Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Işığında Kambiyo Senetlerinde Senet Metninden Anlaşılan Def’iler

The Pleas Implied by the Bill Text of Commercial Bills in the Light of the Supreme Court Decisions

Hasan CAN

Kambiyo senetlerinde def’i kavramı, geniş anlamada kullanılmakta olup aynı zamanda itirazı da kapsar. Türk Ticaret Kanunu’ndaki düzenlemeler incelendiğinde def’ilerin; “senedin hükümsüzlüğüne ilişkin defiler”, “senet metninden anlaşılan defiler” ve “şahsi defiler” şeklinde üçlü bir ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Senet metninden anlaşılan def’iler senet metnine bakılmakla görülebilen ve herkese karşı ileri sürülebilen def’ilerdir. Bu çalışmada, medeni hukuktaki borçlunun savunma araçlarından def’i ve itiraz kavramlarından yola çıkarak, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kambiyo senetlerinde senet metninden anlaşılan def’ilerin hukuki niteliği, doktrindeki farklı görüş ve eleştiriler dikkate alınarak, konuyla ilgili örnek Yargıtay kararları ile incelenmiştir.

Kambiyo Senetleri, Def’i, Mutlak Def’iler, Senet Metninden Anlaşılan Def’iler.

The concept of plea in commercial bills is used in a broad sense and it also includes objection. When the regulations in the Turkish Commercial Code are perused, it is seen that the pleas have been subjected to a trilateral distinction; “pleas with regards to the nullity of the bill”, “pleas implied by the bill text” and “personal pleas”. Pleas implied by the bill text are the pleas that can be seen by looking at the text of the bill and can be brought forward against everyone. In this study, based on the concepts of plea and objection among the defense tools of the debtor in Civil Law, the legal nature of the pleas understood from the text of the bill in the commercial bills regulated under the Turkish Commercial Code was examined by taking the different opinions and criticisms in the doctrine into account, with the exemplary Supreme Court decisions on the subject.

Commercial Bills, Plea, Absolute Plea, Pleas Implied by the Bill Text.

Giriş

Kambiyo senetlerinde borçlu, senet bedelini; senedin geçersizliğine ilişkin def’iler, senet metninden anlaşılan def’iler ve şahsi def’ilerden birine dayanarak ödemekten kaçınma imkânına sahiptir. Çalışmanın konusu olan senet metninden anlaşılan def’iler senede bakılmakla anlaşılan, senede bakarak herkesin görebileceği, senedin şekli unsurlarındaki noksanlıklar veya senet üzerine konulan kayıtlar gibi hususlardan kaynaklanır. Bu tür def’ilerin kimler tarafından ileri sürülebileceği konusunda ikili ayrım vardır. Senet metninden anlaşılan def’ilerden bazıları herkes tarafından ileri sürülebilirken (vadenin gelmediği yönündeki def’i gibi); bazıları ise sadece belirli kişi tarafından ileri sürülebilir (cirantanın koyduğu ödememeden sorumsuzluk kaygı gibi).

Kambiyo senetleri, diğer kıymetli evrak türleri gibi sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlar, kanunda aksi düzenlenmedikçe geçerlilik şartıdır. Kanunda öngörülen şekilde düzenlenmeyen senet, kambiyo senedi vasfına sahip değildir. Bu tür def’iler senet metnine bakılarak anlaşılır. Dolayısıyla senetteki bu tür eksiklikler senet ilişkisinde yer alan herkesin herkese karşı ileri sürebileceği bir def’i türüdür.

Kambiyo senetlerinin sıkı şekil şartlarına bağlanmasının bir diğer sonucu da senede bazı kayıtların yazılmasına izin verilmemiş olmasıdır. Buna aykırı olarak seneden yazılan bu kayıtlar ya yazılmamış sayılır ya da senedin geçersiz olmasına yol açar.

Senede bakılmakla anlaşılan def’ilere bir diğer örnek olarak, bono ve poliçede geçerli olmayan bir vade türü yazılması ya da senette birden fazla farklı vade gösterilmesi durumu verilebilir. Bu durum geçersizlik def’ine yol açacağı için herkes tarafından ileri sürülebilir.

Bono ve poliçe, senet bedelinin ödenmesi amacıyla meşru hamil tarafından borçluya ibraz edildiğinde, şayet söz konusu senet emre yazılı olarak düzenlenmişse, borçlu senetteki ciro silsilesinden hamilin yetkili hamil olup olmadığını incelemelidir. Çekte ise bu inceleme muhatap bankaca yapılmalıdır. İlk cironun lehtar tarafından yapılmadığı ya da ciro zincirinde kopukluk olduğu durumlarda hamil yetkili hamil sayılmaz.

Senet metnine bakılmakla anlaşılan ve edimi ifadan kaçınma hakkı veren diğer def’iler; senetteki ciro zincirinin kopuk olması, zamanaşımı süresinin geçirilmiş bulunulması, senet metninde tahrifat yapılması, çekte ibraz süresinin geçmiş olması, görüldüğünde ve görüldükten belirli bir süre sonralı vadeli senedin bir yıl içerisinde ödeme için ibraz edilmemesi, düzenleyen veya ciranta tarafından konulan ciro yasağı ile düzenleyen ve cirantanın koyduğu sorumsuzluk kaydı örnek olarak gösterilebilir.

