Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ekonomi Ceza Hukuku ile İdari Ceza Hukuku Arasındaki Gri Alan: Düzenleyici (Regülatif) İdari Cezalar

Grey Zone Between Economic Criminal Law and Administrative Criminal Law: Regulatory Administrative Penalties

Özgür TAŞDEMİR

Kavramsal çerçevelerini kazanmalarının ardından bir yüzyıl geçmesine karşın idari suçlar ve cezalar, nitelikleri, onları adli cezalardan ayıran özellikleri ve hukuksal rejimleriyle güncel bir tartışma konusudur. Bu tartışma, idari suçlar ve cezalar ile adli suçlar ve cezalar arasındaki sınırın ve dolayısıyla farklılığın nasıl saptanabileceğine ilişkin çeşitli görüşlerin varlığına dayanır. Bu çalışmanın ele alacağı konulardan ilki, idari ceza hukukunun çerçevesini çizmek, bu çerçevenin sınırlarını net bir biçimde belli etmektir. Bu çerçevenin sınırları belirlenirken, sınırın çekileceği doğru noktaya odaklanılması gerekmektedir. Bu nokta, farklılıkların inceldiği ve bulanıklaştığı, düzenleyici (regülatif) idari suçlar ile ekonomik suçlar arasındadır. Bu doğrultuda, idari cezaların bir türü olan düzenleyici (regülatif) idari cezalar irdelenecek, ultima ratio ilkesi, ceza hukukunda önemsizlik, cezalandırmanın amaç ve işlevleri ışığında konuya yaklaşılacaktır. İdari ceza hukukunun kendine has, bağımsız ve disiplinler arası bir alan olduğu ileri sürülecektir. Bu özelliğinin, niceliksel farklılıkların niteliğe dönüştüğü, kendine has melez yapısından kaynaklandığı açıklanacaktır. Bu doğrultuda düzenleyici (regülatif) idari cezalara karar verilirken veya bu kararların hukuka uygunluğu denetlenirken, ceza hukukunun genel ilkelerinden ne derecede yararlanılabileceğinin yanıtı aranacaktır.

Düzenleyici (Regülatif) İdari Cezalar, İdari Ceza Hukuku, Ekonomi Ceza Hukuku, Yaptırım Teorisi, İdari Yaptırım.

Even after a century has passed after they have gained their conceptual framework, administrative penalties can be the subject of actual debates with their qualifications and legal regimes, features that distinguish them from judicial punishments. This actual debate depends on the existence of different notions defining boundaries between administrative crimes and judicial crimes. In this study, the framework of administrative criminal law will be tried to be drawn clearly. While drawing the boundaries of this frame, it is necessary to focus on the accurate point. This point is between regulatory administrative crimes and economic crimes where the blurred differences are examined. In this direction, while examining regulatory administrative penalties, which are a type of administrative penalties are examined. This examination will be approached by the light of the ultima ratio principle, insignificance and the purposes and functions of punishment. It will be argued that administrative criminal law is a unique, independent, and interdisciplinary field. This study’s argument will be based on administrative crimes’ unique and hybrid structure in which transition from quantitative differences to quality observed. While deciding on regulatory administrative penalties or making judicial review for these decisions, to what extent the general principles of criminal law can be used will be examined.

Regulatory Administrative Penalties, Administrative Criminal Law, Economic Criminal Law, The Theory of Punishment, Administrative Sanction.

