Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6502 Sayılı Yeni Tüketici Kanunundaki Reklam Hükümlerine Eleştirel Bir Bakış

Dilek ŞAHİNCİ

Tüketici hukuku, temeli anayasamıza dayanan, henüz yeni sayılabilecek bir hukuk dalıdır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 1995 tarihinde yürürlüğe girmiş ve pek çok kez değişikliğe uğramıştır. 6502 sayılı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Avrupa Birliği mevzuatına uyum göstermek üzere ve aynı zamanda güncel ihtiyaçlara cevap vermek için hazırlanmıştır.

Bu çalışmanın amacı, tüketicinin korunması alanında yapılan yeni düzenlemenin reklama ilişkin hükümlerinin incelenmesi ile uygulamada ortaya çıkabilecek yeni sorunlara dair eleştirel bir bakış açısı sunmaktır. Çalışmada yöntem olarak kanunun eski ve yeni hali karşılaştırılarak 28.11.2013 tarihli yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun halihazırdaki sorunlara katkıları değerlendirilmiştir.

Tüketici, Reklam, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Reklam Kurulu, İdari Yaptırım, Reklam Cezaları, Haksız Ticari Uygulamalar.

Consumer Law, foundation based to our Constitution, can be yet considered a new legal branch. The Consumer Protection Act no. 4077 enacted in 1995 and amended many times. The new Consumer Protection Act no. 6502 is prepared to comply with EU legislation and to answer the actual needs of the consumer.

The aim of this study is to present a critical view to new problems which can be arisen in practice with the analyze of the provisions of new arrangements made in consumer protection on the advertisement. In the study as a methodology, the old and the new version of the Act has compared and the contribution of the new Consumer Protection Act dated 28.11.2013 to the actual problems is evaluated.

Consumer, Advertising, Consumer Protection Act No. 6502, Advertisement Board, Administrative Sanction, Advertising Penalties, Unfair Commercial Practices.

GİRİŞ

Tüketici hukuku ve tüketicinin korunması kavramları ülkemizde çok da eskiye dayanmayan bir geçmişe sahiptir. Öncesinde herhangi bir düzenleme bulunmazken, 1982 tarihli Anayasa ile birlikte tüketicinin korunması hususu hüküm altına alınmıştır. Anayasanın “Tüketicilerin korunması” başlıklı 172’nci maddesinde, “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.” denilmektedir. Tüketicinin korunması kavramının anayasal bir koruma içerisinde hüküm altına alınmış olması bakımından ülkemiz, dünyada çok fazla benzeri olmayan bir uygulama gerçekleştirmiştir.

23.2.1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat 1995 yılında yürürlüğe girmiş olup Avrupa Birliği’ne üyelik hedefi ve bu doğrultuda mevzuatın uyumlaştırılması çalışmaları tüketicinin korunması kavramının gelişmesini sağlamıştır.

Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlanması açısından 2003 yılında ve 2007 yılında, 4077 sayılı Kanunda kapsamlı değişiklikler yapılmış; ancak, hem ortaya çıkan güncel ihtiyaçlara cevap verebilmek hem de Avrupa Birliği mevzuatı ile tam uyumun sağlanabilmesi için yeni ve köklü bir değişikliğin yapılma zorunluluğu doğmuştur.