Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

John Austin’in Hukuki Pozitivizmdeki Yeri ve Yarattığı Tartışmalar

John Austin’s Place in Legal Positivism and Debates Initiated

Engin ARIKAN

John Austin (1790-1859), modern hukuki pozitivizmin ilk temsilcileri arasında sayılabilir. Austin, hukuku egemenin emirleri olarak tanımlar. Bu modelde egemen, tebaası tarafından itaat edilen ve başka bir kişiye itaat etmeyen belirli bir kişi veya kişiler grubudur. Austin’in kuramı hukuku toplumsal bir olgu olarak siyasi güce indirger. Bu yaklaşım, hukukun belli ahlaki değerlerden ziyade, insanların insanlara koyduğu kurallardan ibaret olduğunu savunur. Austin, hukukiliğin hukukun içinden geldiği düşüncesine de itiraz eder. Düşünür, hukuk kurallarını ahlak kurallarından ayırmak için hukukun asli enstrümanı olarak yaptırımlara işaret eder. Bu yalın model, hukuka dair pek çok kabul ile ters düşmektedir. Austin’e göre anayasa hukuku ve uluslararası hukuk, gerçek anlamda hukuk değildir. Bu alanlardaki faaliyetler, tarafların davranışlarını belli bir şablonda düzenledikleri pozitif ahlak çerçevesinde değerlendirilmelidir. Hukuki pozitivizmin diğer önde gelen temsilcileri Kelsen, Hart ve Raz, Austin’in kuramının bazı açılardan eksik olduğunu ileri sürmüşlerdir. Buna karşın Austin’in kuramındaki birçok öge günümüz hukuk felsefesinde tekrar ele alınmakta ve etkisini muhafaza etmektedir.

Austin, Emir Kuramı, Kelsen, Hart, Raz.

John Austin (1790-1859) can be regarded among the first representatives of modern legal positivism. Austin defines law as the commands of the sovereign. In this model, the sovereign is a determinate person or group of persons who are obeyed by their subjects and do not obey to another. Austin’s theory reduces law to political power as a social fact. This approach argues that law is made of rules which are made for men and by men, rather than by certain moral values. Austin also challenges the idea that legality comes from within the law. The philosopher points to sanctions as the essential instrument of law in order to separate legal rules from moral rules. This simple model contradicts many assumptions about law. According to Austin, constitutional law and international law are not truly law. The activities in these areas should be regarded within the framework of the positive morality as parties organize their behavior under a certain scheme. Other leading representatives of legal positivism such as Kelsen, Hart and Raz have argued that Austin’s theory was deficient in some ways. However, many elements in Austin’s theory are reconsidered in contemporary philosophy of law and retain their influence.

Austin, Command Theory, Kelsen, Hart, Raz.

Giriş

John Austin, modern hukuki pozitivizmin ilk temsilcileri arasında sayılabilir. Kuramı hukukun kaynağına, niteliklerine ve diğer kural sistemlerinden farklılıklarına ilişkin oldukça yalın bir açıklama sunmaktadır. Hukuku “egemenin emirleri” olarak tanımlaması çarpıcı olduğu kadar pek çok eleştiriye de açıktır. Austin’in kuramı, hukuku siyasi güce dayalı ve yaptırım temelli bir yapı olarak ele alır. Bu yaklaşım, basit gözükmekle beraber mevcut hukuk anlayışına ters pek çok çıkarım barındırmaktadır. Bu sebeple hukuk felsefesi yazınında Austin’e karşı birçok eleştiri geliştirilmiştir. Öte yandan bu eleştiriler Austin’in kuramındaki bazı eksiklikleri ortaya çıkarsa da düşünürün kuramındaki ana fikirleri topyekûn çürütememiştir. Austin’in görüşleri modern hukuk kuramındaki etkisini hala göstermektedir.

Bu çalışmanın iki hedefi vardır. İlk olarak, Austin’in düşüncelerinin aslına uygun şekilde açıklanması amaçlanmaktadır. Genel olarak hukuki pozitivist kuramın, özel olarak Austin’in kuramının karikatürleştirilmiş bir şekilde sunulması halinde bunların formalist, otokrat, adalet karşıtı olarak görülmesi olasıdır. Birincil kaynakların ve eserlerin bütününün ele alınması, kuramlar hakkında doğru bilgiye ulaşılmasına ve kuramların sunduğu tespitlerden yararlanılmasına imkân verecektir. İkinci olarak, Austin’in kuramının gelişen hukuki pozitivist yazındaki konumunun belirlenmesi hedeflenmektedir. Bu sayede içinde pek çok farklı yaklaşım barındıran hukuki pozitivist kuramın farklı görünümleri, ele aldığı tartışmalar ve felsefi gelişimi gösterilecektir. Çeşitli eleştirilere rağmen Austin’in savunduğu birçok düşüncenin güncel yazında hala muhafaza edilmesi, düşünürün yarattığı tartışmaların önemini ve argümanlarının gücünü göstermektedir. Hukuk felsefesi münazaralarını tam manasıyla anlamak için bunların başlangıç noktalarını kavramak gerekir. Austin’in kuramı da bu başlangıç noktalarının en önemlilerindendir.

Aşağıda ilk önce yazarın hayatı ve kariyeri sunulacaktır. İkinci olarak, Austin’in hukuk kuramı açıklanacaktır. Üçüncü olarak, Austin’in felsefesinin daha doğru bir şekilde anlaşılması amacıyla düşünürün ahlak ve siyasete ilişkin görüşleri incelenecektir. Dördüncü olarak, diğer hukuki pozitivist kuramcıların Austin’e getirdiği eleştiriler, ortaya çıkan tartışmalar ve Austin’in hukuki pozitivizmdeki konumu sunulacaktır. Sonuç bölümünde ise bu analizler ışığında Austin’in görüşleri değerlendirilecek ve günümüz hukuk düşüncesindeki etkisi ele alınacaktır.