I. Giriş

2007 yılında Almanya’da, asansör ve yürüyen merdiven üreten bir şirket, yabancı üreticilerle anlaşmaya vardığı için tam tamına 480 milyon avroyla, o zamana kadarki en yüksek -kartel- idari para cezasına çarptırıldı.1 Türkiye’den daha yakın 2020 tarihli bir örnekte Rekabet Kurulu’nun Google LLC, Google Ireland Limited ve Alphabet Inc.’e müteselsilen 98 milyon 354 bin Türk Lirası idari para cezası verdiği haberlere yansıdı.2 Bu olaylardan haberdar olan hukukçu olmayan bir okuyucunun, adli veya idari işlev ayrımını yapması imkansız olabilir; özellikle de yaptırım olarak uygulanan para miktarını tekrar okuduğunda. Modern ceza hukukunun doğduğu Aydınlanma Çağından bu yana, kolluğun, sükunun gecikmeksizin korunması ve kamusal yarar siyasetinin hayata geçebilmesi için kimi yaptırımlara karar verip uyguladığı, sonradan idari ceza hukuku adını alacak olan bu alanın, ceza hukukuyla sınırları 19. ve 20. Yüzyılın ana tartışma konularından biri olmuştur.3 Öte yandan idari cezalar, günümüzde dahi ceza hukuku ile idare hukuku arasındaki gri, sisli ve hatta bulanık alanı oluşturmaktadır.4 İdari ceza ile idari ceza hukuku terimlerinin kavramsal çerçevelerini kazanmalarının ardından bir yüzyıldan fazla zaman geçmesine karşın, nitelikleri, onları adli cezalardan ayıran özellikleri ve hukuksal rejimleri hakkındaki tartışmalar tüm sıcaklığıyla sürmektedir. Türk öğretisinde de suçlarla kabahatler arasındaki ayrımının niteliksel mi, niceliksel mi, yoksa suni mi olduğu, bu alanın nasıl tanımlanacağı hala tartışmalıdır. Bu çalışmada, tartışmalara katkıda bulunulması amaçlanmıştır.

Bu çalışmanın ele alacağı konulardan ilki, idari ceza hukukunun çerçevesini çizmek, bu çerçevenin sınırlarını net bir biçimde belli etmektir. Kanımızca bu çerçevenin sınırları çizilirken sınırın çekileceği doğru yere odaklanılması gerekmektedir. Bu yerse farklılıkların incelip bulanıklaştığı düzenleyici (regülatif) idari suçlar ve cezalar ile ekonomik suçlar ve cezalar arasındadır. Bu sınırın çizilmesinin kuramdan uygulamaya doğrudan yansıyan sonuçları olacaktır. Çünkü, ekonomik suçların sayısı arttıkça, saptanmaları ile etkin soruşturmalarındaki eksikliğe ve dolayısıyla cezasızlığa sıklıkla rastlanmaktadır.5 Bu düzlemde düzenleyici (regülatif) idari cezaların kullanımı bir çare olarak dikkat çekebilir; ekonomik suç fiillerinin oluşabileceği kriminojen ortamların doğuşuna engel olmak için bu ortamlara zemin oluşturan kimi küçük ihlalleri en baştan önleme olanağı yaratabilir.6 Ek olarak belirtmek gerekir ki düzenleyici idari cezalara ilişkin tartışmalar günümüzde ayrıca güncelliğini korumaktadır. Bunun başlıca nedeni, devletlerin ekonomik düzeni ayarlama gereksinimleri, buna bağlı olarak gelişen, başta rekabet hukuku gibi alanların hem ulusal hem de ulus-üstü (Avrupa Birliği) düzeyde giderek katılığını arttırmış olmasıdır.7

Bir idari ceza türünü niteleyen regülasyon kavramı, belirli bir alan veya faaliyetle ilgili kuralların konulup denetlenmesini, bireylerle kuruluşların yapılan yasal düzenlemelere yaptırımlar aracılığıyla uymalarının sağlanmasını ifade eder.8 Bu bağlamda düzenleyici (regülatif) idari cezalar regülasyonun en önemli araçlarından biridir. Çeşitli hukuk sistemlerinde, genel olarak çevrenin korunması, işyeri güvenliği, sağlık, ulaşım, bankacılık ve finans gibi çeşitli alanlarda özel olarak faaliyet gösteren kurumların kendi alanlarında düzenleyici işlemler yapmak ve bu alana ait mevzuat ihlallerini saptayarak para cezası belirleme ve uygulama otoriteleri bulunur.9 Çalışmamızda, bu kurumların saptadıkları belirli bir alana özgü mevzuat ihlallerine uyguladıkları, diğer idari yaptırımlara göre ağırlıklarıyla göze çarpan düzenleyici (regülatif) idari cezalar incelenecektir.10