Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma Suçları

Misuse of Duty to Protect Crimes

Gökhan TANERİ

Türk Ceza Kanunu madde 289’da adliye karşı işlenen suçlar arasında muhafaza görevini kötüye kullanma suçu düzenlenmiştir. Suçun hem kasden hem de taksirle işlenen hali cezalandırılmıştır. Suç hem kamu otoritelerinin adli-idari yetkisini hem de malvarlığı değerlerini koruma amacı taşımaktadır. Sanığın, suça konu malın sahibi olması ve suçun konusunu oluşturan eşyanın kovuşturma başlamadan önce iade edilmesi cezada indirimi gerektiren bir etkin pişmanlık nedeni olarak düzenlenmiştir. TCK m. 289/4 fıkrası ile ayrı bir suç tipi olarak bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı dışında kullanan kimsenin cezalandırılması amaçlanmıştır. Bu çalışma 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen muhafaza görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin olup, suçun unsurları, Yargıtay, ilk derece ve BAM uygulamalarını değerlendirme amacı taşımaktadır.

Yediemin, Rehin, Haciz, Elkoyma.

The misuse of duty to protect crime arranged amongst crimes against judiciary in Turkish Penal Code Article 289. Both intentional and recklessness forms of the crime were punished. The crime is aimed both at protecting the judicial-administrative power of the public authorities and at protecting the property values. Proprietorship of the perpetrator on the good, subject matter of the crime, and returning the good before the prosecution starts, have been arranged as basis for effective remorse requiring mitigation in the penalty. With the paragraph 289/4 of the Turkish Penal Code it is aimed to punish the person who misuse the good, confiscated within the scope of an investigation or a prosecution, as a separate type of crime. This study is about the crime of misuse of duty to protect regulated in the Turkish Penal Code no 5237 and aims to evaluate the elements of the crime, the Supreme Court, first degree and Regional Court of Appeal practices.

Trustee, Pledge, Seizure, Confiscation.

I. Genel Olarak

5237 sayılı TCK’nın, “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü kısmının, ikinci bölümünde “Adliyeye Karşı Suçlar” düzenlenmiştir. TCK m. 267 ilâ m. 298’de düzenlenen bu suçlar, ülkemizdeki yargı sisteminin doğru, güvenilir ve hızlı bir şekilde işlemesi açısından önemlidir. Bu suçlardan, muhafaza görevini kötüye kullanma suçları da adliyeye karşı suçlar arasında TCK m. 289’da düzenlenmiştir.

Madde gerekçesinde, madde metninde tanımlanan suçun, güveni kötüye kullanma suçunun özel bir şeklini oluşturduğu, ancak malın kişiye özel bir görevin gereği olarak teslim edilmiş ve kişinin bunları olduğu gibi muhafaza ile görevlendirilmiş olması nedeniyle fiilin aynı zamanda görevi kötüye kullanma niteliğinde olduğu belirtilmiştir.1

Muhafaza görevini kötüye kullanma suçlarında temel amaç; muhafaza görevine esas olan işlemin, olağan şekilde ve hakkın yerine getirilmesini sağlayacak şekilde tamamlanmasıdır. Kişiye bu nedenle duyulan güvenin kötüye kullanılması cezalandırılmaktadır. Bu esasa göre, failin sonradan suçtan pişmanlık duyarak eşyayı geri vermesi ya da tazmin etmesi halinde cezada indirim öngörülmüş, ayrıca Kanunun üçüncü fıkrasında taksirli eylemi ile suça konu malın kaybolmasına ya da bozulmasına neden olma; dördüncü fıkrasında ise, soruşturma veya kovuşturma kapsamında el konulan eşyanın amacı dışında kullanılması cezalandırılmıştır.