Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz Davasında Yeni Vakıaların İleri Sürülüp Sürülemeyeceği Sorunu

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Genel Olarak İtiraz Davası

Tüketici Hakem Heyeti (THH) kararlarına karşı açılacak itiraz davasının hukuki dayanağı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 70/3 maddesi hükmü olup, düzenleme şöyledir:

Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hâkim, tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir.

II. İtiraz Davasının Süresi

Tüketici hakem heyeti kararına karşı itiraz davasının süresi, mülga 4077/TKHK’da olduğu gibi, on beş gündür (m.70/3).

Bu süre, heyet kararının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edildiği günden itibaren işlemeye başlar.

Belirtilen süre gün esasına göre düzenlenmiş olduğundan, tebliğ günü hesaba katılmaz ve anılan süre son günün tatil saatinde biter (HMK m.92/1).1

Yine söz konusu on beş günlük itiraz süresi hak düşürücü süre nitelikte olup bu sürenin kısaltılması veyahut uzatılması söz konusu değildir.

Tüketici mahkemesi hâkimi, itiraz davasında işin esasına girmeden önce davanın yasal süresinde açılıp açılmadığını re’sen incelemek durumundadır.

Örnekler:

“Davacı, davalının bankadan kredi kullandığını, kendisinden 1160,00 TL masraf kesildiğini, davalının müracaatı üzerine Çarşamba Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 12.10.2012 tarih ve 2012/2480-1063 sayılı kararı ile; davalıdan alınan 1.160,00 TL’nin davalı tüketiciye iadesine karar verildiğini belirterek tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 1.100,00 TL masraf alındığı hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, tüketici hakem heyeti kararına karşı yasal süresi içinde dava açılıp açılmadığı hususundadır.

Davalı, davacı bankadan konut kredisi kullandığını, bu sırada kendisinden 1.100,00 TL masraf kesildiğini belirterek, bu paranın iadesi için 03.08.2012 tarihinde hakem heyetine müracaat etmiş, Çarşamba Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin 12.10.2012 tarihli kararı ile; söz konusu masrafın davalıya iadesine karar verilmiş, davalı bankanın hakem heyeti kararının iptali istemiyle açtığı davada mahkemece; tüketici hakem heyetinin 03.08.2012 tarihli kararının 22.08.2012 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiği, davanın ise 05.11.2012 tarihinde 15 günlük yasal süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4077 Sayılı kanunun 22/5. maddesine göre; değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.

Dava konusu tüketici hakeme heyeti kararının veriliş tarihi 03.08.2012 tarihi olmayıp 12.10.2012 tarihidir Davalı 03.08.2012 tarihinde tüketici sorunları hakem heyetine müracaatta bulunmuştur. Davanın açılmasına esas alınan tebligat karar ilişkin değil, delillerin bildirilmesine ilişkindir. Çarşamba Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 12.10.2012 tarihli kararının ise davacı bankaya tebliğine ilişkin tebligat evrakı dosyada bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Çarşamba Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 12.10.2012 tarihli kararının davacı bankaya tebliğine ilişkin tebligat evrakının kararın veriliş tarihinden sonraki dönem esas alınarak araştırılmak suretiyle tebligat evrakının bulunması halinde davanın süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilmek, tebligat evrakının bulunamaması halinde ise, davanın süresinde açıldığı kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.01.2013 tarih ve 2012/ 641 esas 2013/ 60 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi (Yargıtay 13. HD 10.12.2013, E. 2013/30260).

- - • - -