Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Menfî Tespit Davasında İcra Tazminatının Niteliği

Nature of Enforcement Damages in the Negative Declaratory Action

Orhan Onur AY

Türk hukukunda tazminatın temel amacı, zararın telafisidir. Fakat bunun yanı sıra medenî ceza olarak kabul edilen caydırma tazminatı anlamında yeterli bir hukukî düzenleme mevcut değildir. Menfî tespit davasında alacaklının haksız ve kötü niyetli olması hâli yaptırıma tâbi tutulmuştur. Çünkü caydırma tazminatının yani medenî cezanın işlevi zararın telafi etmekten ibaret değildir, ayrıca haksız ve kötü niyetli eylemde bulanan kişiyi bundan caydırmaktır. Caydırma tazminatından bahsedebilmek için kusurun bilinçli olması gerekir. Cebrî icra işlemlerinde önemli bir rol oynayan menfî tespit davasındaki tazminatların bir diğer amacı ise zararı önlemektir. Zira haksız ve kötü niyetli eylemin neticesinde salt telafi tazminatından ibaret olmayan bir müeyyide ile karşı karşıya kalacağını bilen kişi eyleminde dikkatli olur. Caydırma tazminatlarında üst sınır belirlenmesi yerinde olur. Çünkü medenî ceza, manevî tazminat değildir. İcra ve İflâs Kanunu bu yönden üst sınır yerine alt sınır (%20) getirmeyi tercih etmiştir. Ayrıca caydırma tazminatları, eylemdeki kusura göre telafi tazminatını aşan tazminatlarıdır.

Tazminat, Menfî Tespit Davası, Caydırma Tazminatı, Telafi Tazminatı, İcra ve İflâs Hukuku.

In Turkish law compensations primary purpose is compensation of damages. However along with this, in the punitive damages acknowledged as compensation of deterrence there is not enough sufficent legal regulations available. In negative declaratory action, circumstance of obligees unlawfulness and malevolance is sanctioned. Because punitive damages acknowledged as compensation of detterrence is not just for the compensation of the damages it’s also for the detterence of the unlawful and malevolent person. For mention of the punitive damages there has to be a deliberate negligence (dolus- mens rea). Compensations in negative declaratory action, plays a significant role in compulsory execution acts, it’s another purpose is detterence of damages. Forasmuch only a party would be prudent, if they know for the unlawful and malicious acts outcome will be facing a sanction which is not for only the compensation of damages. In punitive damages setting an upper limit would be fitting. Because punitive damages is not the same with non-pecuniary damages. With this aspect, in debt enforcement and bankruptcy law, instead of setting a upper limit, preffered to set a lower limit (20%). Also punitive damages with regard to deliberate negligence (dolus - mens rea), is a type of compensation that exceeds compensation of damages.

Damages, Negative Declaratory Action, Punitive Damages, Compensatory Damages, Debt Enforcement and Bankruptcy Law.

Giriş

Menfî tespit davası icra - iflâs hukukunda önemli bir yere sahiptir. Dava neticesinde muhtelif tazminatlar gündeme gelmektedir. Çalışmamızda alacaklı ve borçlu yönünden menfî tespit davasında haksız çıkan tarafın mahkûm olduğu tazminatların nitelikleri incelenmiştir. Tazminatın sadece telafi ile kısıtlı olmadığı bunun yanı sıra caydırma niteliği ile zararı önleme amacı da olduğu vurgulanmıştır.

Toplumda yaşayan her birey müstakbel birer alacaklı yahut borçlu olduğu için icra işlemlerinde kamu düzeni sağlanmalıdır. Bu bakımdan salt gerçek zararın tazmini yetersiz kalabilmektedir. Bunu öngören kanun koyucu gerçek zararın yanında bu miktarı aşan caydırma tazminatlarını kanuna derç etmiştir. Çalışmamızda gerçek zararı aşan bu tazminatların şartı, miktarı ve amacı açıklanmıştır.

Menfî tespit davasında borçlu, alacaklının iddia etmiş olduğu borç ilişkisinin var olmadığı ileri sürmektedir. Şayet alacaklı bu iddiasında ve ilgili icra takibinde haksız ve kötü niyetli ise bir tazminat ile karşı karşıya kalır. Lâkin diğer taraftan borçlu, alacaklının takibini durdurmak için haksız bir ihtiyatî tedbir kararı almışsa bu sefer borçlu tazminat ile karşı karşıya kalır. Çalışmamızda bu her iki tazminatın asıl nitelikleri yani telafi ve caydırma işlevleri açıklanmıştır.

I. Genel Olarak Tespit Davası ve Usûl Hukuku Yönünden Şartları

Usûl hukukunda tespit davaları, hukukî ilişkinin varlığı veya yokluğuna yahut bir senedin sahteliğinin tespitine yarar1 . Kendi içinde menfî ve müspet davası olmak üzere ikiye ayrılır2 . Menfî tespit davaları bir hukukî ilişkinin yokluğuna ilişkinken müspet tespit davaları bir hukukî ilişkinin varlığına yöneliktir3 .

Tespit davalarında talep, maddî hukuk ilişkisinden ziyade usûlî bir korumayı barındırır4 . Tespit davasının konusu bir hukukî ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespiti olduğu için, hukukî ilişkilerin dışındaki hâllerin tespit davasının konusu olabilmesi mümkün değildir5 . Bundan dolayı vakaların, delillerin tespiti; tespit davasının konusu değildir. Bunlar delil tespitinin6 konusudur. Tespit davasının açılabilmesi için aşağıda sayılan üç şartın gerçekleşmesi icap eder. Bunlar hukukî ilişkinin varlığı, tespit davasına olan yalın ihtiyaç ve hukukî yarar olarak sıralanabilir.

Dava koşulu olarak tespit davasının açılabilmesi için, öncelikle hukukî bir ilişkinin varlığı şarttır. Hukukî ilişki, şahıslar arası yahut şahıs ile eşya arasında bir olaydan doğan hukukî münasebet olarak tanımlanabilir7 . Bu bakımdan, tespiti istenen şeyin mutlaka bir hukukî ilişkiyi ihtiva etmesi gerekir. Şahsın borçlu olmadığının tespitine yönelik açacağı menfî tespit davasında, hukukî ilişkinin varlığı kabul edilir.