Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bir Konkordato Nedeni Olarak Borca Batıklığın Tespiti ve Borca Batıklık Halinin Konkordato Sürecindeki Etkileri

Assessment of Overindebtedness as a Cause for Composition With Creditors and Its Effects on Process of Composition With Creditors

İbrahim ERMENEK, Ufuk ÖZDEMİR, Ali Rıza ÖZALP

Borca batıklık sermaye şirketleri ve kooperatifler bakımından sermaye kaybının en üst derecesini ifade eder. Bu nedenle kanun koyucu borca batıklık halinde, sermaye kaybının diğer derecelerinden farklı olarak, salt borçlunun iradesine tabi bir çözüm öngörmemiş; bilakis bu hali bir doğrudan doğruya iflâs nedeni olarak düzenlemiştir (TK m. 376/3III; İİK m.179). Fakat borca batıklığa bağlanmış mutlak sonuç iflâsın açılması olmayıp, borçlunun (veya alacaklının) talebine bağlı olarak konkordato yoluyla şirket veya kooperatifin mali durumunun düzeltilmesi ya da borçlarının tasfiye edilmesi de mümkün kılınmıştır. Bu kapsamda borca batıklık bir iflâs nedeni teşkil ederken istisnai olarak da bir konkordato nedeni teşkil etmektedir. Borca batık bir sermaye şirketi veya kooperatifin konkordato hükümlerinden yararlanabileceğine hem İcra ve İflâs Kanunu’nun 179’ncu maddesinde hem de Türk Ticaret Kanunu’nun 377’nci maddesinde (kooperatifler Koop K m.63) açıkça işaret edilmektedir. Konkordato talebinin borca batıklık nedenine dayanmadığı hallerde dahi, borca batık olma hali borçlunun kesin mühlet talebinin reddi, konkordato mühletinin kaldırılması, konkordato tasdik talebinin reddi ve konkordatonun bütün alacaklılar bakımından feshi halleri için de son derece önemlidir. Zira bu gibi hallerde şirket veya kooperatifin borca batık olduğunu tespit eden mahkeme kendiliğinden iflâsın açılmasına karar vermekle de yükümlüdür. Bu kapsamda, borca batıklık bilançosunun hazırlanmasında özellikle Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinin birbirleri ile uyumlu şekilde yorumlanması hem sağlıklı bir konkordato projesi hazırlanması hem de konkordato mühleti içerisinde borçlunun tasarruf yetkisinin kapsamının belirlenmesi bakımından oldukça önemlidir.

Borca Batıklık, Konkordato, Konkordato Projesi, Şüpheli Alacaklar, Kefalet.

Overindebtedness is the peak level of capital loss in capital companies and cooperatives. As a result of this, unlike other levels of capital loss, in the event of overindebtednessthe lawgiver does not provide a solution based only on the will of the debtor, on the contrary, regulates this situation as a direct cause for bankruptcy. (TK art. 376/3; İİK art.179). But the categorical outcome of overindebtedness is not the opening of bankruptcy and based on the demand of the debtor (or the creditor) it is possible to improve the financial situation of the capital company or cooperative by omposition With Creditors or liquidate the debts. In this context, while overindebtedness is a cause for bankruptcy it is alsı an exceptional cause for omposition With Creditors. Both article 179 of the Law on Enforcement and Bankruptcy and article 377 of Turkish Commercial Code (Cooperatives: Koop K m.63) clearly indicates that an overindebted capital company or a cooperative can benefit from the provisions on omposition With Creditors. Even in the situations where the request for omposition With Creditors is not based on overindebtedness, the condition of indebtedness is extremely important for the denial of the certain deadline, removal of omposition With Creditors period, denial of the request for confirmation of omposition With Creditors and invalidation of omposition With Creditors for all creditors. In such cases, the court which determines indebtedness is responsible for deciding on the opening of bankruptcy. Within this scope interpreting provisions of The Turkish Commercial Code and the Tax Procedure Law harmoniously in the preparation of overindebtedness financial statements is extremely important for both preparing a reliable project for omposition With Creditors and determining the scope of the power of disposition within the period of omposition With Creditors.

Overindebtedness, Composition with Creditors, Composition with Creditors Project, Doubtful Debts, Surety.

GİRİŞ

İcra ve İflâs Kanunu’nda 7101 sayılı Kanun1 ile yapılan değişikliklerin genel gerekçesinde, ülkemizde 2003 yılından bu yana yoğun olarak uygulanan ve fakat ihdas amacını yeterli şekilde gerçekleştiremeyen iflâsın ertelenmesi kurumunun 6728 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle revize edildiği belirtildikten sonra; özellikle iflâsın ertelenmesinin talep ve uygulanmasında alacaklıların söz sahibi olmaması, sürecin borçlu ile mahkeme arasında yürütülmesi ve bu süreçte yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirilerek söz konusu kurumun kaldırılması gerekliliğine işaret edilmiştir. Ayrıca söz konusu gerekçeden, iflâsın ertelenmesinin tamamen kaldırılması nedeniyle bu alanda ortaya çıkan ihtiyaçları gidermek üzere, alacaklılar ile borçlunun mahkeme denetim ve gözetiminde yapacakları bir müzakere neticesinde anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kurumunun yeniden yapılandırılarak, söz konusu kurumun daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

7101 sayılı Kanun ile değişen İcra ve İflâs Kanunu’nun 285’nci maddesine göre; borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Söz konusu Kanun’un 286’ncı maddesi ile, konkordato talep eden borçlunun (veya alacaklının) bir kısım finansal belgeler ile konkordato ön projesini mahkemeye sunması geçici mühlete hükmedilebilmesi için yeterli görülmüştür.

Kanun koyucu, iflâsa tabi borçlunun (sermaye şirketi ve kooperatif olup olmadığına bakmaksızın) konkordato talebinin kabul edilebilmesi için, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan bir ara bilançonun da konkordato talebine eklenmesini zorunlu tutmuş (İİK m.286/I-b); ancak bu durumu bir yargılama şartı olarak öngörmemiştir. Bununla birlikte sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borca batık olması hali, borçlunun mali durumunun düzelmesi nedeni dışında, konkordato prosedürünün mahkeme kararı ile sona erdiği bütün hallerde bir doğrudan doğruya iflâs nedeni olarak varlığını devam ettirmektedir. Bu sonuç belirli şartların varlığına bağlı olarak hem adi konkordato hem de malvarlığının terki suretiyle konkordato bakımından geçerlidir. İşaret ettiğimiz bu husus, İcra ve İflâs Kanunu’nun konkordato talebinden feragate ilişkin 292/1-d maddesi; konkordatonun tasdik talebinin reddine ilişkin 308 maddesi; konkordatonun bütün alacaklılar bakımından feshine ilişkin 308/f maddesi ve malvarlığının terki suretiyle konkordatoya ilişkin 309/l maddesi hükümlerinden de açıkça anlaşılmaktadır.