Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet Kurumunun, İnceleme Yetkisi Kapsamında İletişime ve Özel Hayatın Gizliliğine Müdahalesi: 4054 Sayılı Kanunun 15’inci Maddesi Yeterli mi?

Intervention in Private Life in Terms if Investigation Power of the Turkish Competition Authority: Does Article 15 of Law No. 4054 Provide Sufficient Legal Ground?

Civan BAŞAR, Hazar BAŞAR

Mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak amacıyla kurulan Rekabet Kurumunun uzmanları tarafından, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda (RKHK) belirlenen ihlallerle ilgili iddiaların ön araştırması ve soruşturulması sırasında, iddiaya konu teşebbüs veya teşebbüs birliğine ait kayıtların bulunduğu mahallere gidilip, ticari defterler ve kayıtlar haricinde bilgisayarlar içerisinde doğrudan inceleme yapılmakta, elektronik posta yazışmaları okunmakta ve bunlardan kopya alınmaktadır. Rekabet Kurulu kararlarında da bunlar delil ve dayanak olarak gösterilmektedir. Ancak gerçek veya tüzel kişi ayrımı yapmaksızın bu özgürlük alanlarına nasıl müdahale edilebileceğine ilişkin Anayasanın “Özel Hayatın Gizliliği” ile ilgili 20’nci ve “Haberleşme Hürriyeti” ile ilgili 22’nci maddeleriyle getirilen üst norm kurallarına uygun olarak bu işlemlerin yapılıp yapılmadığı konusu ile RKHK’nın “Yerinde İnceleme” başlıklı 15’inci maddesinin, bu incelemeler için yeterli olup olmadığı ve bu düzenlemenin Anayasanın anılan hükümlerine uygun olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Aynı şekilde tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 8’inci maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve kişiler arasındaki yazışmalara müdahalenin yapılabilmesi için belirlenen kriterler çerçevesinde konunun irdelenmesine de ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda gerek iletişime ve gerekse de özel hayata müdahale niteliğinde olan, elektronik posta nevi yazışma/haberleşme kayıtlarının incelenmesi/kopya alınması gibi işlemler ile bilgisayarlarda yapılacak inceleme/kopya alma gibi işlemlerin yapılabilmesi için Anayasanın 20 ve 22’nci maddelerine uygun şekilde ve kural olarak hakim kararı ve istisnai olarak da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde sonradan hakim onayına sunulacak yazılı emri verecek mercinin belirlenmesine ilişkin açık bir yasa düzenlemesi bulunmaksızın yapılan ve yapılacak bu tür uygulamalar, yasal yetki sorunu ile karşılaşacak ve Anayasaya uygunluk yönünden tartışılmaya devam edecektir.

Rekabet Kurumu, İnceleme Yetkisi, Yerinde İnceleme, İletişime Müdahale, Özel Hayatın Gizliliğine Müdahale, Üst Norma Uygunluk, Hukuk Güvenliği, Hukuk Devleti.

The case handlers of the Turkish Competition Authority, which has been established to protect competition in goods and services markets by preventing all agreements which have as their object or effect the prevention, restriction or distortion of competition and abuse of dominant position by way of adopting necessary regulations and conducting inspections, examine not only the hard copy documents but also the ones located in computers and e-mail messages and receive both hard copies and electronic copies while conducting on-site inspections in the investigated undertakings’ or associations of undertakings’ facilities in order to investigate the allegations on infringements under Law No. 4054 on Protection of Competition. The documents and e-mail messages collected during on-site inspections are utilized as proof and legal ground for the decisions of the Turkish Competition Board. However, from a legal standpoint, it is necessary to discuss whether these inspections are conducted in compliance with the superior norms of Article 20 titled “Right to Privacy” and Article 22 titled “Freedom of Communication” of the Turkish Constitution with no separation between natural and legal persons and whether Article 15 titled “On-site Inspection” of the Law No. 4054 provides sufficient legal ground for such inspections of the Authority’s case handlers and whether Article 15 complies with the said constitutional provisions. In the same vein, it is also required to examine the issue under the criteria specified within Article 8 of the European Convention on Human Rights which protects the dignity of private life and assures the privacy of communication between persons. In this respect, it appears that such inspections ultimately resulting in intervention on communication between persons and private life through examination and collection of e-mail messages and other electronic communications between persons and, examination and copying of documents in computers would remain to be open to discussion in terms of legal authority and compliance with the Turkish Constitution in the absence of any legislation complying with Article 20 and 22 of the Constitution and specifying the competent body to issue the written order principally upon and exceptionally subject to a judge decision in case of urgency.

