Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

1974 Nükleer Denemeler Davası Işığında Uluslararası Hukukta Devletlerin Tek Taraflı İşlemleri

In the Light of the 1974 Nuclear Tests Case Unilateral Transactions of States in International Law

Buket DENİZ

Devletlerin tek taraflı işlemlerinin uluslararası hukuktaki yeri, tartışmalı konulardan biridir. Devletler, diğer devletler ve uluslararası örgütler ile yaptıkları antlaşmalar dolayısıyla borç ve yükümlülükler altına girebilirler. Bunun yanında, kendi çıkarlarını ilgilendiren konularda, tek taraflı irade beyanları ile de kendilerini bağlayabilirler. Uluslararası hukukun süjeleri tarafından meydana getirilen bu irade açıklamaları, belirli koşullarda bağlayıcı sonuçlar doğurur. Avustralya ve Yeni Zelanda’nın, 1970’li yıllarda Fransa’nın atmosferde yaptığı nükleer denemelerin uluslararası hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’na başvurması üzerine Divan, devletlerin tek taraflı işlemlerinin hukuki bağlayıcılığına ilişkin çeşitli tespitler yapmıştır. Devletin tek taraflı sözverme işlemlerinin, işlemi yapan devlet bakımından yükümlülük doğurması açısından, özellikle bağlanma niyeti ve aleniyet önem taşımaktadır. Ancak çoğu zaman, devletlerin eylem ve işlemlerinin siyasi ya da hukuki olup olmadıklarının tespiti zordur. Öte yandan devletler, tek taraflı işlemlerin çeşitli türlerini, uluslararası ilişkiler alanında yoğun şekilde kullanmaya devam etmektedirler. Bu bakımdan, uluslararası hukuk bakımından bu işlemlerin geçerlilik unsurlarını belirlemek ve hukuki rejimlerini saptamak gerekmektedir. Uluslararası Adalet Divanı’nın 1974 tarihli Nükleer Denemeler Davası kararı, devletlerin tek taraflı işlemlerinin uluslararası hukuktaki durumunun değerlendirilmesi bakımından önemini korumaktadır.

Uluslararası Hukuk, Uluslararası Hukukta Hukuki İşlemler, Devletlerin Tek Taraflı İşlemleri, Nükleer Denemeler Davası, Uluslararası Adalet Divanı.

States’ unilateral action is one of the controversial issues of international law. States can come under debts and obligations due to the agreements they have made with other states and international organizations. In addition, they can bind themselves with unilateral declarations on matters that concern their interests. These transactions made by the subjects of international law have binding results under certain conditions. After Australia and New Zealand applied to the International Court of Justice on the grounds that the nuclear tests carried out by France in the 1970s were against international law, the Court made several determinations regarding the legal bindingness of the unilateral transactions of the states. The intention of the state and publicity of the transaction is especially important in terms of the unilateral transaction of the state, which creates an obligation for the state. However, it is often difficult to determine whether states’ actions and transactions are political or legal. On the other hand, states continue to use various types of unilateral transactions frequently in international relations. In this regard, it is necessary in terms of international law to determine the validity elements of these transactions and to determine their legal regimes. The decision of the Nuclear Trials Case of the International Court of Justice in 1974 maintains its importance in terms of evaluating the status of the unilateral transactions of the states in international law.

International Law, Legal Transactions in International Law, Unilateral Transactions of States, Nuclear Trials Case, International Court of Justice.

Giriş

Fransa, ilk atom bombasını 24.09.1966 tarihinde Avustralya ve Yeni Zelanda’ya yakın bir bölgede atmosferde denemiştir. Söz konusu denemenin ardından Fransa, aynı bölgede benzer nitelikte nükleer denemeler gerçekleştirmeye devam etmiştir. Bunun üzerine 09.05.1973 tarihinde Avustralya ve Yeni Zelanda, Fransa’nın atmosferde nükleer deneme yapmasının uluslararası hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvurmuştur.1

Fransa, 1973 yılında Divan’ın söz konusu dava bakımından yargı yetkisi olmadığını ileri sürerek Divan’ın önüne çıkmamıştır. Öte yandan Fransa, nükleer denemelerini sürdürürken, Fransız üst düzey yetkilileri yaptıkları açıklamalarla 1974 yılında atmosferde yapılan denemelerin son olacağını, nükleer denemelere yer altında devam edileceğini ifade etmişlerdir. Ancak davacı devletler, bu açıklamaları yeterli bulmayarak, hukuki meselenin tam olarak çözülmediği gerekçesiyle, davadan vazgeçmeyeceklerini bildirmişlerdir. Bu gelişmelerden sonra, Divan’ın 1973’te verdiği ara karara uygun olarak yetki ve kabul meseleleri üzerinde bir sonuca varması ve esasla ilgili görüşlerini ortaya koyması beklenmektedir. Ancak Divan, Fransa’nın tek taraflı deklarasyonlar yoluyla, ilgili devletleri haberdar ettiği nükleer denemeler politikasındaki değişiklikleri dikkate almış ve bu gelişmelerin davaya konu olan anlaşmazlığı ortadan kaldırdığına hükmetmiştir. Dolayısıyla Divan’ın esasla ilgili karar vermesine lüzum kalmamış ve dosya kapanmıştır.2

Divan, söz konusu kararına gerekçe olarak Fransa tarafından yapılan beyanların, içerik ve beyanlara eşlik eden şartlar çerçevesinde, hukuken bağlayıcı olduğunu belirtmiştir. Bu doğrultuda, Fransa söz konusu bölgede nükleer deneme yapmayı bırakacağını açıkladığı için davaların konusuz kaldığına karar vermiştir.3