Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Disiplin Soruşturmalarında “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” Kararlarına Dayanılması Masumiyet Karinesinin İhlali Sayılır Mı?

Akif YILDIRIM

I. GENEL AÇIKLAMALAR

Ceza kanunlarının suç saydığı bir fiili ya da davranışı gerçekleştiren kişi hakkında, disiplin soruşturması yanında, adli soruşturma/kovuşturma yapılması halinde, ceza mahkemesince verilen kararların disiplin hukukuna etkisinin ne olacağı hususunun, özellikle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) yürürlüğe girmesiyle yeniden incelenmesi gerekir.

Disiplin hukukunun bir esası da, kamu görevlilerine karşı yürütülen disiplin soruşturmasının bağımsızlığıdır. Adli soruşturma/kovuşturma ile disiplin soruşturması kural olarak birbirinden bağımsız yürütülmektedir. Memurun işlediği her fiil, adli soruşturma/kovuşturmaya konu olamayacağı gibi, her adli soruşturma/kovuşturma da disiplin soruşturmasını gerektirmeyebilir1. Disiplin kovuşturması, ceza kovuşturmasından bağımsız yürür ve ceza kovuşturmasının yürütülmesi disiplin soruşturmasını/cezasını durdurmaz2.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun (DMK) "Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi" başlıklı 131’inci maddesinde, aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının disiplin kovuşturmasını geciktiremeyeceği; memurun ceza kanununa göre mahkûm olması veya olmaması hallerinin ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamayacağı hüküm altına alınmıştır.