Ayrıca senet metninden anlaşılan def’ilerden edimi ifadan kaçınma hakkı vermeyip sadece edimin ifasını geciktiren def’ilerde bulunmaktadır. Bu tür def’ilere, senet vadesinin gelmediği yönündeki defiler ile düzenleyenin kabule ve ödemeye ibrazı yasaklaması örnek olarak verilebilir.

I. Kambiyo Senetlerinde Def’i Kavramı

Def’i, davalının borçlu olduğu bir edimi özel bir nedene dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren bir haktır.1 Def’i savunma aracında, hakkın varlığına itiraz edilmemekte, sadece hakkın talep edilebilir olmadığı ileri sürülmektedir.2 Örneğin, borcun zamanaşımına uğradığı yönündeki bir savunma def’idir.3 Zira borçlu, yerine getirmek zorunda olduğu edimini borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle yerine getirmekten kaçınma hakkına sahiptir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, ödemezlik def’i, kefilin tartışma def’i, satış bedelinin indirilmesi def’i ve ödünç verenin def’i bu konudaki diğer örneklerdir.4

Kambiyo senetlerinde def’i kavramı, iki şekilde açıklanabilir. Geniş anlamda def’i kavramı; bir davada maddi hukuka ilişkin, İcra ve İflas Kanununda düzenlenen itiraz hakkını da içeren savunma araçlarının tümünü ifade ederken, dar anlamda def’i kavramı; davalının edimini özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren bir hak olarak ifade edilebilir.5

Türk Ticaret Kanunu sisteminde, kambiyo senetlerinde def’i kavramı, geniş anlamda kullanılmakta, bazen senet bedelini ifadan kaçınma hakkı, bazen de hakkın mevcut olmamasına dayanan itirazı kapsamaktadır.6 Bir diğer anlatımla, hem bir borcu ifadan kaçınmayı hem de hakkın mevcut olmamasına ilişkin itirazları da içeren üst bir kavramdır.7 Ancak def’i kavramının itirazları da kapsar şekilde kullanılmasından, itiraz sayılan hallerin teknik anlamda def’iye indirgendiği sonucu çıkarılmamalıdır.8

TTK’da defiler, hamiline yazılı senetler için borçlunun def’ileri başlıklı TTK m.659’da, emre yazılı senetler için borçlunun def’ileri başlıklı TTK m.825’de düzenlenmiştir. Ayrıca TTK m.687’de poliçedeki şahsî def’iler düzenlenmiştir.

TTK m.659’da; “Borçlu hamile yazılı bir senetten doğan alacağa karşı, ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senedin metninden anlaşılan def’ilerle, alacaklı her kim ise ona karşı şahsen sahip olduğu def’ileri ileri sürebilir.

Borçlu ile önceki hamillerden biri arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde geçerlidir.

Senedin, borçlunun rızası olmaksızın tedavüle çıkarıldığı yolunda bir def’i ileri sürülemez” denilmektedir.

Buna göre TTK m.659/1’de; senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerin kimlere karşı ileri sürülebileceğini düzenlemiştir. İleriki bölümlerde senedin geçersizliğine ilişkin def’i ile senet metninden anlaşılan def’i kavramları detaylı olarak anlatılacaktır.

TTK m.687’de; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.

TTK m.825 ise; “Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.

Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir” şeklinde hükme bağlanmıştır. TTK m.825/1 hükmü, TTK m.659/1-2 hükmüne benzer bir düzenleme öngörmüştür. Anılan hükme göre emre yazılı senetlerde, senedin borçlusu, kendisine senedin ödenmesi amacıyla ibraz eden senet hamiline karşı, senedin geçersizliğine ilişkin (düzenleyenin ehliyetsiz olması, imzanın sahteliği ya da senedin korkutma ile imzalatılması vb.) veya senet metninden anlaşılan (şekil şartlarına uyulmamış olması, senedin vadesinin gelmemiş olması, senedin zamanaşımına uğramış olması, senetteki ciro zincirinin kopuk olması vb.) objektif def’ilerle, şahsen haiz bulunduğu şahsi def’ileri ileri sürebilir.9

Görüldüğü üzere TTK m.825/1 hükmü ile TTK m.659/1-2 hükmünün ifade değişikliği dışında farklı anlamları yoktur.10

II. Kambiyo Senetlerinde Def’ilerin Sınıflandırılması

Def’iler, etkili olduğu kişiler açısından ve özellikleri açısından olmak üzere başlıca iki ölçüte göre sınıflandırılabilir. Etkili olduğu kişiler açısından def’iler mutlak ve nispi def’iler olmak üzere ikiye ayrılır. Özellikleri açısından def’iler ise, Türk Ticaret Kanununa göre, senet metninden anlaşılan def’iler, senetteki bir taahhüdün geçersizliğine ilişkin def’iler ve kişisel def’iler şeklinde üçlü bir ayrıma tabi tutulur.11