Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yürütmenin Durdurulması Kararlarında Gerekçesizlik Sorunu

Mustafa GÜRSOY

İdari davalarda “yürütmenin durdurulması” (YD) hem idarenin işlemi hem de bu işleme karşı açılmış dava yönünden önem taşımaktadır. Mahkemelerimiz YD taleplerini kabul ettiklerinde, gerekçeli; reddettiklerinde gerekçesiz kararlar vermektedirler. Aynı durum itirazlarda da karşımıza çıkmaktadır. Red kararlarının gerekçesiz olmasının mevzuatımız karşısındaki durumu ve gerekçesizliğin doğurduğu sonuçlar bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

Yürütmenin Durdurulması, İtiraz, Gerekçe, Mahkemenin Görüşünü Belli Etmemesi.

I- Mahkeme Kararlarında Gerekçenin İşlevi

YCGK (Yargıtay Ceza Genel Kurulu) 03. 10. 1995 tarihli ve E: 1995/3-244, K: 1995/267 sayılı kararında şu tanımı yapmıştır: Gerekçe ; istek konusundaki takdirin akla, hukuka ve dosya içersindeki bilgi ve belgelere uygun açıklamasıdır.

Bu tanımdan yola çıktığımızda, gerekçenin, mahkeme kararının hukuka uygun ve adil olduğunun mahkemece yapılmış bir açıklaması olduğu kolayca anlaşılır. Ancak bu açıklama yalnızca mahkemenin görüşünü yansıtmaktadır. Bu açıklamanın taraflar açısından da hukuka uygun ve adil bulunarak benimsenmesi, mahkeme kararının taraflarca da adil bulunduğu anlamına gelecektir.

Hukukumuzda, taraflar açısından hukuka uygun bulunmayan mahkeme kararlarına karşı; itiraz, temyiz, karar düzeltme, kanun yararına bozma gibi hukuki denetim araçları (kanun yolları) öngörülmüştür. Tarafların, adil olmadıklarına inandıkları mahkeme kararlarını bu yollarla üst mahkemeye götürüp denetlenmelerini, hukuka aykırılıklar varsa bunların düzeltilmesini isteme hakları vardır. Bu denetim, “adil yargılanma hakkı”nın bir parçası ve hukuk devletinin “olmazsa olmaz” nitelikte bir ilkesidir.