Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Cezai Şart Kararlaştırılamayacak Haller

Circumstances Where the Penalty Clause Cannot be Decided

Zeynep SOMER

Hukukumuzda özgürlükler kadar sınırlamalar da mevcuttur. Bu sınırlamaların amacı kişinin korunmasıdır. Sözleşme özgürlüğü de sınırsız bir özgürlük anlayışını barındırmaz. Sözleşmenin taraflarının menfaatlerinin eşit oranda gözetilmesi gerekir. Sözleşme taraflarından birinin diğeri üzerinde üstünlük kurmasına yol açacak hususlar sınırlandırılmıştır. İşbu yasaklar ve sınırlamalar ile kişi gerek psikolojik gerek ekonomik baskıdan uzak tutulmaya çalışılmıştır. Bir taraftan hukuki yönden sözleşmenin gerekleri yerine getirilirken diğer yandan “bir şeye zorlama” unsuru kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Sınırlamalar getirilirken gerek ahlaki gerek sosyal gerekse hukuki sebepler dikkate alınmıştır. Çalışmamızda bu sınırlamalara konu olan cezai şart kurumu ele alınmıştır ve cezai şart kurumunun uygulanmasının yasaklandığı hususlar üzerinde durulmuştur. Cezai şart; sözleşmenin zayıf tarafının korunması, irade serbestisinin korunması, sıkı şekil şartlarına tabi kurumların zarar görmemesi ve ölüme bağlı tasarruflarda sağ kalanın baskıdan uzak tutulması sebebiyle yasaklanmıştır. Bu başlıklar altında çeşitli sözleşme tipleri incelenecektir.

Cezai Şart, Sözleşmede Zayıf Tarafın Korunması, İrade Serbestisi, Sıkı Şekil Şartı Düzenlemeleri, Sağlar Arası Hüküm Doğuran Sözleşme, Cezai Şart Kararlaştırılamaması.

There are limitations as well as freedoms in our law system. The purpose of these limitations is to protect the person. Freedom of contract does not contain an unlimited understanding of freedom. The interests of the parties to the contract must be observed equally. The matters that will cause one of the contract parties to have superiority over the other are limited. With these prohibitions and restrictions, the person has been tried to be kept away from both psychological and economic pressure. On the one hand, while the requirements of the contract were fulfilled in terms of law, on the other hand, the element of “force something” was tried to be kept under control. Both moral, social and legal reasons have been taken into consideration while imposing limitations. In our study, the Penal Clause which is subject to these limitations is discussed and the prohibited issues were emphasized. In order to protect the weak side of the contract, to protect the freedom of will, to prevent damage to institutions subject to strict formal conditions and to keep the person away from the pressure in Testamentary Dispositions; the penal clause is forbidden. Various contract types will be examined under these headings.

Penal Clause, Protect the Weak Side of the Contract, Freedom of Will, Testamentary Dispositions, Circumstances Where the Penalty Clause Cannot be Decided.

GİRİŞ

Kişiler sözleşme özgürlüğü kapsamında bir sözleşmeye taraf olma ve bu sözleşmenin içeriğini özgürce belirleme hakkına sahiptir. Ancak bu durumun istisnaları mevcuttur. Bu istisnalardan biri cezai şart kararlaştırılamayacak durumlardır. Taraflar bir borç ilişkisine o ilişkiye uygun şekilde edimleri yerine getirme niyeti ve beklentisi ile girerler. Borç ilişkisine uygun şekilde edimlerin yerine getirilmediği durumlarda ise güven teşkil edecek bir kuruma ihtiyaç duyarlar; bu kurum cezai şarttır. Ancak tarafları ifaya zorlayan ve güvende hissettiren bu kurumun kararlaştırılması belirli sebeplerle mümkün değildir. Tarafların serbest iradelerini korumak, sözleşmedeki zayıf tarafı korumak ve kanunlarla belirlenmiş sıkı şekil şartlarına uymak adına çeşitli mevzuat kapsamında cezai şart kararlaştırılması yasaklanmış, Yargıtay içtihatları da bu doğrultuda şekillenmiş ve yerleşik hale gelmiştir.

Cezai şart kurumu hakkında yazılmış olan eserlerde genelde uygulama alanına yer verilmiş olup cezai şartın uygulanamayacağı alanlar daha az detaylandırılmıştır. Yapılmış olan çalışmalarda Medeni hukuk, İş hukuku ve Ticaret hukuku kapsamında uygulama alanlarına yer verilmiş olup cezai şartın uygulanamayacağı hallere ilişkin sistematik bir açıklamaya genelde yer verilmemiştir. Bu nedenle çalışmamızda esas inceleme konusu cezai şartın uygulanamayacağı alanlardır. Ana örnekler esas kalarak farklı bir bakış açısı ile sınıflandırma yapılmıştır. Bu kapsamda çalışmamızda yeni bir sistematik benimsenmiştir. Öncelikle cezai şart kavramı kısaca açıklandıktan sonra cezai şart kararlaştırılamayacak haller; “sözleşmelerdeki zayıf tarafın korunması”, “sıkı şekil şartı düzenlemeleri”, “kişilerin irade serbestisinin korunması” ve “sağlar arası işlemler” bakımından dört ana başlık altında ele alınmıştır.

I. CEZAİ ŞART KAVRAMI

Bir borç ilişkisinde amaç borcun ilişkiye uygun bir biçimde yerine getirilmesidir. Bu borcun ilişkiye uygun şekilde yerine getirilmemesi durumunda ise alacaklı güvence istemektedir; cezai şart da bu güvencelerden birisidir. Ceza koşulu,1 Türk Borçlar Kanunu’nda 3. Bölüm “Borçların ve borç ilişkilerinin sona ermesi, zamanaşımı”, 3. Ayrım “Bağlanma parası, cayma parası ve ceza koşulu” başlığı altında 179. maddede düzenlenmiştir. İlgili madde metni şu şekildedir: “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.”.