Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devrinde Halka Kapalı Anonim Şirketler Açısından 7262 Sayılı Kanunla FEGG Tavsiyesi Doğrultusunda Yapılan Değişiklikler

New Amendments in Accordance with the FATF Recommendation About Transfer of Bearer Shares Regime for Closed Joint-Stock Company with Law Number 7262

Etem KARA

FEGG’in kırk tavsiyesinden birisinin odak noktasını, tüzel kişileri gerçekte kontrol edenler konusunda şeffaflığın sağlanması ve bu paralelde de anonim şirketlerin kontrolünde önemli bir araç olan hamiline yazılı pay senetleri oluşturmaktadır. FEGG mensubu ülkeler de bu tavsiyeler doğrultusunda iç hukuklarında yasal değişikliğe gitmeye başlamıştır. Türkiye de 7262 sayılı kanun ile halka kapalı anonim şirketlerde, hamile yazılı pay senetlerine ilişkin TTK hükümlerinde değişikliğe gitmiştir. Kabul edilen düzenlemeyle hamiline yazılı pay senetlerinin devrinde bildirim yükümlülüğü getirilmiştir. Bu yükümlülüğün ise pay senetlerinin çıkarılma aşamasında şirket yönetim kurulu, tedavül sürecinde ise devralanlar tarafından ifa edilmesi öngörülmüştür. Kanunun yürürlüğü öncesinde çıkarılan hamiline yazılı pay senetlerinin ise geçiş dönemi sonuna değin şirkete bildirilmesi, şirket yönetim kurulunun da beş gün içinde MKK’ye bildirmesi öngörülmüştür. Bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde ise payın bahşettiği hakların kullanılmayacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca bu yükümlülüğe uyulmaması cezai müeyyideye de bağlanmıştır. Yapılan değişiklikle hamiline yazılı pay senetleri vasıtasıyla pay sahiplerinin kimliklerini gizli tutma ve anonim olma olanağı önemli ölçüde kaldırılmış, nama yazılı pay senetler ile hamiline yazılı pay senetleri arasındaki ayrım da silikleşmiştir.

Bildirim Yükümlülüğü, Hamiline Yazılı Pay Senetleri, Anonim Şirket, MKK, FEGG.

One of the FATF forty recommendations is in relation with assuring the transparency of the legal persons’ beneficial owner, and in parallel with this, bearer shares for closed joint-stock company. FATF member countries started to make legal changes in their domestic laws in line with these recommendations. In parallel with these developments, Turkey amended the commercial code provision relevant to bearer shares for closed joint-stock companies with the Law No. 7262. With the law, the notification requirement of bearer shares in closed joint-stock companies to MKK was introduced. Notifying bearer shares to MKK shall be made by the company’s board of directors at the stage of issuing the bearer share and made by the transferee in the circulation period. It is envisaged that the bearer shares issued before the enactment of the law will be notified to the company until the end of the transition period, and the company’s board of directors will be notified to MKK within five days. Failure to comply with the notification obligation has been stipulated that the rights granted by the share cannot be enjoyed. Also, failure to comply with this obligation is subject to criminal sanctions.

Disclosure Requirement, Bearer Shares, Closed Joint Stock Company, MKK, FATF.

Giriş

Anonim şirketler pay senetlerini nama ve hamiline yazılı olarak çıkarabilmektedir. Ancak son dönemlerde hamiline yazılı pay senetleri, kara para aklama ve terörün finansmanı bağlamında tartışmaların odağı olmaya başlamıştır. Nitekim OECD bünyesinde kara paranın aklanmasıyla mücadele için 1989 yılında hükümetler arası bir kuruluş olarak oluşturulan FEGG (Finansal Eylem Görev Gücü/Financial Action Task Force),1 hamiline yazılı pay senetlerini bu kapsamda ele almıştır. Öyle ki FEGG’in hazırladığı uluslararası kabul görmüş 40 tavsiye içinde,2 üzerinde durulan bir konu da tüzel kişilik perdesinden faydalanmak suretiyle kara para aklama eylemlerinin ve terör örgütlerine finansman sağlanmasının önüne geçilebilmesi,3 tüzel kişilerin arkasındaki gerçek kişilerin de kim olduğunun bilinme imkânının sağlanması olmuştur.4 Yine OECD bünyesinde oluşturulan GFTEITP (Vergi Amaçlı Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Global Forumu/Global Forum on Transparency and Exchange of Information for Tax Purposes) da hamiline yazılı pay senetlerini değerlendirme kapsamına almıştır.

FEGG tavsiyeleri5 ve GFTEITP standartları, tüzel kişiler açısından daha fazla şeffaflığı sağlamayı, tüzel kişilerinin sahiplerinin veya kontrol edenlerinin bilgisine ülke yetkililerinin erişebilmesini mümkün kılmayı, böylelikle de hamiline yazılı pay senetlerinin kara para aklama amacıyla kötüye kullanılmasının önüne geçmeyi hedeflediği gözlemlenmektedir.6 FEGG, ülkeler hakkında zaman zaman değerlendirmelerde de bulunmakta ve Türkiye için de müşterek değerlendirme raporunu (Mutual Evaluation Report) 2019 yılında yayınlamış bulunmaktadır.7 FEGG tavsiyeleri ve değerlendirmeleri doğrultusunda Türkiye de 31.12.2020 tarihli ve 7262 sayılı “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun” ile hamile yazılı pay senetlerin devrine ilişkin TTK hükümlerinde değişikliğe gitmiş ve hamiline yazılı payların devrinde bildirim zorunluluğu getirmiştir.

