Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Mahmut Esat Bozkurt’un Anayasacılık Perspektifi

Mahmut Esat Bozkurt’s Constitutionalism Perspective

Müberra KORKMAZ

Hukukçu ve siyasetçi Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk’ün önderliğinde Türk Devriminin ve ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli mimarlarından biridir. Bozkurt’un anayasacılık perspektifinin temelini ise Türk Devriminin -onun deyimiyle Türk İhtilalinin- fikir ve ideal yönü olarak tanımlanan, kendisinin de kuramcılarından biri olduğu Kemalizm ideolojisi teşkil eder. Bozkurt, devletin yıkılarak, ulusunun yok olmanın eşiğine geldiği; ardından büyük bir kurtuluş mücadelesi verip dirilerek yeni bir devlet kurduğu, eşine az rastlanır, buhranlı bir dönemde yaşamıştır. Dolayısıyla anayasacılık perspektifini değerlendirirken bu çerçeveden baktığımızda milliyetçilik konusu başta olmak üzere hükümet sistemi, mesleki temsil, tek dereceli seçim sistemi, siyasi partiler, basın özgürlüğü gibi konularda söz konusu sıkıntılı dönemlerin getirmiş olduğu tecrübelerden kaynaklanan tepkisel nitelikli ve kimi çevrelerce aşırı algılanan görüş ve ifadelerinin olduğu görülmektedir. Ancak özellikle adalet hizmetine ilişkin görüş ve eylemlerinin ise hukukçu kimliğinin ön plana çıkarak modern hukuk ilkelerine uygun hatta çağının ilerisinde bir çizgi benimsediği görülmektedir. Devrim, adalete ya da adaletsizliğe tahvili sadece devrimcilerin siyasi ve ahlaki sorumluluğuna bağlı olan “sıfır noktası” olarak tarif edilir. Bu açıdan ise her halükarda Bozkurt’un söz konusu siyasi, ahlaki sorumluluğa sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Mahmut Esat Bozkurt, Anayasacılık, Türk Devrimi, İhtilal/İnklap, Kemalizm, Atatürk İlkeleri.

Lawyer and politician Mahmut Esat Bozkurt, in the leadership of the Atatürk, is one of the most important architects of the Turkish Revolution and Republic of Turkey. The basis of Bozkurt's constitutionalism perspective is the ideology of Kemalism, which is defined as the idea and ideal aspect of the Turkish Revolution and which he is one of his theorists. Bozkurt lived a period in which unusual and troubled. In this period, the state was destroyed and the nation came on the verge of extinction, and then had a great struggle for salvation and resurrected, in the end established a new state. Therefore, when we look from this aspect while evaluating the constitutionalism perspective, it is seen that there are reactive qualities and over perceived opinions and expressions from some of the circles that are related to the issues such as nationalism being in the first place, the government system, occupational representation, single-level election system, political parties, and freedom of the press. However, it is seen that especially the views and actions regarding the justice service come to the fore with its legal identity and adopt a line in line with modern legal principles and even ahead of its age. Revolution is defined as the "zero point", whose bond to justice or injustice depends solely on the political and moral responsibility of the revolutionaries. In this respect, it is understood that Bozkurt has the political and moral responsibility in question.

Mahmut Esat Bozkurt, Constitutionalism, Turkish Revolution, Revolution, Kemalism, Atatürk’s Principles.

GİRİŞ

1882-1943 yılları arasında yaşayan hukukçu ve siyasetçi Mahmut Esat BOZKURT, Türk Devrimi’nin önemli eylem adamlarından biri olmanın yanı sıra; Kemalizm’in de belli başlı kuramcıları arasındadır.1 İzmir, Kuşadası’nda dünyaya gelen Bozkurt, ilk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de tamamlar. Ardından II. Abdülhamit’in istibdat yönetimine karşı mücadeleye katılan dayısı Ubeydullah Efendi ile birlikte İstanbul’a gelerek 1908-1912 yılları arasında İstanbul Hukuk Fakültesi’nde hukuk öğrenimi görür. Sonrasında İsviçre Fribourg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yeniden hukuk öğrenimi görerek, önce lisans diploması alır; ardından “Osmanlı Kapitülasyonlar Rejimi Üzerine” adlı doktora çalışması ile hukuk doktoru unvanını kazanır. Bozkurt, tezinde kapitülasyonların kaldırılması hususunun uluslararası hukuka aykırı olmadığını; Osmanlı Devleti’ne ait bir hak olduğunu savunur.2 1919 yılında Lozan’da kurulan Türk Talebe Cemiyeti’nin başkanlığına seçilir. Ancak Yunan işgalinin başlaması üzerine İsviçre’den ayrılarak, ülkeye döner. Kuşadası bölgesinde Kuvay-ı Milliye kurarak Milli Mücadeleye katılır. Bozkurt, Milli Mücadele yıllarından itibaren “Yenigün”, “Hâkimiyet-i Milliye”, “Ahenk”, “Sada-yı Hak”, “Anadolu” gibi gazetelerde görüşlerini ifade eden yazılar yazar.3

Bozkurt, 23 Nisan 1920 yılında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne İzmir milletvekili olarak seçilir ve bu görevini ölümüne kadar sürdürür. Bu dönemde hızla yayılan komünist fikirlerin meşru bir platforma aktarılması ve belli bir görüş çizgisinin dönemin solcularına benimsetilmesi maksadıyla Atatürk tarafından kurulması teşvik edilen Türkiye Komünist Fırkası’nın (TKF) ileri gelen isimleri arasında yer alır. Burada Rusya’daki Bolşevizm inkılâpçılığının, tüm komünizm hareketleri için bir örnek teşkil etmesine rağmen, inkılâpçılıkta taklitçiliğin olumsuz sonuçlara yol açabileceği hususu vurgulanmaya çalışılır.4 1922 yılında İktisat Vekilliği görevine getirilir. Bu görevi esnasında Ziraat Bankası’nın ıslahı, çiftçi kredi kooperatiflerinin kurulması, esnaf teşkilatlarının organizasyonu gibi çeşitli sosyal ve ekonomik konularla ilgilenir. Milli Mücadeleden sonra ilk kez, Bozkurt’un önerisi ve Atatürk’ün onayı ile 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplanır. Atatürk’ün onursal başkanlığında toplanan bu kongrede girişimci sınıfın Türkleştirilmesi, milli ve karma ekonomi konuları savunulur.

1924 yılında Adliye Vekilliği görevine getirilir. Bu görevi sırasında Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Kara ve Deniz Ticaret Kanunu, Mahkemeler Teşkilatı Kanunu, Hâkimler Kisve Kanunu, Türk Vatandaşlık Kanunu, kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan Belediye Kanunu başta olmak üzere çok sayıda laik ve çağdaş kanun yürürlüğe girer; bu bakımdan Bozkurt, Türk hukuk devriminin mimarlarından biri sayılır.5