Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Mahalli İdareler

Local Administrations in the Prevention of Violence Aganist Women

F. Ebru GÜNDÜZ

Hem ulusal hem de uluslararası bir problem olarak karşımıza çıkan kadına yönelik şiddet, pek çok ulusal ve uluslararası belgenin de konusunu oluşturmuştur. 1982 Anayasasını incelediğimizde kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda Devletin pozitif bir yükümlülüğünün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Ülkemizde Devlet, kadına yönelik şiddetin önlenmesini merkezi idare tarafından yürütülen bir kamu hizmeti olarak teşkilatlandırıp, bu hizmeti sunmaktadır. Ancak kadına yönelik şiddetin önlenmesinde mahalli idarelere ilişkin olarak hem uluslararası hem de ulusal hukukta birtakım yükümlülüklere rastlanmaktadır. Çalışmamızda da ulusal ve uluslararası hukukta mahalli idarelere kadına yönelik şiddetin önlenmesi için getirilen yükümlülükleri ele aldıktan sonra, mahalli idarelerin bu konudaki öneminden bahsederek, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde daha etkin hale getirilmelerinin önemi üzerinde durulmuştur.

Kadına Yönelik Şiddet, Mahalli İdareler, Belediyeler, Konukevi, Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı.

Violence against women, both national and international level, has been the subject of many national and international documents. When the 1982 Constitution is exemined, it is concluded that the State has positive obligations to prevent violence against women. In our country, the State organizes the prevention of violence against women as a public service which is carried out by the central administration. However, there are also some obligations both in international and national law regarding local governments in preventing violence against women. In this study, after addressing the obligations of local governments to prevent violence against women in national and international law, the importance of local governments and making them more effective in this regard is emphasized.

Violence Against Women, Local Governments, Municipalities, Guest House, European Charter for Equality of Women and Men in Local Life.

GİRİŞ

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun1’un 2’nci maddesinde “Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış” şeklinde tanımlanan kadına yönelik şiddet2; yalnız ulusal değil, uluslararası bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hem uluslararası hem de ulusal birtakım girişimlerde bulunulmakta, ancak bu mesele nihayete erdirilememektedir.

Kadına uygulanan şiddet; fiziksel şiddet, duygusal/psikolojik şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet gibi farklı şekillerde olabilmektedir. Şiddet türlerinin bir bütün olarak etkilerini hukuki açıdan değerlendirdiğimizde şiddetin; yaşam hakkı, işkence, zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz kalmama hakkı, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı, yasa önünde eşit korunma hakkı, aile içinde eşitlik hakkı, adil ve elverişli çalışma koşullarına sahip olma hakkı gibi çok önemli insan hak ve özgürlüklerinden kadınların yararlanmasını engellediği veya bu hakları kısıtladığı görülmektedir3. Ayrıca kadına yönelik şiddetin; ekonomik koşullar, eğitimsizlik, kötü aile koşulları, alkol ve uyuşturucu kullanımı, törelere uygun davranma, namusun korunması gibi pek çok sebebinin olabileceği kabul edilmektedir4.

Ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddetin önlenmesi için önemli adımlar atılmaktadır. Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklikler, 2006/16 sayılı Başbakanlık Genelgesi, 2012 tarihli 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 2011 tarihli Kadına Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Etme ve Önleme Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2007-2010, 2012-2015 ve 2016-2020 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları, 2008-2013 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı ve 2018-2023 Kadının Güçlenmesi Strateji ve Eylem Planı ülkemizdeki başlıca hukuki girişimler olarak kabul edilebilir.