Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yasak İfade Alma ve Yasak Sorgu

Alper ÖZBOYACI

Yasak ifade alma ve yasak sorgu yöntemleri 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki eski düzenlemelerle karşılaştırmalı olarak ceza Muhakemesi Kanunundaki düzenlemeler açıklanmaya çalışılmakta ve bu konuda çözüm önerileri yer verilmektedir.

İfade, Sorgu, Yasak Delil, Kanuna Aykırı Menfaat, Polis Alt Kültürü, İlaç Verme, İşkence.

I- Giriş

Modern ceza muhakemesi, maddi gerçeğe mutlak olarak erişilmesi hedefinin pek çok değeri tahrif ettiğinden bahisle, her ne kadar kişilerin, şüpheli/sanık sıfatlarıyla muhakemede yer almış olsa da onlara birtakım haklar vermiş ve onların muhakemenin süjeleri olarak yargılama fonksiyonlarına katılımlarını sağlamıştır. O halde, muhakemenin ilk evrelerinden olan “ifade almadan” başlayarak, kovuşturma aşamasındaki “sorgulama” safhası da dâhil olmak üzere, muhakemenin süjeleri olarak kabul edilen şüpheli veya sanıklara insanca muameleler yapılmalı, paranoyakça, önyargılı yaklaşımlardan kaçınarak onlara en başından suçlu damgası vurulmamalıdır1.

Ceza muhakemesinde suçluların yakalanması ve cezalandırılmasındaki kamu yararı ile bireysel yararın dengeli bir biçimde tutulması gerekliği de esastır2. Çünkü ifade alma ile bir yandan insan hakları, bir diğer yandan da gerçeğin ortaya çıkarılması ve suçlunun cezalandırılması amaçlandığından, kişilerin hak ve özgürlüklerini sınırlayıcı bazı tedbirlerin alınması söz konusu olabilmektedir. Bu durumda ifade/sorgu esnasında toplumun çıkarlarıyla bireyin çıkarları çatışacağından, ikisi arasında sağlam bir dengenin oluşturulması gerekmektedir. İşte bu sağlam dengenin oluşmasında, sanığın/şüphelinin çıkarlarının hukuk devleti ilkesince zedelenmemesi için (dolayısıyla toplumsal çıkarlara hukuken erişmek saikiyle) kanunla getirilen yöntemsel sınırlamalar, mesleki ve ahlak kurallarına yasak sorgu/ifade yöntemleri denir3.

II- Ceza Muhakemesi Kanununda Yasak İfade Alma ve Yasak Sorgu Yöntemleri

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 148’den anlaşılacağı gibi, ifade ve sorgu esnasında önemli olan, sanığın beyanının özgür iradesine dayanmasıdır. Maddede bu iradeyi fesada uğratabilecek haller örnekleyici olarak sayılmıştır4. Maddede, kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma aldatma, cebir, tehdit, bazı araçları kullanma gibi hususlar birinci fıkrada örnekleyici olarak yasak ifade/sorgu yöntemi sayılmışken, kanuna aykırı bir yarar vaat etme maddenin ikinci fıkrasında yasak ifade/sorgu yöntemi olarak belirtilmiştir.