Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hizmet Alımı İhalelerinde Aşırı Düşük Teklif Uygulamasına İlişkin Mevzuat Değişikliklerinin Değerlendirilmesi

Assessment of Legislation Amendments on the Abnormal Law Tenders in Procurement of Services

Eren TOPRAK

Makalede, kamu ihale uygulamalarında önemli bir tartışma başlığı olan aşırı düşük teklif konusu, hizmet alımı ihaleleri özelinde ele alınmıştır. Bu çerçevede, mevzuatta 2014 yılında yapılan değişiklikler aktarılmış ve bu değişikliklerin, aşırı düşük tekliflerin tespiti ve değerlendirilmesi işlemlerine yönelik etkisi incelenmiştir.

Kamu İhalesi, Aşırı Düşük Teklifler, Hizmet Alımı İhaleleri.

This article aims to analyze abnormal low tenders question in procurement of services, which is a debateful subject on implementation of tender process. Within this framework, amendments of public procurement legislation in 2014 are examined and these amendments’ effects to determining and evaluating of abnormal low tenders are considered.

Public Procurement, Abnormal Low Tenders, Procurement of Services.

I. GİRİŞ

Kamu alımlarında sözleşme sürecindeki risklerin ihale aşamasında değerlendirilmesi aşırı düşük teklif uygulamasıyla mümkün olmaktadır. İlk kez 2003 yılında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun uygulanmaya başlanmasıyla ulusal mevzuatta ortaya çıkan bu kavram, önceki dönemde var olan birçok sorunun çözüm aracı olarak değerlendirilmiştir. Amaç, sözleşme aşamasında başarısızlık doğurması olası tekliflerin ihale sürecinde tespit edilmesi ve bu tekliflerin sahiplerinin, katılımda yeterlik ölçütlerini sağlasalar dahi tekliflerinin reddedilmesidir.

Aşırı düşük teklif kavramı üzerine, gerek ulusal gerek uluslararası mevzuatta kapsamlı bir tanım yoktur. 4734 sayılı Kanunun 38’inci maddesinde, yaklaşık maliyete ve diğer tekliflere göre aşırı düşük olan teklif bedelinden söz edilmektedir. Bu anlamda bir teklifin aşırı düşük olarak nitelendirilmesi için en önemli gerekçe, sunulan teklif fiyatıyla, ihale konusu işin yapılması için tereddüt oluşmasıdır. Dolayısıyla ihale sürecinde, sunulan bir teklif fiyatının, imzalanacak kamu ihale sözleşmesinin ifası konusunda tereddüt ortaya çıkarması, o teklifin aşırı derecede düşük olduğunu ortaya koymaktadır.

Türkiye’de yasal düzenleme, tereddüt yaratacak bedelin yaklaşık maliyet ve diğer tekliflerle karşılaştırılarak bulunması gerektiğini ifade etmektedir. Bu tespit, Kanunun bütününe bakıldığında daha anlamlı hale gelmektedir. 4734 sayılı Kanun, yaklaşık maliyetin oluşmasında ve ihaleye teklif verilmesinde rekabet ilkesini öne çıkararak, serbest fiyat rekabeti sonucunda piyasa dengesinin/rasyonelinin bulunmasını amaçlamaktadır. Bu amaçla yaklaşık maliyet için her türlü fiyat araştırmasının yapılacağı, 4734 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buradan çıkan birincil sonuç, idarelerin hazırladıkları yaklaşık maliyetin piyasa fiyatını yansıttığının kabulü ve isteklilerin de serbestçe rekabet ettikleri varsayımından hareketle, yeterli rekabetin olduğu bir piyasada, bu dengenin dışında sunulan atipik bir teklifin tereddüt yaratmasının kaçınılmaz olduğudur.