Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Askerî Ceza Kanununda Hizmete Mahsus Eşyayı Tahrip ve Terk ve Kaybetmek Suçu (AsCK m.130)

Devastation and Abandonment and Lose of Ministerial Property in the Military Criminal Code (Art.130 of MCC)

Gökhan Yaşar DURAN

1930 tarihli Askerî Ceza Kanunu (AsCK)’nun Üçüncü Bap, ‘Mallara karşı yapılan diğer cürümler’ başlıklı Sekizinci Faslının, 130’uncu maddesinde ‘Hizmete mahsus eşyayı tahrip ve terk ve kaybedenler’ başlığı altında askerî bir suça yer verilmiştir. Bu düzenleme ile hizmete tahsis edilen askerî eşyanın korunması, daima hizmete hazır ve işler bir durumda bulundurulması böylece askerî hizmetin aksamadan yürütülmesi ve devamlılığı amaçlanmaktadır. Makalede, suçun unsur ve özellikleri, suçla ilgili diğer kanunlarda ve AsCK’da yer verilen benzer düzenlemeler, doktrindeki görüşler ve Yüksek Mahkeme kararları ile birlikte karşılaştırılarak açıklanacaktır.

Askerî Eşya, Tahrip Etmek, Terk ve Kaybetmek.

A military crime regulated in Paragraph Three of Article 130 under the Chapter Eight, title of “Devastation and Abandonment and Lose of Ministerial Property in the Military Criminal Code” of the Military Criminal Code (MCC) dated 1930. This regulation is aimed to protect the military goods allocated to the service, to keep them always ready for the service, to ensure the continuity of the military service and it is carried out without interruption. In this article, elements of this crime and its properties, comparison between similar offences in other Codes and MCC, views in judgments and doctrine will be examined.

Military Property, Devastation, Abandonment and Lose.

I. Giriş

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin vazifesi; yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır. (Bkz. 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu1 m.35).

Bu görevlerin yerine getirilmesinde yetişmiş askerî personel gücünün yanı sıra, silah, teçhizat, mühimmat, diğer askerî araç ve gereçlere, yiyecek, içecek, barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına diğer bir anlatımla, her türlü askerî malzemeyi kapsayan askerî lojistik2 bir güce de ihtiyaç bulunmaktadır.

Askerî lojistik gücün unsurlarını oluşturan askerî malzeme gibi bir kaynağın askerî hizmete ilişkin olarak doğru yer ve zamanda yetkili kişilerce kullanılması askerî bir görevin yerine getirilmesi açısından önem taşımaktadır. Yine bu malzemelerin, doğru yer ve zamanda kullanılması yanında, kaybedilmeden eksiksiz olarak savaşa hazır bulundurulması, her zaman çalışır vaziyette bulundurulması için gerekli periyodik bakım ve tutumlarının yapılması amacı dışında, tahrip edilmemesi ya da hasara uğratılmaması da gerekmektedir.

Bu nedenle askerî malzemenin korunması maksadıyla; hizmet amacı dışında kullanılması, hasara uğratılması, tahrip edilmesi, terk ya da kaybedilmesi gibi eylemler gerek askerî disiplin kanunlarında bir disiplinsizlik, gerekse de askerî ceza kanunlarında askerî bir suç olarak düzenlenmiştir.

Aslında Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda3 kamu malına zarar verilmesi, mala zarar verme suçunun (TCK m.151) cezasını artıran nitelikli bir hal (TCK m.152) olarak düzenlenmiştir. Ancak askerî malzemelerin korunması ve her an göreve hazır bulundurulması zorunluluğunun bir sonucu olarak kanun koyucu askerî eşyaya karşı işlenen suçları Askerî Ceza Kanunu (AsCK) gibi özel bir kanunda düzenlemeyi uygun görmüştür.4

Nitekim bu suçlara, 1930 tarihli AsCK’nın5‘Sekizinci Fasıl’, ‘Mallara karşı yapılan diğer cürümler’ başlığı altında yer alan ‘Hizmete mahsus eşyayı tahrip ve terk ve kaybedenler’ başlıklı m.130’da ve ‘Eşyayı ve malları çalan, satan, rehine veren ve alanlar’ başlıklı m.131’de yer verildiği görülmektedir.