Turkish Competition Authority, The Authority of Inspection, On-Site Inspection, Intervention on Communication, Intervention on Private Life, Compliance with the Superior Norm, Legal Security, Rule of Law.

I. Giriş

Anayasanın Dördüncü Kısım, İkinci Bölümünde “Ekonomik Hükümler” altında “Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi” başlığı ile düzenlenen 167’nci maddesinde yer alan “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.” hükmüne istinaden çıkarılan 4054 sayılı RKHK gereği kurulan Rekabet Kurumu, kendisine tevdi edilen ve gerçekten ülke ekonomisinin sağlam bir zeminde yürümesi ve piyasanın sağlıklı işlemesi, kartel oluşumunun engellenmesi, keza nihayetinde tüketicinin zarar görmemesi için görevlerini ifa etmek ve böylece de üzerine düşen kritik fonksiyonu icra etmek için gerekli teşkilatlanmasını yapmış, bu alanda yetiştirdiği uzman personeli ile piyasa aktörleri üzerinde etkili bir denetim mekanizması oluşturmuş, bu kapsamda yaptığı inceleme, soruşturma ve uyguladığı yaptırımlar ile ciddi seviyede bir disiplin sağlamış olup bu etkinliğini her geçen gün daha da artırmaktadır.

Bu özetlediğimiz önemli fonksiyonun icrası kapsamında Rekabet Kurumu uzmanları, RKHK’da belirlenen ihlâl iddialarının ön araştırması veya soruşturulması için Rekabet Kurulu kararı ile kendilerine tevdi edilen görevleri kapsamında teşebbüs veya teşebbüs birliklerinden bilgi ve belge talep edebildikleri gibi gerek görmeleri halinde ihlâl eylemlerinin bulunup bulunmadığını yerinde incelemek üzere kayıt ve belgelerin bulunduğu mahallere giderek, kurum kimlikleri ile incelemenin amaç ve kapsamını ortaya koyan ve uzmanların inceleme yetkilerinin konu yönünden sınırını çizen yetki belgelerini ibraz etmek suretiyle tüm kayıtları incelemektedir. Bu kapsamda o mahalde bulunan ve ilgili görülen tüm bilgisayarlar içerisinde ve teşebbüs/teşebbüs birliği yöneticileri ve personelinin tüm elektronik postaları üzerinde inceleme yapmakta, gerek gördükleri durumda ilgili doküman ve yazışmaların ekseriyetle fizikî olmak üzere son yıllarda artan bir şekilde elektronik kopyalarını da alabilmektedirler. Tüm bu işlemler, RKHK’nın “Yerinde İnceleme” başlıklı 15’inci madde hükmünde verilen yetkiye dayanarak yapılmaktadır.

İşte bu makalede, Anayasa ile güvence altına alınmış haberleşme hürriyeti kapsamında kişiler arasında kullanılan iletişim yollarından biri olan elektronik postaların hakim kararı olmaksızın doğrudan incelenmesi/kopyalarının alınması işlemleri ile yine özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilen bilgisayarların da hakim kararı olmaksızın incelenmesi/kopyalarının alınması işlemlerine dayanak alınan/gösterilen RKHK’nın 15’inci maddesi hükmünün Rekabet Kurumu uzmanlarını bu işlemleri yapmaya yetkili kılacak kifayette olup olmadığı konusu ile Rekabet Kurumu kararlarında iletişime müdahale ile bilgisayar inceleme işlemlerine dayanak gösterilen madde hükmü ile fiili uygulamanın Anayasaya uygun olup olmadığı tartışılacaktır.