I. Anonim Şirketlerde Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devri

Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır (TTK m.658/1).8 Bu anlamda hamile yazılı kıymetli evrak, herhangi bir hak sahibini zikretmeyip hamile kaydını içeren, kimin elinde bulunuyorsa da o kişinin hak sahibi sayıldığı senetlerdir.9 Hamiline yazılı senetlerde hak ve senet arasında sıkı bağlılık bulunmakta,10 zilyet de meşru hamil olarak kabul edilmektedir.11 Bu nedenle, kim senede hamil ise, onun meşru hamil olarak tanınması ve ona ifada bulunulması gerekmekte, aksi halde borçlunun temerrüdü söz konusu olmaktadır.12

Hamile yazılı pay senetleri, en kolay ve en hızlı bir şekilde devredilebilen senetler olduğu için tedavül kabiliyeti yüksektir.13 Uygulamada da devir kolaylığı ve gizliliği temin etmeleri nedeniyle tercihe şayan olan hamile yazılı pay senetleri, sahibine ilişkin bir bilgi ihtiva etmemekte, senedin temsil ettiği payın ne miktarının ödenmiş olduğunun belirtilmesi de gerekmemektedir.14 Çünkü bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamamakta, buna aykırı olarak hamiline yazılı pay senedi çıkarılması ise geçersizlik yaptırımına tabi tutulmaktadır. Ancak bu halde iyi niyet sahiplerinin tazminat hakları saklı tutulmaktadır (TTK m.484/2). Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade etmektedir (TTK m.489/1). Hamile yazılı kıymet evrak niteliğinde olan hamile yazılı pay senetleri, taşıyanı kim ise hak sahibinin de o olduğu kabul edildiğinden, devir için senedin teslimi (zilyetliğin nakli) kâfidir.15

Hamiline yazılı pay senetleri, pay sahipliği haklarının kolaylıkla ileri sürülmesi, kayda ve idari sürece ihtiyaç göstermemesi, çok kolay devredilmesi ve büyük ölçüde de risksiz ikincil piyasa değeri olması nedeniyle tercihe şayandır.16 Yine vergi açısından da hamiline yazılı pay senetleri, tercih sebebi oluşturmaktadır.17 Ayrıca şirket iç ilişkilerinde anonimlik18 ve krediler için de rehin kolaylığı, hamile yazılı pay senetlerinin sağladığı avantaj olarak da görülebilmektedir.19 Ancak bu anonimliğin kötüye kullanılma potansiyeli aynı zamanda dezavantaj da oluşturmakta, bu husus ise hamiline yazılı pay senetlerine güvensizliğe de temel teşkil edebilmektedir.20

II. Halka Kapalı Anonim Şirketlerde Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devrinde Yapılan Değişiklikler

FEGG tavsiyesinde, ülkelerin kara para aklamada veya terörün finansmanında tüzel kişilerin kötüye kullanılmasına ilişkin gerekli önlemleri almasını, özellikle de hamiline yazılı paylar veya hamiline yazılı pay senedi çıkarılmasına müsaade eden ülkelerin, bunların kara para aklama veya terörün finansmanı için kötüye kullanılmamalarını sağlamak için etkili önlemler alması gerektiği ifade edilmektedir.21 Ayrıca FEGG tavsiyesi doğrultusunda, üye ülkeler de iç hukuklarında düzenlemeye gitmiştir. İsviçre de bu ülkelerden biridir. Öyle ki İsviçre, artan uluslararası baskılar nedeniyle 2014 yılında yasal değişikliğe gitmiş22 ve kriminal faaliyetler için kullanılmasını önlemek maksadıyla da hamiline yazılı pay senetlerinin devrinde bildirim zorunluluğunu getirmiştir.23 Ayrıca yapılan bu değişiklikle şeffaflığın sağlanması, kamunun şirketi kontrol eden kişiler veya pay sahipleri hakkında bilgiye erişebilmesi temin edilerek hamile yazılı pay senetlerinin kötüye kullanılmasını önleme gayesi de güdülmüştür.24

Türk kanunkoyucu da aynı esastan hareket ederek yasal değişikliğe gitmiştir. Nitekim Kanunun (KİSYFÖİK) genel gerekçesinde de; “halka açık olmayan anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin yalnızca zilyetliğin devredilmesi suretiyle aktarılabilmesi durumu suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve terörizmin finansmanı suçları açısından önemli risk oluşturmaktadır. Belirtilen nedenlerle 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılarak halka açık olmayan anonim şirketlerde hamiline yazılı senetlerin takip edilmesi amacıyla bildirim yükümlülüğü getirilmesi ve pay sahiplerinin Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) nezdinde kayıt olması amaçlanmakta”25 olduğu ifade edilmiştir.

Hamiline yazılı pay senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirimi ve buna bağlı TTK’de yapılan değişiklikler 1.4.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun hedefi halka kapalı anonim şirketlerdir.26 Nihayetinde halka açık anonim şirket,27 kitle fonlaması platformları aracılığıyla para toplayanlar hariç olmak üzere payları, halka arz edilmiş olan28 veya halka arz edilmiş sayılan anonim şirketleri ifade etmektedir (SerPK m.3/1-e). Pay sahibi sayısı beş yüzü aşan anonim şirketler ise payları halka arz olunmuş sayılmaktadır (SerPK m, 16/1). Payları borsada işlem gören veya işlem görmeyen olmak üzere iki alt gruba da ayrılan halka açık şirketler, özel mevzuata tabi değil ise öncelikle SerPK hükümlerine tabidir; payları borsada görenler ise borsa işlemleri yönünden borsa mevzuatına tabi kılınmış bulunmaktadır.29 Bunların dışındaki şirketleri ise halka kapalı şirket olarak kabul etmekte bir mahsur bulunmamakta, bu şirketler de özel kanunlarında bir hüküm bulunmadıkça TTK hükümlerine tabi bulunmaktadır.30