Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Akreditifte Öncelikle Teyit Bankasına Başvurma Zorunluluğu

Obligation to Apply to Confirmation Bank First in Letter of Credit

Erkan EREN

Türk hukukunda, akreditif ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Para borçlarında bir ödeme aracı olan akreditif, bir bankanın, alıcının talimatı üzerine, belirlenen koşulların tam olarak gerçekleşmesi durumunda, satıcıya belirli bir miktar para ödemeyi taahhüt etmesidir.

Akreditifte önemli olan, alıcı ile satıcı arasındaki temeldeki borç ilişkisinin, akreditif ilişkisinden tamamen bağımsız olmasıdır. Bu yüzden bankalar, belgelerin şeklinden, yeterliliğinden, gerçek veya sahte olup olmadığından dolayı bir sorumluluk üstlenmemektedirler.Teyitli akreditifte ise, akreditifi açan amir banka, muhabir (teyit) bankaya akreditifi teyit etmesi talimatı vermekte veya bu konuda ayrıca yetkilendirdiği muhabir bankada açılan akreditifi teyit etmektedir. Bu bağlamda akreditifi teyit eden banka, akreditif lehtarına karşı bağımsız ve aslî bir yükümlülük altına girdiğinden, mücerret borç vaadinde bulunan teyit bankasına başvurulmadan, doğrudan akreditif amirine başvurulması hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilebilecektir.

Akreditif, Teyitli Akreditif, Akreditif Amiri, Muhabir Banka.

There isn’t any special arrangement in Turkish Law concerning to letter of credit. As a payment instrument in financial liabilities, the letter of credit is the commitment of a bank to pay a specific amount of money to the seller, in case of all specified conditions fulfilled.

The most important thing is the independency of the liability relation between seller and buyer and the relation originating from letter of credit. Therefore, banks don’t take any responsibility from the accurateness, adequateness, authenticity and falseness of the documents. But in case of a confirmed letter of credit, applicant bank issuing L/C is instructing the corresponding (confirming) bank to give her confirmation or confirming additionally the L/C issued in her representative bank. In this context, in so far as the bank confirming the L/C is entering into independent and principal obligation against the beneficiary of the L/C, applying directly to the applicant’s bank before applying confirming bank which has already promised an abstract liability can be assessed as a abuse of a right.

Letter of Credit, Confirmed L/C, L/C Applicant, Corresponding Bank.

I. GENEL OLARAK AKREDİTİF VE AKREDİTİF PROSEDÜRÜNÜN İŞLEYİŞİ

Akreditif, para borçlarında bir ödeme aracıdır. Para borcunun akreditif işlemiyle ödenmesi, özellikle uluslararası mal ya da hizmet alımlarında önem taşımaktadır. Alıcının ve satıcının farklı ülkelerde bulunduğu durumlarda, edimlerin aynı anda ifası büyük güçlük gösterir. Sözleşmenin tarafları, önce karşı tarafın edimini ifa etmesini, daha sonra kendi edimini yerine getirmeyi daha güvenceli olarak görür1. Bu durum, uluslararası ticarette büyük sorunların yaşanmasına neden olur; çünkü birbirine güvenemeyen taraflar ticarî ilişkiye girmek istemeyeceğinden, ticaret hayatı büyük darbe görür2. İşte, akreditif müessesesi sözü edilen sıkıntıları en aza indirmektedir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bir kararında; “Akreditif ve özellikle belgeli akreditif, ayrı ülkelerde bulunan ve kambiyo (döviz), ithalat, ihracat konularında değişik rejimlere tabi olan ihracatçı ile ithalatçı arasındaki ilişkilerin güven içerisinde yürüyüp sonuçlanmasını sağlar. Bu sayede akitler, örneğin bir alım-satım akdinin tarafları ayrı ülkelerde olmalarına karşın, malın teslim ve semenin ödenmesi gibi edaları karşılıklı olarak yerine getirmek olanağı elde etmiş olurlar.” denilerek bu hususa vurgu yapılmıştır.3 Bu durumda, her iki tarafın edimlerini aynı anda ifa etmesini sağlayan bir aracı kuruma ihtiyaç vardır. Akreditif işlemlerinde bu aracılık görevini bir banka (akreditif bankası-amir banka) üstlenmektedir. Bu banka, alıcının (akreditif amiri) adına ödemeyi üstlendiği satım bedelini, satıcının (akreditif lehdarının) malları gönderdiğine dair belgeleri kendisine teslim etmesi karşılığında, satıcıya bizzat kendisi ödeme yapmakta veya muhabir banka aracılığıyla ödeme yapılmasına aracılık etmektedir.

Türk hukukunda, akreditif ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Genel ve kısa bir tanım vermek gerekirse, akreditif; “Bankanın, alıcının talimatı üzerine, belirlenen koşulların tam olarak gerçekleşmesi üzerine, satıcıya belirli bir miktar para ödemeyi taahhüt etmesidir.4Göğer ise, akreditifi şu şekilde tanımlamaktadır: “Genel anlamı ile akreditif müessesesi müvekkil durumunda olan akreditifi açan kimsenin vekil durumunda bulunan ve çok kere bir banka olan bir diğer kimseye belli şartlar dairesinde üçüncü bir kimseye ödemede bulunması için verdiği vekâlettir.5 Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.1964 tarihli ve E. 1964/962, K. 1964/637 sayılı kararına göre akreditif; “Mal satın almış bir kimsenin banka ile yapmış olduğu anlaşma üzerine o bankanın belli belgelerin satıcı tarafından ibrazı karşılığında, satıcıya satış parasının ödenmesini hedef tutan bir akittir.6

Akreditif işleyiş prosedürüne bakılacak olursa, başlıca dört tarafın bulunduğu görülecektir. Bunlar arasındaki ilişkiler akreditif işlemini karakterize etmektedir. Bu taraflar; akreditif amiri (ithalatçı-alıcı), akreditif bankası (âmir banka), muhabir banka ve lehdar (satıcı-ihracatçı) dır. Akreditif amiri, akreditif muamelesini başlatan ithalatçı yani satım akdindeki alıcıdır. Akreditif amiri, ödemenin akreditif yoluyla gerçekleştirileceğinin kararlaştırılması üzerine, ülkesindeki bir bankaya başvurarak akreditifi açtırır. Akreditif bankası, akreditif amirinden aldığı talimatla akreditifi açan bankadır. Akreditif muamelesinin borçlusu durumundadır. Akreditif bankası, alıcının ülkesinde bulunmaktadır. Amirden aldığı talimatı satıcıya iletir ve akreditif şartlarının yerine getirilmesi halinde ödemeyi yapar. Muhabir banka, akreditifi satıcıya bildiren, onun ülkesinde bulunan ve akreditif işlemine aracılık eden bankadır. Sadece akreditifi satıcıya iletir; ödemenin yapılması konusunda herhangi bir sorumluluk üstlenmez. Fakat ihbar ettiği akreditifin gerçeğe uygun olup olmadığını kontrol etmek için makul bir dikkat göstermelidir. Muhabir banka, çeşitli durumlar için farklı isimler alabilmektedir. Örneğin, muhabir banka akreditifi teyit ettiği zaman, teyit bankası; lehdara ödeme yaptığı zaman, ödeme bankası adını alır. Akreditif lehdarı, akreditif şartlarına uygun belgeleri bankaya ibraz etmesi halinde kendisine ödeme yapılan satıcıdır7.