Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tefecilik Suçu ve Tüketim Ödüncü (Karz) Sözleşmesi

Usury Crime and Loan Contract

Neslihan ÖZ

Tefecilik suçu Ceza Kanununa ilk defa 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile girmiştir. Bu kurum, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 241. maddesinde düzenlenmiştir. Bu çerçevede, 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nda tefecilik suçu ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır. Tefecilik suçu doğrudan ekonomik sistemi etkilediği için ayrıca önem arz etmektedir. Bununla birlikte, Türk Hukuku’nda tefecilik bir suç olarak düzenlenip ceza yaptırımına tabi iken, bir yandan da ödünç para verme işlemi Türk Borçlar Kanunu’nda bir sözleşme türü olarak ayrıca düzenlenmektedir. Durum böyle olunca hangi durumlarda bu ödünç para verme işleminin suç olduğu hangi durumlarda olmadığının da tespiti büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışmamızda, tefeciliğin tanımı, süreç içinde değişen cezai yasal düzenlemeler ile birlikte suç teorisine göre tefecilik suçu incelenerek tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi ile farklarına değinilmiştir.

Tefecilik Suçu, Ekonomik Suçlar, Yaptırım, Tüketim Ödüncü (Karz) Sözleşmesi, Faiz.

Usury crime entered our penal code for the first time with the Turkish Penal Code No. 5237 on 01.06.2005. It is regulated in Article 241 of the Turkish Penal Code No. 5237. There was no regulation in the Turkish Criminal Code numbered 765 related to usury crime. Usury crime is also important as it directly affects the economic system. However, while usury is regulated as a crime in Turkish Law and is subject to penal sanction, on the other hand, lending is regulated separately as a contract type in the Turkish Code of Obligations. When this is the case, it is very important to determine in which cases this lending process is a crime and when it is not. For this reason, in our study, the definition of usury and the usury crime according to the theory of crime along with the criminal legal regulations changing in the process are examined and the differences are discussed with the loan contract.

Usury Crime, Economic Crime, Sanction, Loan Contract, Interest.

GİRİŞ

Ekonomik sistemlerin sağlıklı işlediği ekonomilerde finansman ihtiyacı olan girişimci ve diğer kişiler ihtiyaç duydukları malî kaynağı, devletin kanunlarda yetkili kıldığı ve izin verdiği kişi ve kurumlardan tedarik ederler. Türk Hukuku’nda da aynı şekilde 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu (BK)” ile 21.11.2012 tarih ve 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FFKK)” kapsamında faaliyet gösteren kurumlardan temin ederler. Tefecilik, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yasaklanmıştır. Tefecilik suçu Ceza Kanununa ilk defa 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile girmiştir. 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nda tefecilik suçu ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır. Tefecilik suçu, 5237 sayılı Kanundan önceki dönemde, 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de tanımlanmakta ve 2279 sayılı Kanun hükümleri ile cezalandırılmaktaydı. Bu nedenle, 2005 yılı öncesinde tefecilik suçunun unsurları, 90 sayılı KHK’da yer almasına rağmen; cezai yaptırımının, 2279 sayılı Kanun’la tespit edildiği bir uygulama söz konusu olmuştur. 01.06.2005’te 5237 sayılı TCK’nın 241. maddesinde tefecilik suçu düzenlenmektedir. Bir yandan Türk Hukuku’nda tefecilik bir suç olarak düzenlenip ceza yaptırımına tabi iken, bir yandan da ödünç para verme işlemi Türk Borçlar Kanunu’nda bir sözleşme türü olarak ayrıca düzenlenmektedir. Çalışmamızda, tefeciliğin tanımı, süreç içinde değişen cezai yasal düzenlemeler ile birlikte suç teorisine göre tefecilik suçu incelenerek tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi ile farklarına değinilmiştir.

1. TEFECİLİK SUÇU

Tefeci: “El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı” anlamına gelmektedir1. Tefecilik, finansman ihtiyacını yetkili kurumlardan gerçekleştiremeyen veya finansman ihtiyacını bu kuruluşlardan karşılamak istemeyen kişilerin başvurduğu ve bu kimselerden faiz karşılığında ödünç para aldığı bir finansman şeklidir. Tefecilik yapan kimseler bu yolla hem devletin kanunlar ile yetkilendirildiği kuruluşlar gibi ağır kuruluş şartlarına ve denetleme şartlarına tabi olmayıp hem de ağır vergi yükünden de kurtulmuş olmaktadırlar.

Tefecilik suçu esasen kanundaki tanımından da anlaşıldığı üzere, ödünç sözleşmesi ve faizden oluşmaktadır. Tefecilik suçu, eski Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmemekteydi. Bu nedenle de suçun tam olarak tanımını yapmak mümkün değildi. Fakat kanun koyucu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tefecilik ile ilgili bir düzenleme yapmaktadır. TCK’nin 241. maddesinde bulunan “tefecilik suçu ilgili düzenleme şu şekildedir: “ Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır”.