Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Kapsamında Parada Sahtecilik Suçu (TCK m.197)

Crime of Counterfeiting Money within the Scope of Turkish Criminal Code no. 5237 (Art.197 of TCC)

Aysun ALTUNKAŞ

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197. maddesinde düzenlenen parada sahtecilik suçu, belgede sahtecilik suçları ile birlikte, kamu güvenine karşı suçlardan uygulamada en çok karşılaşılanlarından birini oluşturmaktadır. Maddede parada sahtecilik başlığı altında üç ayrı suça yer verildiği görülmektedir. Çalışma kapsamında parada sahtecilik suçu, bütün unsurlarıyla ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeye ve maddenin özellikle görüş ayrılıklarına yol açan tartışmalı hususları aksettirilmeye çalışılmıştır. Uygulamanın konuya yaklaşımını yansıtmak amacıyla mümkün olduğunca fazla sayıda Yargıtay kararına da çalışma içerisinde yer verilmiştir.

Parada Sahtecilik, Aldatma Kabiliyeti, Sahte Para, Paraya Eşit Sayılan Değer, Kripto Paralar.

In Turkish Criminal Code no. 5237, crime of counterfeiting money is regulated under the “crimes against public trust” section. This crime, with the crimes of forgery of documents, is one of the most common crimes against public trust in practice. In article 197, under the heading of counterfeiting money, three different crimes are regulated. In the study it is endeavored to asses counterfeiting money offense with all aspects in detail and to reflect especially the debatable issues of the article which cause dissents. Supreme Court decisions are included as far as possible within the study with the purpose of reflecting the approach of the practice to the subject.

Counterfeiting Money, Ability to Deceive, Counterfeit Money, Values Deemed Equal to Money, Crypto Currency.

I. Genel Olarak

Parada sahtecilik suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun1 özel hükümler kitabında, topluma karşı suçlara ilişkin üçüncü kısmın, kamu güvenine karşı suçlar başlıklı dördüncü bölümünde 197’nci maddede düzenlenmiştir.2 Maddede parada sahtecilik başlığı altında, üç ayrı suçun düzenlendiği görülmektedir. Maddenin birinci fıkrasında milli veya yabancı paranın sahte olarak üretilmesi, ülkeye sokulması, nakledilmesi, muhafaza edilmesi veya tedavüle koyulması fiilleri suç olarak hüküm altına alınırken; ikinci fıkrada sahte paranın bilerek kabul edilmesi; üçüncü fıkrada ise sahteliği bilinmeden kabul edilen paranın bu niteliği bilinerek tedavüle koyulması suçuna yer verilmektedir. Bu çalışmada, kamu güvenine karşı suçlar bölümünde resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik ile birlikte, en çok işlenen suçlardan biri olan parada sahtecilik suçu3 ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bu kapsamda uygulamada söz konusu suçun unsurlarının nasıl değerlendirildiğini göstermek üzere Yargıtay kararlarına da mümkün olduğunca geniş bir şekilde yer verilmeye çalışılacaktır. Söz konusu suç klasik suç inceleme yöntemine göre değerlendirilirken, önem arz eden yerlerde bu suçun mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununda4 ne şekilde düzenlendiği hakkında da bilgi verilecektir.

II. Suçun Faili

Madde metninde “kişi” ifadesi kullanıldığından, parada sahtecilik suçunun faili herkes olabilir. Bu suç, faili bakımından bir özellik göstermemektedir.

Bu suçun kamu görevlisi tarafından, görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçlerin kullanılması suretiyle işlenmesi de mümkündür. Örneğin darphanede görev yapmakta olan kamu görevlisinin, elinde bulunan vasıtaları kullanarak sahte para basması halinde, bunun failin cezai sorumluluğu üzerinde nasıl bir etki doğuracağının tespit edilmesi gerekmektedir. TCK’nın 197’nci maddesinde kamu görevlisi sıfatı göz önünde bulundurulmadığından, TCK’nın 266’ncı maddesinde getirilen düzenleme uyarınca, parada sahtecilik suçunun işlenmesi sırasında, görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereci kullanan kamu görevlisi hakkında verilecek cezanın artırılması yoluna gidilecektir.5

III. Suçun Mağduru

Parada sahtecilik suçları ile kamu güveninin korunması amaçlandığından, bu suçlarda suçun mağduru kamudur.6 Bu doğrultuda toplumu oluşturan tüm bireyler suçun mağduru konumundadır.7 Bununla birlikte öğretide, suçun mağdurunun zarar tehlikesi altında bulunan ve güveni zedelenen herkes olduğu yönünde görüşler de savunulmaktadır.8 Parada sahtecilik fiiline bağlı olarak somut olayda belli bir kişi veya kişilerin zarar görmüş olması halinde, bu kişilerin suçun mağduru mu,9 yoksa suçtan zarar gören mi sayılması gerektiği10 konusunda da öğretide farklı görüşlerin ileri sürüldüğü görülmektedir. Suçun sistematik olarak düzenlendiği yer ve suçla korunan hukuki değerin niteliğinden hareketle bu suçun mağdurunun kamu olduğunun; somut olayda parada sahtecilik fiiline bağlı olarak zarara uğrayan kişi veya kişilerin ise suçtan zarar gören olarak kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.11 Yargıtay da bu halde bu suçtan dolayı belli bir kişi ya da kişiler zarara uğramış olsa dahi suçun mağdurunun kamu olduğunu; söz konusu kişilerin ise suçtan zarar gören olduğunu kabul etmektedir.12