Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İflas Erteleme Kararının Kiraya Etkisi

Effect of Suspension of Bankruptcy Decision on Lease

Efrail AYDEMİR

Borca batıklık bildirimine dayalı olarak sermaye şirketleri ve kooperatifler hakkında iflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde, uygulamada duraksamaya neden olan hususlardan biri de, yararına erteleme ve tedbir kararı verilmiş olan kiracının, kira bedelini ödememesi veya sözleşmeye aykırı davranması halinde, bu hususta açılmış olan davanın veya kiralananın boşaltılmasına ilişkin icra takibi akıbetinin ne olacağıdır. Konunun genelde bir yorumu gerektirmesi nedeniyle, bu yazı kapsamında iflasın ertelenmesinin, kira bedelinin tahsiline ilişkin icra takibi ile kiralananın boşaltılmasına değgin davaya etkileri irdelenecektir.

İflasa Tabi Borçlular, İflasın Ertelenmesi, Erteleme Tedbirleri, Şirketin Kiracılığı, Kira Bedelinin Tahsili, Kiralananın Boşaltılması.

In case of ruling the suspension of the bankruptcy for corporations and cooperatives based on the declaration of deep in debt, one of the points causing to hesitation is what would be the aftermath of the execution of debt regarding to emptying the lease or the lawsuit brought on this issue when suspension or injunction decision made in favor of the tenant who hasn’t pay the rent or acted against the contract.

Debtors Subject to Bankruptcy, Suspension of Bankruptcy, Suspension Precautions, Tenancy of a Corporation, Collecting Rent Remuneration, Emptying the Lease.

I. İFLAS KAVRAMI

Kaynağı ne olursa olsun, hak edilmiş bir alacağı, kişinin kendi gücüne dayanarak elde etmesine, hem evrensel hukukta hem de iç hukukumuzda izin verilmemiştir. Kendiliğinden hak alma olarak da nitelendirilen, hukuk dışı bir girişim, aynı zamanda ceza yasalarında da suç sayılmıştır. Gerçek veya tüzelkişinin, var olan hakkını ve borç hukuku bağlamında alacağını elde edebilmesinin tek aracı kurumu, devlettir. Daha doğrusu, devlet erkleri içerisinde kendisine yetki tanınmış olan yargı gücüdür. O bakımdan, alacaklı kişinin, bunu elde etmesi, kendi gücü ile değil; devlet gücü ile mümkün olabilecektir.

Yalın ve öz bir anlatımla belirtelim ki, Türk hukukunda, bir uyuşmazlık söz konusu ise, hak ve alacak miktarının ve mahiyetinin belirlenmesi mahkemelere ve buna ilişkin kararların yerine getirilmesi ise icra ve iflas dairelerine ve ilgili icra mahkemelerine tanınmıştır.

Ancak hakkın devlet gücü ile alınarak sahibine verilmesi için hak sahibince yapılacak başvuru aşamasında, iki yöntem izlenebilmektedir. Bunlar ise, icra ve iflas yöntemidir.