Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi Suçlarında Kovuşturma Şartı Olarak Mütalaa (VUK m. 367)

Hüsamettin UĞUR

Ülkemizde ceza muhakemesinde kamu davasının açılmasında mecburilik ilkesi geçerlidir. Ancak bazı gerekçelerle, kovuşturma yapılması izin, başvuru, talep şartının gerçekleşmesine bağlı tutulabilir. Vergi Usul Kanununa göre de (m. 367), bazı suçlardan dava açılması idarenin mütalaa vermesine bağlıdır. Mütalaa , bir kovuşturma şartı dır. Bir başka ifadeyle, yargılama engelidir. Bu çalışmada mütalaanın şekli, hukuki niteliği, mütalaa vermeye yetkili makamlar, mütalaa verilmemesinin sonuçları ve bu konudaki uygulama ele alınmıştır.

Vergi İncelemesi, Mütalaa, Kovuşturma Şartı, Rapor Değerlendirme Komisyonu, Yargı Bağımsızlığı.

The principle of imperativeness prevails in criminal procedure in Turkey. However, for some reasons, initiation of criminal proceedings can be made subject to conditions such as permission, application or request. According to Article 367 of the Tax Procedure Law, release of opinion by administration is needed for initiation of criminal procedure. Opinion serves as a condition for opening criminal proceedings. In other words, it is an obstacle to prosecution. In this study, the form of the opinion, legal characteristics, institutions entitled to give opinion, the results of avoiding giving opinion and its application is elaborated.

Tax Examination, Opinion, Condition for Proceedings, Report Assessment Commission, Judicial Independence.

GİRİŞ

5271 sayılı CMK’nın 170’inci maddesine göre; “Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” Yasakoyucu, böylece bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez hemen işin gerçeğini araştırmaya ve yeterli şüphe hâlinde Cumhuriyet savcısını kamu davasını açmaya mecbur kılmıştır. Bu hüküm, Cumhuriyet savcısına bağlı yetki tanıyan, kamu davasının açılmasında “mecburilik ilkesi”nin bir ifadesidir.

Öte yandan, kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevleri yerine getiren kamu görevlilerinin, bu görevleri sebebiyle işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan doğruya ceza kovuşturmasına tâbi tutulmaları, kamu hizmetinin işleyişinde aksamalara ve kamu otoritesinin saygınlığının zedelenmesine yol açabilir. Bu sakıncaları gidermek, kamu görevlilerini asılsız isnatlar ve iftiralar karşısında korumak için bunların görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında adlî makamların kovuşturma yapmasından önce, idarece bir inceleme yapılmasını ve bunun sonucuna göre olayın adlî mercilere intikal ettirilmesi veya bazı özel ceza yasalarında belirtilen suçlardan dolayı soruşturmaların ve kovuşturmaların, ilgili kurumun “yazılı bildirimine” veya “yazılı başvuruda bulunulmasına” bağlanması gerekebilir. Ceza muhakemesinde buna, kamu davasının açılmasında “maslahata uygunluk” ilkesi denir.1 Örneğin, 4483 sayılı Kanun uyarınca, kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılmasının ilgili makamın iznine bağlanması, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (m. 162), 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (m. 115) uyarınca, belirtilen suçlardan dolayı kovuşturma yapılmasının ilgili Kurul tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlanması... gibi. Bu başvurular muhakeme şartı niteliğindedir.

İşte gerekçesi farklı olsa da Vergi Usul Kanunundaki bazı suçlar için dava açılmasının, vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın (şimdi Rapor Değerlendirme Komisyonunun) mütalaasına bağlı kılınması da bir maslahat2 gereğidir.