Askerî eşyanın bir görev veya vazifenin yerine getirilmesi sırasında kasten hasara uğratılması eylemleri yine AsCK m.130 kapsamında değerlendirilebilecekken, bu eylemlerin failin tekasül oluşturan taksirli hareketleri ile gerçekleştirilmesi durumunda ise failin ceza sorumluluğunun AsCK’nın ‘Hizmet ve vazifenin ihlali’ başlıklı ‘Dokuzuncu Fasıl’ altında düzenlenen, ‘Tekasül dolayısiyle esliha ve harb malzemesinden bir şeyin hasara uğramasına sebep olanlar’ başlıklı 137’nci maddesi gereğince cezalandırılması gerekecektir.

Aslında failin bu eyleminde de askerî eşya hasara uğratılmakla birlikte, kanun koyucu hizmet ve vazifenin yerine getirilmesinde objektif özen yükümlülüğüne, talimat ve emirlere harfiyen uyulması gerektiğinden hareketle bu suçu ‘Mallara karşı cürümler’ başlığı altında düzenlemek yerine, AsCK’nın ‘Hizmet ve vazifenin ihlali’ başlığı altında düzenlemeyi uygun görmüştür.

Kanun koyucu, asker kişilerin askerî eşyaya karşı işledikleri bazı eylemlerin disiplin hükümlerine göre de, cezalandırılmasını uygun görmüştür. Nitekim 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun6 19’ncu maddesinin 1’nci fıkrasının (ç) bendinde, ‘Hizmete mahsus eşyaya zarar vermek’ disiplinsizliği ile 6413 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce barış zamanı disiplin mahkemeleri uygulaması olan ve mevcut durumda savaş zamanında uygulanacak olan 477 sayılı ‘Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkındaki Kanun (DMK)’un,7‘Hizmete Mahsus Eşyanın Harap Olmasına Sebebiyet Verenler veya Kaybedenler’ başlıklı 52’nci maddesinde düzenlenen disiplin suçu, bu tür eylemlerin cezalandırıldığı disiplinsizliklerdir.

Makalemizde, asıl inceleme konumuz AsCK m.130 olmakla birlikte, askerî disiplin kanunlarında, AsCK ve TCK’da bu suç tipine benzer düzenlemeler, doktrindeki görüşler ve Yüksek Mahkeme kararları ile birlikte incelenecektir.

II. Genel Açıklamalar

AsCK’nın ‘Mallara karşı yapılan diğer cürümler’ başlıklı ‘Sekizinci Fasıl’, ‘Hizmete mahsus eşyayı tahrip ve terk ve kaybedenler’ başlıklı 130’uncu maddesinin orijinal metni şöyleydi:8‘Askerî hizmete mahsus bir şeyi makbul bir sebep olmaksızın kaybeden, kasden tahrip veya terk eden veya hususi menfaatlerinde kullanan bu şeyin kıymetine göre kısa hapis veya üç seneye kadar hapis veya beş seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılır ve tahrip veya kaybedilen şey ödettirilir.’

Daha sonra bu madde, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanun’la madde başlığı aynı kalmak suretiyle değiştirildi.9 Maddenin yürürlükteki hali ise şöyledir:

‘Askerî eşyayı kasten terk veya kısmen yahut tamamen tahrip eden, özürsüz kaybeden veya harabolmasına sebebiyet veren veya özel menfaati için kullanan asker kişiler, eşyanın değeri, önemi, meydana gelen hasarın miktarı ve fiilin işleniş şekline göre üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Suç konusu eşya; silah, mühimmat, savaş aracı veya gereci ise ceza artırılır.

Kaybedilen, kasten terk veya kısmen yahut tamamen tahrip edilen veya harabolmasına sebebiyet verilen eşyanın ödettirilmesine de ayrıca hükmolunur.’