compose any obstacle to adjourn the provision disclosure any more if the period of times indicated for deletion from registry and archives on the Judicial Records Law has elapsed.

Deferment of the Announcement of the Verdict, Judicial Records, Archive Records, Objective Condition, Subjective Condition, Repetition.

GİRİŞ

İlk olarak Anglo-Sakson Hukuk Sisteminde 19’uncu yüzyıldan itibaren uygulanmaya başlanan ve Kara Avrupası’nda ise ancak 20’nci yüzyılın ortalarından itibaren kabul gören hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Mevzuatındaki yerini, ilk olarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanmak üzere almıştır. Kapsamı çok dar da olsa 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’la yetişkinler açısından da kabul edilmiştir. Karşılaştırmalı hukukta uygulaması 2 asır önceye dayanan ve yargılanması tamamlanmış olan sanığın belli bir süre denetim altında tutulması esasına dayanan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’la uygulanma kapsamı genişletilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Tasarısındaki düzenlendiği şeklini alması sağlanmıştır. 1

Çalışmamızda, yukarıda belirtildiği üzere mevzuatımızda çok yeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun önemli şartlarından birisi olan ve uygulanması noktasında bazı farklılıkların olduğu “daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetin bulunmaması” şartı ele alınmıştır.

I. DAHA ÖNCE KASITLI BİR SUÇTAN MAHKÛM OLMAMA

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231’inci maddesinde kaleme alınmış olup, aynı maddede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlarına da yer verilmiştir. Bu şartları, nesnel ve öznel şartlar olarak nitelendirmek mümkündür. Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunmaması, verilecek sonuç cezanın 2 yılın altında olması, zararın giderilmiş olması, suçun niteliği itibariyle müsait olması ile sanığın kabul etmesi nesnel şartlar iken, sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat edinilmesi ise öznel şarttır. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için belirtilen nesnel ve öznel şartların tamamının gerçekleşmesi gerekmektedir.