Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Roma’nın Son İmparatorluk Devri’nin İdari Yapısı

Structure Administrative du Dominat de Rome

Ümit Melih METİNTAŞ

Son İmparatorluk Devri (Dominatus), İlk İmparatorluk Devri’nin (Principatus) sona ermesinden İmparator Iustinianus’un ölümüne kadarki zaman diliminde, yaklaşık olarak üç yüz yıl devam etmiş olan siyasi devirdir. Diocletianus ile I. Constantinus’un kurdukları yönetim yapısının egemen olduğu bu siyasi devirde, Roma’nın yapısı tamamen değişmiş ve imparatorun her şeyin hâkimi olduğu bir anlayış hüküm sürmüştür. Yaşanan değişimin hem merkezî idarede hem de eyaletlerin idaresinde önemli yansımaları da olmuştur.

Son İmparatorluk Devri, İmparatorun Yetkileri, Devlet Yönetimi, Mutlak Egemenlik.

Le Dominat (la dernière période impériale, Dominatus), est une période politique qui a duré environ trois cents ans, de la fin du Principat (la première période impériale, Principatus) à la mort de l’empereur Iustinianus. Dans cette période politique, où la structure administrative établie par Dioclétien et Constantin I était dominante, la structure de Rome a complètement changé et la compréhension que l’empereur était le maître de tout a prévalu. Ce changement a également eu des conséquences importantes au sein de l’administration centrale ainsi que l’administration des provinces.

Le Dominat, Les Pouvoirs d’Empereur, La Administration d’État, La Souveraineté Absolue.

Giriş

Tiber Nehri civarında küçük bir kent devleti olarak kurulan Roma1; zaman içinde tarım toplumundan ticaret toplumuna, cumhuriyetten monarşiye, çok tanrılı bir devletten Hristiyan bir devlete ve bir kent devletinden imparatorluğa dönüşmüştür2. Tüm bunlar, M.Ö. 754-753 yıllarında gerçekleşen Roma Kenti’nin kuruluşundan başlayıp o günkü adı Constantinopolis olan İstanbul’un, M.S. 1453 senesinde Fatih Sultan Mehmet tarafından fethine kadar uzanan iki bin iki yüz yıllık zaman diliminde gerçekleşmiştir. Roma ilk ortaya çıkışından varlığı sona erinceye kadar, hemen hemen her konuda köklü değişiklikler geçirmiş, fakat bütün bu değişiklikler toplumu kökünden sarsan, büyük, ani ve şiddetli ihtilaller yoluyla değil, geleneklere son derece bağlı kalınarak olmuştur. Bilim insanları geriye baktıklarında Roma’nın evrimsel gelişim sürecini siyasi açıdan dört itibari döneme ayırmışlardır3.

Roma’nın siyasi bakımdan ayrıldığı devirler: Krallık Devri (Regnum, M.Ö. 754-509), Cumhuriyet Devri (Res Publica, M.Ö. 509-27), İlk İmparatorluk Devri (Principatus, M.Ö. 27 - M.S. 284) ve Son İmparatorluk Devri’dir (Dominatus, M.S. 284-565)4. Bu devirlerin her biri, yekdiğerinden rejimi karakterize eden kendine has özellikleriyle ayrılmaktaydı. Böyle olmakla birlikte ilk üç devrin birbirine benzeyen tarafları da vardı. Siyasi üç organ: magistra5, senato ve halk meclisleri Son İmparatorluk Devri haricinde her zaman mevcuttu. Devirlere ruhunu verense bu üç siyasi organ arasındaki ilişkilerdi6. Bir organın diğerine göre yetkilerinin artması ya da azalması devrin yönetim biçimini belirliyordu7. Roma’nın dördüncü siyasi devri olan Son İmparatorluk Devri ise Roma ruhunun ikinci planda kaldığı, tamamen mutlakiyete dayanan bir yönetim biçimine sahipti8.

Son İmparatorluk Devri, M.S. 284 senesinde İmparator Diocletianus tarafından kurulan ve kendisinden sonra gelen imparatorlarca geliştirilen, devlet örgütünün varlık gösterdiği siyasi dönemdi. Bu dönemde ilk kez Roma’da monarşik bir yönetim hukuki bir dayanak kazanmış ve Roma Devleti’nin yapısı tamamen değişerek Doğu anlayışının hâkim olduğu, mutlak bir imparatorluk idaresi tesis edilmişti9. İmparatorun, dünyevi iktidarın yanı sıra dinî otoriteyi de elde etmesi, devletin Doğu ülkelerinde görülen teokratik yapıya dönüşmesine yol açmıştı10. Artık imparator herkesin üstündeydi ve mutlak egemendi. İmparatorlar, kendilerini Roma’nın sahibi, mutlak yöneticisi ve efendisi (dominus) olarak gördüklerinden söz konusu siyasi devre Dominatus (sahiplik, efendilik, saltanat) adı verilmiştir11.