Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Dava Konusunun Devrinde Seçimlik Hakkın Kullanılmasından Kaçınma

Mehmet Akif Tutumlu

I- Dava Konusunun (Müddeabihin) Devri

Medeni yargılama hukukuna hâkim ilkelerden biri olan tasarruf ilkesi1, genel olarak, tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edebilmelerini; özellikle de, uyuşmazlığa konu hakkı dava edip etmemeyi, dava ettikten sonra da bu hak (uyuşmazlık) üzerinde kısmen veya tamamen sulh olabilmeyi; davadan feragati, davayı geri almayı ve hakkın tanıdığı diğer yetkileri kullanabilmeyi ifade eder.

Tasarruf ilkesinin kapsamına giren haklardan biri de, yargılama sürecinde dava konusunun üçüncü kişiye devridir (HUMK m.186; 2006 HMK Tasarısı m.130). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2007 tarihli ve 14-83/142 sayılı Kararında belirtildiği gibi: “…bir dava açıldıktan sonra ve davanın devamı sırasında, dava konusu olan mal veya hakkın (müddeabihin) üçüncü kişiye devredilmesi, temlik edilmesi caizdir. Dava konusu yapılmış olan mal veya hakkın başkasına devredilmesi ile, o mal veya hakka bağlı olan dava hakkı da birlikte devredilmiş sayılır. Dava hakkı asıl haktan ayrı bir hak değildir ve bu nedenle yalnız başına başkasına devredilemez.”2

II- Devrin Sonuçları

Dava konusunun üçüncü kişiye devri halinde Yasa, diğer tarafa, iki seçenekten birini kullanma hakkını tanımıştır: