Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Hukukunda Whistleblower Statüsü ve Korunması

Status and Protection of Whistleblower in European Law

Ümit KILINÇ

Çalıştığı işyerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı fiilleri ifşa eden kişi anlamına gelen whistleblower kavramı, yakın tarihte Avrupa Hukukunun bir parçası olmuş ve bu kavram kapsamına giren kişilerin geniş bir korumadan faydalanmalarına karar verilmiştir. Bu geniş korumanın temelini whistleblower’ın toplumda şeffaflığa ve demokrasiye katkı sunması oluşturmaktadır. Bu çalışmada, işverenine sadakat borcuna ve meslek sırrına aykırı davranan kişinin hangi şartlarda whistleblower statüsünden faydalanacağı, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği bünyesinde kabul edilen bu konudaki uluslararası belgelerin neler olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında whistleblower’in geniş bir ifade özgürlüğü hakkından yararlanması için dikkate alınan kriterlerin neler olduğu soruları üzerinde durulmaktadır.

Whistleblower, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, AİHM, İfade Özgürlüğü.

The concept of whistleblower, which denotes a person who exposes information on unlawful actions in the workplace, has recently become a part of European Law, and it is now accepted that individuals who fall within the scope of this concept should be offered a broad protection. The basis for such broad protection is the idea that whistleblowers make a contribution to transparency and democracy in society. This article focuses on the conditions that allow granting whistleblower status to a person who is disloyal to their employer and divulges professional secrets; the existing international documents on this concept adopted within the Council of Europe and the European Union and the criteria taken into consideration in the decisions of the European Court of Human Rights for the whistleblower to enjoy a broad right to freedom of expression.

Whistleblower, Council of Europe, European Union, Ecthr, Freedom of Expression.

I. Giriş

2015 yılında Wikileaks’te gazeteci olan ve hukuk danışmanlığı yapan Sarah Harrison, Fransız internet gazetesi Médiapart ile yaptığı röportajda, çalıştığı işyerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı fiilleri ifşa eden whistleblower’ı1 uluslararası hukukun koruması gerektiğini söylediği zaman2 doktrindeki bir kesim, bu konunun devletin egemenlik hakkına müdahale teşkil edip etmediği ve uluslararası hukuku ilgilendirip ilgilendirmediği sorununa eğilmiştir.3 Hukukla çok yakın bir tarihte tanışan whistleblower kavramı, son zamanlarda uluslararası örgütler ve yargı organları tarafından işlenmeye ve ulusal hukuklarda yer edinmeye başlamıştır. Bu durum whistleblower statüsünün tanınmasını sağlamış ve bu statüden faydalanan kişilerin hukuken korunmasının yolunu açmıştır.

Whistleblower’ın şeffaf demokrasiye katkısı dikkate alındığında, ulusal ve uluslararası alanda birçok düzenleme yapılması yoluna gidilmiş ve whistleblower statüsüne sahip olan çalışanlara özel bir koruma sağlanmıştır. Bu konuda ulusal ve uluslararası alanda yapılan tüm düzenlemeleri incelemek bu çalışmanın kapsamını aşacaktır. Bu çalışmanın amacı, Avrupa Hukukunda4whistleblower statüsünün tanınması ve bu tanımanın beraberinde getirdiği hukuki korumayı incelemektir. Bu bağlamda, whistleblower kavramının gelişimi ve tanımı üzerinde durulduktan sonra (II), Avrupa’da bölgesel örgütler bünyesinde (III) ve AİHM5 içtihatlarında (VI) bu statüden faydalanan kişilerin etkili bir şekilde korunup korunmadığını incelemek gerekmektedir.

II. Kavramı

Whistleblower kavramı Amerika Birleşik Devletleri’nde, işyerinde meydana gelen sahtecilik suçuna ve ekonomik suçlara karşı, orada çalışan kişinin para karşılığı devlete yardımcı olması ile ortaya çıkmıştır. 1863 tarihli False Claims Act ile koruma altına alınan whistleblower, devlete bu suçlarla mücadele etme ve ekonomik olarak gelir elde etme imkânı sağlamıştır.6 Sonrasında, 1989 yılında, Whistleblower Protection Act’ın kabulü ile bu korumanın kapsamı daha da genişletilmiştir.7 Ancak günümüzde, whistleblower kavramının anlamı tamamen değişmiştir. Bu nedenle, bu kavrama uluslararası belgelerde verilen tanımdan sonra (A), bu kavramın Fransız Hukukundaki tanımı üzerinde durmak fayda vardır (B).